Filistinli esirlerin aileleri tarafından ziyaret edilmesi engelleniyor

Siyonist işgal rejimi sözde Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, 7 Ekim 2023'ten bu yana Filistinli esirlerin aileleri tarafından ziyaret edilmesini engelleyen kararı uzattı.
İşgal rejimi gazetelerinden Maariv, Ben-Gvir'in Filistinli esirlerin tüm ziyaretlerinin bir ay daha yasaklanması yönündeki kararnameyi imzaladığını belirtti.
Savaşın başlangıcından bu yana esirlerin aile ziyaretlerinin hiçbir şekilde gerçekleşmediği vurgulandı.
Ziyaret yasağı kararının, esirler üzerindeki baskıyı artırma politikası kapsamında alındığı açıklandı.
Ben-Gvir, daha önce de Filistinli esirler üzerindeki kısıtlamaları artırma talimatı vermiş, bu kapsamda esirlerin yiyeceklerinden mahrum bırakılması, ihtiyaçlarının karşılanmasının engellenmesi ve sürekli olarak farklı hapishanelere dağıtılmaları gibi uygulamalara başvurmuştu. Bu durum, esirlere yönelik baskı ve işkence politikalarının bir parçası olarak değerlendirildi.
Filistinli esirlerin haklarını savunan kurumlar ve avukatlar, Ben-Gvir'in emirlerinin işgal hapishanelerindeki zaten kötü olan koşulları daha da kötüleştirdiğini, su ve elektriğin kesilmesi, tuvalet kullanım süresinin azaltılması ve esirlerin duş almasının yasaklanması gibi uygulamaların hastalıkların, özellikle de cilt hastalıklarının yayılmasına yol açtığını belirtti.
İşgal Altındaki Topraklar İçin israil İnsan Hakları Bilgi Merkezi (B'Tselem), işgal otoritelerinin 7 Ekim'de Gazze'ye karşı başlatılan soykırım savaşından bu yana Filistinli esirlere karşı "sürekli bir işkence ve kötü muamele politikası" uyguladığını, işkencelerin keyfi şiddet ve cinsel saldırıları da içerdiğini doğruladı.
İşgalciler, Ekim 2023'te Filistinli esirlerin durumuyla ilgili olarak 7 Ekim sonrasında birkaç "yasal düzenleme" yaptı. Gazze'den gelen esirler için Knesset, 2002 tarihli "yasa dışı savaşçılar" yasasında bir değişiklik yaparak bu esirleri, hapishane yönetimine değil doğrudan orduya tabi kıldı. İşgal otoriteleri, bu esirlerle Kızılhaç veya avukatlar aracılığıyla iletişimi yasaklıyor, isimlerini veya esirlik koşullarını açıklamıyor ve mahkemeye çıkarıldıklarında avukat olmaksızın video konferans yoluyla duruşmayı gerçekleştirebiliyor.
Batı Şeria'dan, Kudüs'ten ve 1948'de işgal edilen topraklardan gelen esirler için ise Hapishane Yönetim Sistemleri Yasası'nın acil durum tutuklama koşulları kapsamında bir düzenleme yapıldı. Bu düzenleme, "güvenlik esirleri" olarak adlandırılan kişilere yönelik en az düzeyde yaşam koşulları sağlanmasını, hapishane odalarının kilitlenmesi, tam tecrit ve hapishanelerin aile üyeleri, Kızılhaç temsilcileri veya avukatlar tarafından ziyaret edilmesine kapatılmasını içeriyor. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Siyonist işgal rejimi güçlerinin Kudüs’ün kuzeyinde yer alan Kalendiya ve er-Ram bölgelerinde açtığı ateş sonucu 2 Filistinlinin yaralandığı bildirildi.
Mardin'in Artuklu ilçesinde halk ve medrese öğrencileri bir araya gelen HAMAS liderlerinden Sami Ebu Zuhri, burada yaptığı konuşmada, "İşgal rejimi ve onlara destek veren şer güçler, HAMAS'la anlaşmaya varmaları HAMAS'ı bir güç olarak kabul ettiklerinin itirafıdır. Trump'ın kendisi bile anlaşmada HAMAS'ı terör olarak kabul ettiği halde bu uzlaşıyla ilgili HAMAS'ın beyanını aldı ve sosyal medyada kendi hesabından bunu yayımladı." dedi.
HAMAS'ın gece saatlerinde 4 işgalci esirin cenazesini teslim etmesinin ardından, Refah Sınır Kapısı’nın bugün yeniden açacağı belirtildi.
HAMAS ile işgal rejimi arasında varılan anlaşmanın ardından 7 işgalci bugün Kızılhaç'a teslim edildiği belirtildi.