HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Şahzade Demir, toplumun inanç ve değerlerini tehdit eden sapkın akımlara karşı Meclis'e sundukları yasa teklifinin gerekliliğine dikkat çekerek, ahlaki çöküşün önüne geçmek için güçlü ve caydırıcı adımların atılması gerektiğini vurguladı.

HÜDA PAR'ın ailenin korunması ve sapkınlığın suç sayılması amacıyla hazırlayıp Meclis’e sunduğu kanun teklifine ilişkin değerlendirmelerde bulunan HÜDA PAR Genel Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, teklifin yalnızca parti politikası değil, toplumun genel hassasiyetini yansıttığını belirtti.

Demir, sapkınlıkların artık sadece büyük şehirlerde değil, köylere kadar yayıldığını vurgulayarak, “Ahlaksızlık pervasızca yayılıyor. RTÜK’ün yetkilerinin güçlendirilmesi ve mevzuattaki boşlukların doldurulması gerekiyor.” dedi.

"Toplumumuzu, geleceğimizi, inancımızı ve değerlerimizi ciddi anlamda tehdit altında görüyoruz"

Bu yasa teklifi, toplumu tehdit eden sapkınlıkların hızla yayıldığı ve değerlerin korunması adına harekete geçilmesi gerektiği bir dönemde atılmış önemli bir adım olduğunun altını çizen Demir, "Sapkınlıkların yaygınlaştığı bir dönemde bu yasa teklifini verdik. Son zamanlarda sapkınlık hızlı bir şekilde yayılıyor. Toplumun bütün katmanlarını içine alarak çoçuk, genç, yaşlı, kadın, erkek demeden etkiliyor. Sadece şehir merkezlerinde değil, köylere kadar inen bir durum arz etmeye başladı. Toplumumuzu, geleceğimizi, inancımızı ve değerlerimizi ciddi anlamda tehdit altında görüyoruz. Bu sadece bizim düşüncemiz değil; takdir edersiniz ki, toplumda bu noktalarda hassasiyeti olan herkesin ortak şikayetidir. Sayın Cumhurbaşkanının dahi medyanın yayın anlayışından ve yaygınlaşan sapıklık kültüründen şikayetçi olduğunu hep beraber şahitlik ettik. Şikâyet etmek ayrı, bu konuda bir adım atmak, önleyici bir hareket başlatmak ayrı bir şeydir. Türkiye’de özellikle bu ifade ettiğimiz sorunlarla mücadele noktasında kimsenin harekete geçmediğini, toplumun değerlerini koruma anlamında etkin bir adım atılmadığını görüyoruz. Bu noktada Türkiye'de ciddi bir sıkıntı var. Biz de bu eksikliği tamamlamak adına böyle bir adım attık." dedi.

"Ahlaksızlık artık aleni bir hâl almış durumda"

Mevzuat eksikliklerini tamamlayarak, hükümetin elini güçlendirmeyi ve toplumdaki ahlaksızlıkla mücadeleyi daha güçlü bir temele oturtmayı amaçladıklarını söyleyen Demir, şunları aktardı:

"Mevzuatla ilgili eksiklikler var. Bunları tamamlayarak, icra makamı olan hükümetin elini güçlendirmek ve meseleyi daha kuşatıcı, kurumsal temellere oturtmak amacıyla bu teklifi hazırladık. Bu, memleketimizin ve toplumumuzun suya ve ekmeğe duyduğu ihtiyaç kadar hayati bir meseledir. Ahlaksızlık artık aleni bir hâl almış durumda. Okullarda, sokaklarda, çarşı-pazarlarda, toplumun yaşadığı her alanda pervasızca ortaya çıkan bir hastalığa, sapkınlığa, akıma dönüşmüştür. Bunun için mevzuat anlamında çok ciddi ve güçlü adımlar atılmasına ihtiyaç vardır. Elimizin güçlü olması gerekir. Hükümetin eli güçlü olması gerekir. Bu bağlamda, 'Hükümetin eli zayıf mı, mevzuat mı eksik?' diye sorabilirsiniz. Elbette mesele yalnızca mevzuat eksikliği değildir. Yayın anlayışı, sosyal medyanın denetlenmesi, toplumun bilinçlendirilmesi, eğitim sisteminde düzenlemeler yapılması gibi birçok önemli başlık vardır. Ancak bizce herkes üzerine düşeni yapmalı. Bu adımı atma zorunluluğunu kendimizde hissettik. Toplumda ve Meclis’te bir farkındalık oluşsun istedik ki hep beraber bu işin üzerine daha fazla gidebilelim."

"Biz RTÜK'e de katkıda bulunuyoruz"

RTÜK mevzuatındaki muğlaklıkları ortadan kaldırmak ve uygulamada karşılaşılan sorunlara köklü çözümler getirmesi gerektiğini belirten Demir, "RTÜK mevzuatında zaten bazı önleyici hükümler bulunuyor ancak uygulamada ciddi sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Bazı konular hâlen muğlaktır. RTÜK’ün elini güçlendirmek, var olan muğlaklıkları ortadan kaldırmak ve bu meseleye köklü çözüm getirmek amacıyla biz RTÜK'e de katkıda bulunuyoruz. Katkıda bulunmak istiyoruz. Ümidimiz, bu teklifin Meclis’ten geçmesi; iktidar partisinin ve tüm siyasi partilerin bu yasaya destek vermesi ve ortak bir mutabakat sağlanmasıdır. Böyle bir destek olursa, RTÜK başta olmak üzere ilgili bütün kurumlar güçlenmiş olur ve bu meseleye daha ciddi şekilde eğilebiliriz." ifadelerine yer verdi.

"Bu teklif sapıkları rahatsız ediyorsa, ne mutlu bize"

Eğer bu yasa geçerse, toplumu ifsat etmeye çalışan kesimlerin rahatsız olması, teklifimizin gerçekten önemli ve toplum için hayati bir adım olduğunu gösterdiğini söyleyen Demir, "Eğer bu yasa geçerse, toplumu ifsat eden, stratejik ve bilinçli şekilde sapkınlıkları yaymaya çalışan, toplumun ar damarını patlatmaya çalışan genel ahlakı tehdit eden kesimler ciddi rahatsızlık duyacaktır. Zaten bizim amacımız, onların bu topluma zarar vermesini önlemektir. Bu teklif sapıkları rahatsız ediyorsa, ne mutlu bize. Demek ki getirdiğimiz teklif gerçekten önemli bir tekliftir. Yaptığımız işin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamış oluyoruz. Dolayısıyla rahatsız olmaları gayet doğal bir şeydir. Bu bir ilk adımdır. Bunun yaygınlaştırılması, medyada güncel tutulması, sizin gibi hassasiyet sahibi medya kuruluşlarının da görevidir. Biz bir adımı attık; siz de bunu devam ettirin. Meclis'ten geçirmek sonraki bir adım olur. Bunu hem topluma yaymak hem diyalog oluşturmak hem hükümetin ya da ilgili bütün kurumları harekete geçirerek bu sapkınlıkların önüne geçmek noktasında hepimiz üzerimize düşeni yapmak durumundayız." şeklinde belirtti.

"Herkesin yapabileceği bir şeyler var"

Son olarak Demir, "Herkesin yapabileceği bir şeyler var. Bu sadece bizim yapabileceğimiz bir şey değil. Parti olarak sadece bir adım attık. Sadece giriş yaptık. Bu ebetteki önemli anlamda Meclis, siyasi partiler ve medya kuruluşlarının da görevidir. Bunun yaygınlaşması lazım. Bunun toplumun bütün kesimlerine ve tehlikenin büyüklüğünü herkese anlatılması gerekiyor. Biz bir adım attık. Allah'ın izniyle ne ilktir ne son olacak. Bundan sonraki süreçte sapkınlıkla mücadele, ahlaksızlıkla mücadele toplumun genel ahlakını koruma noktasında gereken ne varsa biz yapacağız. Zaten bizim varlık sebebimiz, toplumun temel dinamiklerini, kültürünü, değerlerini ve geleceğini korumaktır. Yeni nesli tehdit eden en büyük unsur, bu sapkın anlayışların hızla yayılmasıdır. Bunlarla mücadele etmek ve önüne geçmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bunu zaman zaman sizinle de paylaşacağız, toplum bunu görecektir. Allah’ın izniyle çok güzel şeyler yapmaya niyetliyiz." diye konuştu. (İLKHA)