Siyonizmi destekleyen firmaların ürünlerini boykot etmek tek mücadele olmadığını belirten Emekli Albay Mehmet Yavuz Ay, küçük ürünlerin boykot edilmesi önemli ancak daha esaslı boykotların yapılması gerektiğini söyledi.
İşgal rejiminin Gazze'ye yönelik 130 gündür katliam ve soykırıma karşı Türkiye başta olmak üzere birçok ülkede halk tarafından siyonist işgal rejimine ait veya onları destekleyen firmalara yönelik boykot da devam ediyor.
İşgal rejimini destekleyen firmaların boykot edilmesi, boykotun yaygın ve sürekli hale getirilmesinin önemli olduğunu ancak bunların yeterli olmadığı ilgili İLKHA muhabirine konuşan Emekli Albay Mehmet Yavuz Ay, işgalci siyonist israil karşısında atmamız gereken tarihi, siyasi, kültürel adımlar ve silah sanayisi dahil olmak üzere diplomatik adımlar noktasındaki bir boykot dışında gerçek bir boykot olmayacağını belirtti.
"Yakın zamanlara kadar israilli pilotlar Konya'da eğitim aldılar"
Mehmet Yavuz Ay
Boykotun kahve ve deterjana yönelik olmasının tek yeterli olmadığını belirten Ay, "Tabi bu boykotun kahveye deterjana içeceğe bunun gibi Türkiye'de de kullandığımız yahudi şirketlerinin ürünlerine yönelik bir boykot ve bunun üzerine inşa edilmesi bence yeterli değildi. Bu yetersiz bir tavır hatta bizim motivasyonumuzun sağlıklı bir biçimde yürütülmediğini gösteren bir tavırdır. Yani kahveyle uğraşmak yerine daha esaslı boyutların olması lazım. Bugün halkı Müslüman ülkelerin hiçbirisi Uluslararası Lahey Adalet Divanına gidemedi. Kim gitti? Halkının çoğu gayrimüslim olan Güney Afrika gidebildi. Tabii burada oraya devlet mekanizması olarak üye olmak da etkendir ama yakın zamanlara kadar israilli pilotlar Konya'da eğitim aldılar. İşgal ettikleri topraklar yetmediği için burada eğitim aldılar." ifadelerine yer verdi.
"Biz güçsüz olduğumuz için israil güçlü gibi gözüküyor"
Yahudilerin tahrif edilmiş kitaplarında yazılan metinlerde kendi dışındakilerini insan olarak görmediklerini söyleyen Ay, devamında şunları aktardı:
"Hayvanlarına kadar öldürülmelerinin Allah'ın bir emri olduğunu ifade eden metinler var. Bu metinlerden de yola çıkarak sadece kahve boykotu deterjan boykotuyla bu işlerin olamayacağını görmemiz gerekiyor. Tabii biz güçsüz olduğumuz için israil güçlü gibi gözüküyor. Parçalanmışız yüreklerimiz parçalanmış, zihinlerimiz darmaduman olmuş nedense Müslümanların hafızası zayıf. Bu zayıflık bizi işgalci siyonist israil karşısında atmamız gereken tarihi, siyasi, kültürel ve silah sanayisi dahil olmak üzere diplomatik adımlar noktasında eksik bırakıyor. Bunların yapılmadığı bir boykot gerçek bir boykot olmayacaktır. Etkili de olmayacaktır. Nihayet kahveyi burada az satan bir başka yerde fazla satacaktır. Çeliği buradan almayan bir başka yerden alacaktır. Bu noktada İslam dünyası paramparça olduğu için israili ayakta. Önce boykot yapabilmek için güçlü olmak lazım. Eğer güçlü olmazsanız üretemezsiniz çünkü bunlar güçten anlıyorlar. Güç olmadığı müddetçe bunları durdurmak da mümkün değildir."
"HAMAS bütün Müslüman ülkeleri uykudan uyandıracak bir turnusol kağıdıdır"
Aksa Tufanı'nın bütün Müslümanları uykudan uyandırdığını aktaran Ay, "HAMAS aslında burada bir turnusol kağıdıdır. Bütün Müslüman ülkeleri uykudan uyandıracak bir turnusol kağıdıdır. Rahatsız edici bir kağıttır ama HAMAS bunu yapmakla İslam dünyasına önemli bir mesaj verdi ve bu mesaj siyasi içerik taşıyor, sosyal içerik taşıyor, kültürel içerik taşıyor ve kendi işgal altındaki topraklarını kurtarması gereken insanların onurlu mücadelesini öğretiyor. Burada bizim onur mücadelesi vermemiz bile bir boykottur. Bugüne kadar israil, yıkılması mümkün olmayan bir armada gibiydi ama HAMAS bu yalanı ortaya koydu. Karşımızda kağıttan bir kaplan olduğunu ortaya koydu. Esas ambargoyu bu yönüyle boykotu HAMAS'ın yaptıklarında da aramak lazım. Öğrenilmiş çaresizliğe düşmemek lazım. Yoksa gıyabi cenaze namazı kılarak evimize gelip rahatlıyorsak biz gerçek boyutları yapmıyoruz demektir." şeklinde belirti.
"Çok maksatlı çok alanlı boyutları gerçekleştirmemiz gerekiyor"
Siyasi ve özellikle medya alanında siyonist işgalcilerin ilk defa yenildiğini aktaran Ay, "Tarihi boyunca küresel medya hakimiyeti olan israil ilk defa yenildi. Hepimiz üzerimize düşeni yapmak ve çok maksatlı çok alanlı boyutları gerçekleştirmemiz gerekiyor. Yoksa onlar kahveden elde edecekleri paraya muhtaç değiller. Tamam kola almayalım. Onların ürünlerini kullanmayalım. Bunların ürünlerini çıkarttığımız zaman 'Müslümanların çıkarttığı ürün var mı?' diye baktığımızda da koskoca bir hayal kırıklığını görüyoruz. Batı'nın ürettiği ürünleri kullanmanın ötesinde de bir varlığımızın olmadığını da bu şey bize gösteriyor. Dolayısıyla gerçek boykot yapabilmek için üretmek, üretmek, üretmek zorundayız. Çalışmak zorundayız yoksa kendimizi avutuyoruz." uyarılarında bulundu.
"Bugünkü yöneticiler olduğu müddetçe de israil bölgede varlığını devam ettirecektir"
Son olarak Ay, "İslam devletlerinin maalesef bugün çoğunluğu kuklalar tarafından yönetiliyorlar. Çoğunluğunun bir sömürge geçmişi var. Bir Mursi'nin ne için şehit edildiğini, bugünler için lazım olacağını, yeni yönetimin israile lazım olacağı anlaşılıyor. Bugün Refah Kapısı, HAMAS'ın yüzüne kapalı vaziyette duruyor. Çok zor zamanlarda 10 binlerce insanın şehit olduğu bir yerde 100 binlere yakın yaralının olduğu yerde bunlar kimin lehine çalışıyorlar? İsrailin lehine çalışıyor. Yemen'deki Husileri saygıyla selamlıyorum. Akabe Körfezi'ne gelen ticari israil gemilerini durdurarak israile bizim yapmaya çalıştığımız kahve boyutundan çok daha büyük boykotlar yapıyorlar. Ama bunun da çözümünü yine İslam beldeleri üzerinden tırlarını götürerek çözdüğünü basında takip ediyoruz. Yani Ürdün üzerinden, belki Irak üzerinden, Suudi Arabistan üzerinden israil tırları Basra körfezine girip Akabe Körfezine gelemeyen malzemelerini aldıklarını da görebiliyoruz. Layık olduğumuz şekilde yönetiliriz Hadisini unutmamak gerekiyor. Hepimizin kendi insanımızı ve halklarımızı aydınlar, düşünürler, yazarlar ve medya olarak ayağa kaldıracak yayınlar yapmamız gerekiyor. Bilgilendirmemiz gerekiyor. Etnik ya da mezhebi kışkırtmalar ve kavgalardan uzak durmamız gerekiyor. Bunlar olduğunda da bizi yöneten insanların daha kaliteli, daha bizim insanımızın olması mümkün olacak. Ama bugünkü yapıyla beraber israile karşı bir mücadele yürütülmesi İslam dünyası açısından kolay değil. Vicdanı olan batılı ülkelerinin gösterdiği tepkileri Müslüman ülkelerin (halklar bazında demiyorum) göstermeme sebeplerinin altında da bunların yöneticileri tarafından kontrol edilmelerinden geçiyor. Dolayısıyla biz eleştirmeyi, yapılan yanlışların karşısında durma noktasında yöneticilerimizi sıkıştıracak çabalara da sahip olmamız gerekiyor. Yoksa bizi yönetenler bugünkü yöneticiler olduğu müddetçe de israil bölgede varlığını devam ettirecektir." dedi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.