Son dönemlerde sosyal medyaya ilginin arttığı ve bu yönde kitap okuma oranlarının düşmesine dikkat çeken İmam-Hatip Abdullatif Bilgin, kitap okumanın önemine dikkat çekti.

Mardin Artuklu ilçesi Şakir Nuhoğlu Camii'nde 31 yıldır imamlık yapmakta olan Bilgin, İslam dininde ilk emir "ikra" (oku) olduğundan Müslümanların çokça okuyup İslam'ı güzellikle tebliğ etmeleri tavsiyesinde bulundu.

Bilgin, bir Müslüman'nın okuma kültürünü geliştirmesinin, onu ahlaklı ve erdemli biri yaptığını da ifadelerinde belirtti.

Din-i Mübin İslam'da okumanın ne derecede önemli olduğu hususuna değinen Bilgin, "Allah'ın Kuran-ı Kerim'de ilk indirdiği ayetler olan ve "Yaratan rabbinin adıyla oku" diyerek Alak suresiyle başlayan ayetler İslam dininin okumaya verdiği önemi gösteriyor. İslam dini öğrenmeye, öğretmeye, incelemeye, araştırmaya büyük önem veriyor. Bu ayetlerle de bizleri okumaya teşvik eder. Nitekim Peygamber efendimiz de (Sallallahu Aleyhi Vesellem) okuma bilmez lakin Allah O'na bilmediğini öğretti. Bizler okuma eylemini emir olarak almamıza rağmen okumuyoruz. Kahvehane sayımız, kütüphane sayısından fazla olan bir milletiz. Toplum olarak televizyonun karşısında, internetin başında harcadığımız vakitler kitap okumayla mukayese edilemeyecek şekildedir. Hayatımızda günümüzün 4'te birini bu eylemlerle tüketiyoruz. Ancak okuma olarak baktığımız zaman yılda 6 saati bile geçiremiyoruz. Sayı itibariyle bunu göstermeye gerek yok zaten çok az okuyoruz." şeklinde konuştu.

Bilgin, "Tabi okumak da öğrenmek de ibadet ve sevaptır. Çünkü Peygamber efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) bir hadislerinde "İlmi beşikten mezara kadar talep ediniz." buyuruyor. Yine başka bir hadiste "İlim Çin'de bile olsa, arayınız." diye buyuruyor. Bu nedenden dolayı okumanın yaş itibariyle herhangi farklı bir senaryosu yok. Çocuğun dahi kendi seviyesinde okuyabileceği bir kitabı vardır. Tabi ki müslüman için o kitap Kuran-ı Kerim'dir." dedi.

"Müslümanlar ancak okuyarak, ilim öğrenerek üstün olabilirler"

Okumanın verdiği faydalar hakkında bilgi veren Bilgin, "Okumanın bazı faydaları ve getirileri var, bunları birkaç maddeyle anlatırsa eğer; okuyan kişi önce kendini tanır. Kendini tanıyan Rabbini tanır. Bir diğer artı ise insanın bilgisine bilgi katmasıdır. Bilgi arttıkça insan da nitelikli bir hale bürünüyor. Nitelikli insanlar da yükselirler ve yükselen insana ise Allah şöyle buyuruyor, "İnanıyorsanız, üstünsünüz." Müslümanlar da ancak okuyarak, ilim öğrenerek üstün olabilirler. Ayrıca okumak insanı ahlaklı ve erdemli de yapar. Bakınız Bediüzzaman Said Nursi hazretleri "İlim insanın kemalatını arttırır." diyor. Yani bizler erdemli ahlaklı olmak istiyorsak ki Müslüman öyle olmalı, okumalıyız. Ayrıca insan bilgiyle beslenir. Bilgi olmazsa okuyarak gelişen zeka artmaz. Allah aslında insanın beynini okumaya programlı yaratmış. Okumak can sıkıntısını da önler. Okuyarak beynini besleme alışkanlığı edinen hiç kimsenin canı sıkılmaz. Okumayan insanın canı sıkılır kahvehaneye, kumara, kötü yerlere gider. Okumayan insan eğlence arar. Bazı insanlar can sıkıntısından yada nefsiyle başbaşa kaldığından kötülük yapıyor. Hz. Ali radiyallahu anh "Boş oturan kötülükten kurtulamaz" diyor. İmam Şafii ise "Nefsini meşgul et, yoksa o seni meşgul eder." buyuruyor. O yüzden bizler fenalığa düşmek ve nefsimizle başbaşa kalmak istamiyorsak okumalıyız." şeklinde ifade etti.

"Alimin abide üstünlüğü de ayın yıldızlara üstünlü gibidir"

Bilgin, bir Müslüman'nın ahlaklı, kültürlü ver erdemli olabilmesinin en önemli yolunun okumaktan geçtiğini belirterek, "Nasıl ki insanın ekmeğe ve suya ihtiyacı var okumaya ihtiyacı vardır. O yüzden bizler kültürlü olmak için okumalı ve okumaya teşvik etmeliyiz. Bakınız mevki, makam, şan ve şöhret hepsi geçici. Ancak insanın okumayla elde ettiği şeyler daimidir. Bir alimi düşünün, ilmiyle insanlara amel etmiş, insanları eğitmiştir. O alim her zaman zirvededir. Belki ardından bıraktığı kitapları, öğrencileri vardır. Yüce rabbimiz Kuran-ı Kerim'de bize "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" diyerek vurgu yapıyor. İlim öğrenmenin önemini burada gösteriyor. Ayrıca hem alim hemde amil bir insana hem göktekiler hem yerdekiler hemde denizde bulunan tüm varlıklar istiğfar ederler. Alimin abide üstünlüğü de ayın yıldızlara üstünlü gibidir. Alimler peygamberlerin varisleridirler. Bundan dolayı onlara düşen görevde hem öğrenmek hem öğretmek hemde başkalarına faydalı olablimektir. Sonuç itibariyle bizler malumat için değil, marifet için okumalıyız." ifadelerini aktardı. (İLKHA)