Ankara'da Sivil Toplum Örgütlerinin Kadın Temsilcileri ve anneler, UNICEF ve BM Türkiye Ofisi önünde bir araya gelerek “Ya Katliamları Durdurun Ya Da Beşli Çeteye Dönüşen Birleşmiş Milletleri Feshedin” ana temasıyla kadın ve çocuk katliamlarını durdurun çağrısında bulundu.
İşgalci siyonist çetelerin günlerdir Gazze’de yaptığı soykırıma karşı, Müslümanlar dünyanın dört bir yerinde ayaklanmış durumda.
Ankara'da Sivil Toplum Örgütünün kadın temsilcileri ve duyarlı anneler UNICEF ve BM Türkiye Ofisi önünde bir araya gelen Ankaralı anneler Filistin'de yaşanan vahşet ve soykırıma tepki göstermek amacıyla "Ankara Filistin Dostları Platformu Anneleri" çatısı altında Filistin’de yaşanan katliamlara dikkat çekerek basın açıklaması düzenledi.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu Anneleri adına basın metnini Elif Yurtoğlu okudu.
Yurtoğlu, “İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra uluslararası barışı korumak amacıyla kurulan Birleşmiş Milletlerin bugün 78'inci kuruluş yıldönümünde biz kadınlar, çocuklarımızla birlikte geldik. israilin Gazzeli kadınlara ve çocuklara uyguladığı soykırımın durdurulmasını istiyoruz. Uluslararası barışın ve güvenliğin korunması amacıyla BM Güvenlik Konseyi’nde alınan kararlar devletleri bağlayıcı nitelikte olup bu kararlara uyulmaması durumunda Güvenlik Konseyinin yaptırım uygulama yetkisi bulunmaktadır. Ancak Güvenlik Konseyinde, beş daimi üyenin sahip olduğu veto yetkisi, on beş ülke ile karar alınması, geriye kalan 178 üye ülkenin bu kararları uygulamak zorunda kalması, Genel Kurul’da 193 üye ülkenin katıldığı kararların ise tavsiye niteliğinde olması Birleşmiş Milletlerin uluslararası hukuku ve düzeni korumasına engel teşkil etmektedir.” dedi.
“Bu durum dünyada barış değil savaş üretmektedir; dünyaya refah değil zulüm getirmektedir”
Elif Yurtoğlu
Birleşmiş Milletlerin daimî üyelerinin sahip olduğu veto yetkisi, adalet, çoğulculuk ve devletlerin eşitliği ilkeleriyle bağdaşmadığını belirten Yurtoğlu, “Konsey üyeleri veto yetkilerini kullanarak ya da kullanma tehdidinde bulunarak, Konseyin gündemini belirleyebilmekte ve kendi istek ve çıkarları doğrultusunda karar çıkarmakta, işlerine gelmeyen kararların çıkmasına mâni olmaktadırlar. 1946-2021 yılları arasında, Güvenlik Konseyi'nde Filistin ve israille ilgili 211 adet karar, beş daimî üye tarafından veto edilmiştir. En son Rusya tarafından, Gazze'de ‘insani ateşkes’ çağrısı yapan karar tasarısı, ABD, İngiltere, Fransa ve Japonya’nın ‘hayır’ oylarıyla reddedilmiştir. BM karar ve uygulamalarında bir ülkenin dahi belirleyici ağırlığının olması adil değildir. Bu durum dünyada barış değil savaş üretmektedir. Dünyaya refah değil zulüm getirmektedir. Daha adil, daha etkin ve hesap verebilir bir Güvenlik Konseyinin oluşturulması sağlanmalıdır. Birleşmiş Milletler (BM) Şartı, Güvenlik Konseyi kararlarının üye devletler için bağlayıcı olduğunu hükme bağlamasına karşın, israil, 1948'den 2016'ya kadar Güvenlik Konseyi'nin aldığı 62 karara uymamıştır.” ifadelerini kullandı.
“Gazze’de savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırım suçu işlemektedir”
Konuşmanın devamında Yurtoğlu, şu ifadelere yer verdi:
“israilin 1967'de Batı Şeria, Doğu Kudüs, Gazze, Mısır'daki Sina Yarımadası ve Suriye'deki Golan Tepelerini işgal etmesinin ardından, Birleşmiş Milletlerin aldığı 242 sayılı Kararla işgal ettiği topraklardan çekilmesi istenmişti. Ancak ‘işgalci ülke’ konumundaki israil bu topraklardan çekilmemiştir. Uluslararası hukuka göre herhangi bir devletin askeri güç veya askeri güç tehdidiyle bir devletin ya da topluluğun toprağını işgal etmesi kabul edilemez. İşgalci İsrail, ABD’nin koşulsuz desteğini ve her türlü Birleşmiş Milletler kararı karşısında vetosunu garanti altına aldığı için bu kararları uygulamamakta, tecavüzlerini sürdürmektedir. 7 Ekim’den bu yana İsrail, kadın, çocuk, bebek, yaşlı demeden tüm sivilleri katletmektedir. En korunaklı yerler olması gereken hastaneler, okullar bile fosfor bombalarıyla vurulmaktadır. israilin yıllardır işgal edilen topraklarda sistematik olarak uyguladığı yasa dışı ve orantısız güç toplu katliam, soykırım halini almıştır. Uluslararası hukuka, insan haklarını koruyan birçok uluslararası sözleşmeye rağmen şu anda Gazze’de, bedensel, zihinsel ve psikolojik açıdan en çok zararı masum çocuklar ve kadınlar görmektedir. israil, BM İnsan Hakları Bildirgesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, işkence Karşıtı Sözleşme, Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşme gibi birçok uluslararası sözleşmenin tarafı olmasına rağmen dünyanın gözü önünde Gazze’de savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırım suçu işlemektedir.”
“Birleşmiş Milletler ve Unicef işlenen tüm suçların ortağıdır”
Çocukların dünyanın her yerinde çocuk olduğunun altını çizen Yurtoğlu, “Her zaman ve her halde korunmalıdır. Gazze’de 7 Ekim’den bugüne kadar her 15 dakikada bir çocuk ölmekte ve uluslararası toplum bu vahşeti, bu zulmü sadece izlemekle yetinmektedir. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı'nın beyanına göre: Son 24 saatte israilin Gazze'ye saldırılarında 182'si çocuk, 436 Filistinli hayatını kaybetti. Öldürülenlerin sayısı 5 bin 87'ye yükseldi. Ölenlerden 2 bin 55'i çocuk, 1119'u kadın. Yaralı sayısı ise 15 bin 273'e ulaşmıştır. 830 çocuk halen enkaz altındadır. Gazze’de en temel insani ihtiyaçlar bile giderilememektedir. Açık hava hapishanesinde işkence içinde yaşayan 2 milyona yakın insandan 600 bini evlerini terk etmek zorunda bırakılmıştır. Gazze’de elektrik yok, Gazze’de su yok, Gazze’de ekmek yok. Temiz hava yok. Sürekli atılan bombalar var, katliam var, soykırım var. Artık aileler vurulmaları halinde kolaylıkla tanınmaları için çocuklarının bileklerine isimlerini yazmaktadırlar. Gazze’de çocuklar ölüyor! Gazze’de bebekler ölüyor! Gazze’de kadınlar ölüyor! Gazze’de merhamet, Gazze’de vicdan, Gazze’de insanlık ölüyor.” şeklinde belirtti.
“Dünya insanlarını ve devletlerini soykırımı sona erdirmek üzere inisiyatif almaya çağırıyoruz”
Son olarak Yurtoğlu, “Eğer katliamları, soykırımları önlemeyecekse o zaman “Bu Birleşmiş Milletler niye var?” Eğer bebeklerin, çocukların, kadınların, en masumların hunharca katledilmesini önlemeyecekse ‘Bu Birleşmiş Milletler, bu UNİCEF niye var?’ Neye ve kime hizmet ediyorlar. Deklare ettikleri amaçlarını gerçekleştiremiyorsa kendi kendilerini feshetsinler, Kapılarına kilit vursunlar. İşlenen suçları, yaşanan katliamı, soykırımı, vahşeti durdurmayan, gerekli yaptırım kararları almayan Birleşmiş Milletleri, UNİCEF’i protesto ediyoruz, Dünya insanlarını ve devletlerini soykırımı sona erdirmek üzere inisiyatif almaya çağırıyoruz.” şeklinde konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.