Gazze'de ABD ve siyonist rejim iş birliğiyle oluşturulan sözde yardım noktaları, gıda arayışındaki siviller için ölüm tuzağına dönüştü. Sadece son 10 günde bu merkezlerde en az 75 kişi şehit oldu, yüzlercesi yaralandı.

Gazze'de ölüm, artık sadece bombardımanla değil, açlıkla da kol geziyor. Siyonist rejimin sözde insani yardım merkezleri, açlıktan bitap düşen siviller için birer ölüm tuzağına dönüştü. Üç aydır abluka altında tutulan Gazze'de insanlar hayatta kalabilmek için kilometrelerce yürüyerek bu merkezlere ulaşmaya çalışıyor ancak çoğu ya boş elle dönüyor ya da kanlar içinde yere seriliyor.

Gazze'deki sağlık kaynaklarına göre, 27 Mayıs'tan bu yana yardım merkezlerinin çevresinde düzenlenen saldırılarda en az 75 Filistinli şehit oldu, 400'den fazlası da yaralandı.

Siyonist rejim, mart ayının başından bu yana yardım girişlerini tamamen durdurmuş durumda. Şimdi ise Filistinlilere, yardım almak için rejimin kontrolündeki merkezlere gitmelerini dayatıyor. Ancak bu merkezler, düzensizlik, izdiham ve bilinçli saldırılarla sivillerin topluca hedef alındığı ölüm alanlarına dönüşmüş durumda.

"İnsanlık dışı ve utanç verici bir tablo"

Filistin Haber Ajansı WAFA'ya konuşan Sahir Ahmed, yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

"Bu hafta içinde birkaç kez sözde yardım merkezlerine gittim ama aşırı kalabalık nedeniyle hiçbir yardım alamadım. Asıl felaket ise siyonist askerlerin orada toplanan aç insanlara doğrudan ateş açmasıydı. Yardım almak için insanları kendi belirledikleri bölgelere yönlendirip ardından üzerlerine ateş açıyorlar. Bu, insanlık adına yüz karasıdır."

"Zeminde sürünerek yardım kuyruğuna ulaşmaya çalıştık"

Bir başka Filistinli Alaa Ebu'l-Haber ise şunları anlatıyor:

"Gece 2'de Han Yunus'un kırsalından yola çıktım. Sabaha karşı yardım noktasına vardığımda on binlerce kişi benden önce gelmişti. Saat 05.15 civarında yoğun ateş açıldı. Herkes yerde sürünerek dağıtım noktasına ulaşmaya çalıştı. Bir kilometre kadar süründüm ama yine de bir yardım kolisi alamadan döndüm. Belki yarın tekrar denerim."

"Aldım ama eve dönüş daha zordu"

Rabii el-Masri adlı Filistinli ise şanslı olanlardan biri:

"Gece 3'te yola çıktım, sabah 5'te merkezdeydim ve yardım kolisi almayı başardım. Ancak dönüş yolu kâbus gibiydi. İşgalciler ve insansız hava araçları ateş açıyordu. Ayrıca yol üstünde bekleyen ve rejimle iş birliği yapan bazı çeteler, silah zoruyla kolileri gasp ediyor."

UNRWA: Yardım merkezleri ölüm tuzağına dönüştü

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) yetkilisi Sam Rose, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Ateşkes döneminde yardımları güvenli ve geniş çaplı şekilde ulaştırabileceğimizi kanıtladık. Ancak şu anki dağıtım sistemi insanî ihtiyaçlara cevap veremiyor. Özellikle yaşlılar, hastalar ve yaralılar açısından durum çok vahim."

Ajansın başkomiseri Filip Lazarini ise şu ifadeleri kullandı:

"Yeni yardım sistemi Gazze'de tam anlamıyla bir ölüm tuzağına dönüştü. israil, BM'nin yardımları doğrudan ihtiyaç sahiplerine ulaştırmasına izin vermelidir. Aksi takdirde 1 milyon çocuk da dahil olmak üzere kitlesel bir açlıkla karşı karşıya kalacağız."

BM: Yardımı silaha dönüştürmek insanlığa karşı suçtur

BM'ye göre, siyonist rejimin yardım merkezlerini sınırlı sayıda noktaya indirgemesi —önceden 400 olan merkez sayısı şu anda yalnızca 3-4'e düşürüldü— Filistinlileri açlıkla kıvrandırırken aynı zamanda zorla yerinden etmeye hazırlık niteliği taşıyor.

Belçika Dışişleri Bakanı yaşananları şöyle yorumladı:

"Gazze'de yaşananlar bir felakettir. Netanyahu üzerindeki baskılar yetersiz kalıyor çünkü ABD onu çoğu zaman destekliyor. Antisemitizm iddiası bu kadar hoyratça ve manipülatif şekilde kullanılamaz. Yaşananlar meşru müdafaa değil, katliamdır."

Gazze'de bugüne kadar 310 UNRWA çalışanı da hayatını kaybetti. Rejim ise hâlâ yardım ulaştırılmasını engelleyerek, açlığı bir savaş silahı olarak kullanmaya devam ediyor. (İLKHA)