HAMAS'ın dün başlattığı "Aksa Tufanı" operasyonunu sevinçle karşılayan Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Gaziantep Şubesi, siyonist işgalcilerin ancak güçten anladığına vurgu yapıldı.
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Gaziantep Şubesi, Aksa Tufanı operasyonuna destek, siyonist işgal rejiminin mazlum Filistin halkına yönelik başlattığı katliamı tel'in için bir basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasını Anadolu Gençlik Derneği Gaziantep Şube Başkanı Özcan Fidan okudu.
"Düşmanın zelil olduğu günleri bizlere gösteren Allah'a binlerce hamd olsun! Müslümanların izzetini tutup kaldıran Allah'a esmâsı adedince hamdolsun! Çiğnenen kutsallarımızı yücelten Allah'a yarattıkları adedince hamdolsun! Selam olsun, Allah'a verdiği söze sadık kalanlara! Selam olsun, azimleriyle düşmanı hezimete uğratanlara! Selam olsun, bir volkan olup işgale karşı patlayanlara! Selam olsun, hiçbir kaybın korkutamadığı yiğitlere! Selam olsun, İzzeddin Kassam'a, Şeyh Ahmed Yasin'e, Abdülaziz Rantisi'ye! Selam olsun, Yahya Ayyaş'a, Muhammed Durra'ya! Selam olsun, Kudüs'e, Ramallah'a, El Halil'e! Selam olsun, Gazze'ye, Nablus'a, Cenin'e! Ve binler selam olsun, ümmetin onurunu kurtaran HAMAS'a!" denilerek başlanan açıklamada, Aksa Tufanı operasyonunun başarıya ulaşması için dualar edildi.
"Sistemler, uydular, istihbarat ağları, silahlar ve yenilmezlik algısı yerle yeksan olmuştur"
Yüz yıla yakın süredir İslam topraklarını işgal ederek, kadın, yaşlı, çocuk demeden katlederek, habis bir kanser gibi büyüyen siyonist işgal rejiminin dün sabah, pervasız eylemlerinin karşılığını, mutlak başarıya ulaşan Aksa Tufanı operasyonu tecrübe ettiğine vurgu yapılan açıklamada, "Bir kere daha bu güzel sabahı bizlere bahşeden Allah'a hamd ediyoruz! Bunca zamandır bu meydanlarda israilin zulümlerini tel'in için toplandık, zalimlere karşı nefretimizi haykırdık. Kardeşlerimizin acısını yüreğimizde hissederek duaya durduk, kıyama kalktık. Fakat bugün başka! İşte bugün büyük bir sevinçle, Kudüs'ün, Mescidi Aksa'nın özgürlüğüne giden yolda elde edilen bu büyük başarıyı kutlamak, Filistinli kardeşlerimizle ve mücahidlerle omuz omuza olduğumuzu haykırmak için buradayız! İlk kıblemiz, haremimiz, etrafı mübarek kılınmış Mescidi Aksa'mız, her gün terörist israil ve Yahudi işgalciler tarafından düzenlenen baskınlarla taciz ve tahkir ediliyorken, sokaklarda masum siviller kurşuna diziliyorken, on yaşında çocuklar tutuklanıyorken, Gazze'de ambargo ve abluka şiddetini artırmışken, sadece Filistinli kardeşlerimizin değil tüm müslümanların izzeti her gün her an çiğnenmeye devam ediyorken gerçekleşen bu operasyon, yalnız israile değil, dünyayı kana boğan tüm zalimlere verilmiş bir cevaptır. Dünyayı zulüm kulelerinden tahakküm ile yöneten kafirlere karşı bir avuç mücahid, bugün bir kere daha; arzın yegâne ve mutlak sahibinin Cenâb-ı Allah olduğunu hatırlatmış, delinemez, geçilemez, yapılamaz denilen ne varsa hepsini yapmıştır. Milyarlarca dolar harcanan sistemler, uydular, istihbarat ağları, silahlar ve hepsinden önemlisi yenilmezlik algısı yerle yeksan olmuştur. Merhum Erbakan hocamızın 'israil ancak güçten anlar' ifadelerini hakkıyla anladığımız bir günü yaşıyoruz." ifadelerine yer verildi.
"Tüm israilliler Filistin topraklarında işlenen her suça ve işgale doğrudan ortaktır"
Sivil veya asker fark etmez, tüm israilliler Filistin topraklarında işlenen her suça ve işgale doğrudan ortak olduğunu belirten Fidan, açıklamasının devamında şöyle konuştu:
"Evlerinden kovulan Filistinlilerin mülklerine istilacı böcekler gibi koşuşturarak doluşan genç/yaşlı, kadın/çocuk tüm yahudiler işgalcidir, zalimdir, katildir. Bu kadar zulme ortak olmalarına rağmen Filistinli kardeşlerimizin büyük bir hassasiyetle merhametli tavırları ortadadır. Bu mesele bahane edilerek ortaya konulmaya çalışılan algı zalimlerin zulümlerini gölgelemeye çalışmaktadır. On yıllardır, dünyanın her yerinden Filistin'e gelerek ben çalmazsam başka bir yahudi çalacak diyerek Filistinlilerin hayat hakkını çalan, Kudüs'ün tarihi sokaklarında Filistinli ninelere saldıran, çocuk yaşlarından itibaren silah eğitimleri alan bir topluluk, sivil değildir. Milis kuvvetlerdir. Katil israil bir yandan tüm dünyanın gözü önünde katliamlarına, saldırılarına, asimile çalışmalarına, işgale ve apaçık zulümlerine devam ederken, diğer yandan İslam ülkeleriyle normalleşme adımları atmaktadır. Başta Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır gibi ülkelerin bu adımları atmaları, elinde binlerce Müslümanın kanı bulunan netanyahu ile yapılan görüşmeler bizleri bu vebale ortak yapmaktadır. Büyük israil hayalinden vazgeçmeyen, çocuk, genç, yaşlı, kadın demeden her fırsatta vahşetini sergileyen, uluslararası sularda 10 vatandaşımızı katleden israille normalleşmek, işlenen bütün suçlara fiilen ortak olmaktır. Atılan yanlış siyasi adımların bedelini Filistin halkı ödemektedir. Müslüman toprağı olan Kudüs'ü başkent olarak ilan eden israil, Kudüs'te mahalleleri boşaltmakta, Gazze'de ablukayı sürdürmekte, Batı Şeria'da müslümanların arazileri üzerinde yeni yerleşim yerleri açmaya devam etmekte, Mescidi Aksa'ya yönelik tecavüzlerini günbegün arttırmaktadır. Terör rejimi israil bir taraftan insanlık ve hukuk değerlerini hiçe sayarak işgal ve yıkımlara devam ederken, normalleşme çalışmalarıyla fiillerini meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Eski Amerikan başkanı Trump döneminde, israilin başkentinin Kudüs olarak ilan edilmesi, yüzyılın antlaşması ve İbrahim Antlaşması gibi, özelde Filistin'in genelde İslam dünyasının aleyhine olan normalleşme çalışmaları başlatılmıştır."
"Kudüs ve Mescid-i Aksa için gayret göstermek imanımızın ve insanlığımızın bir gereğidir"
İşgalci siyonist rejimin başkentinin ne Kudüs ne de Tel Aviv olmadığının altının çizildiği açıklamada, "israilin başkenti cehennemin dibidir! Ey Allah'ın lanetlediği kavim, ey israil! Ne kadar zulmederseniz edin ne kadar kan dökerseniz dökün, Mescidi Aksa'yı, Kudüs'ü, Filistin'i bizden koparamayacaksınız! İşte biz Aksa için canını vermeye hazır on binler, yüzbinler, milyonlar olarak daima karşınızda olacağız. Tarih sahnesinden silinip gideceğiniz güne kadar sizinle mücadele edecek, kanımızın son damlasına kadar savaşacağız. İşte bu sabah olduğu gibi hiç beklemediğiniz bir anda sizi bu coğrafyadan söküp atacağımız günler yakındır. Siyonist lobilerin ve dünyadaki terörün ana merkezi olan ABD ile İslam coğrafyasında yaptıkları katliamlar, işgaller, tecavüzler, sömürü faaliyetleri ayan beyan ortadadır. Kafirlerin birbirlerini nasıl desteklediğini görmemek için kör, duymamak için sağır, dertlenmemek için vicdan ve izandan yoksun olmak gerekir. Müslümanların da Filistin davasına gerekli önemi ve önceliği vermesi, tüm maddi olanakların ve manevi desteğin mücahidlerin hizmetine sunulması şarttır. Kudüs ve Mescid-i Aksa için gayret göstermek imanımızın ve insanlığımızın bir gereğidir." ifadeleri kullanıldı.
"Müslüman ülkelerle iş birliğini geliştirin, sorunlara birlikte çözüm arayın"
Tüm Müslüman devlet yöneticilerine uyarıda bulunulan açıklamada, "Amerika'dan, israilden, Avrupa'dan, Rusya'dan, Çin'den değil, Allah'tan korkun, Allah'tan korkun, Allah'tan korkun! Allah'a güvenin, ahiretinizi düşünün! Bırakın bu normalleşme adımlarını! Tarihinize bakın, inancınıza sarılın! Müslüman ülkelerle iş birliğini geliştirin! Sorunlara birlikte çözüm arayın! Kendine Müslüman diyen herkes hatırlamalıdır ki; Elbet bir gün toprak olacağız, tek gayemiz Allah'ın rızasıdır. Rıza-i İlahi ancak bütün varlığımızla cihad etmekle, müslümanların sevindiğine sevinmek, üzüldüğüne üzülmekle olur. Cenab-ı Hak israile karşı çarpışan yiğit kardeşlerimize güç, kuvvet versin, attıklarını isabet ettirsin, Aksa Tufan'ı operasyonunu mutlak zaferin ve özgür Kudüs'ün habercisi eylesin! Zafer İslam'ındır. Zafer Allah'ındır. Zafer inananlarındır. Ve zafer yakındır!" denildi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.