HAMAS Siyasi Büro Üyesi Suheyl el-Hindi, Doha'daki saldırının doğrudan müzakere heyetini hedef aldığını belirterek, "Ne çocuklarımızın ne kadınlarımızın ne de liderlerimizin kanı birbirinden farklı değildir. Teslim olmayacağız, direnişi sürdüreceğiz" dedi.

HAMAS Siyasi Büro Üyesi el-Hindi, siyonist rejimin Doha'da hareketin üst düzey heyetini hedef almasını "tehlikeli bir tırmanış" olarak değerlendirdi. El-Hindi, saldırının amacının ateşkes girişimlerini sabote etmek ve suikast politikasını sürdürmek olduğunu söyledi.

El-Hindi, El Cezire televizyonuna yaptığı açıklamada, saldırıya hedef olan toplantının ABD tarafından iletilen önerilerin ve Başkan Donald Trump'ın gönderdiği siyasi belgenin görüşülmesi amacıyla yapıldığını ifade etti.

HAMAS'ın bu önerilere "açık ve ciddi" bir yaklaşım gösterdiğini hatırlatan Hindi, "Tam da bu sırada doğrudan bir suikastla karşı karşıya kaldık. Bu, işgalcinin gerçek yüzünü ortaya koyan alçakça bir suçtur" dedi.

Saldırıda HAMAS'ın önde gelen isimlerinden Jihad Lebd, Hemam el-Hayya ve bir grup görevlinin şehit düştüğünü belirten Hindi, "Bu kan, Gazze'de öldürülen her çocuk ve kadının kanından farksızdır. Hiçbir suikast bizi beyaz bayrak kaldırmaya zorlayamayacak" ifadelerini kullandı.

El-Hindi, saldırının sorumluluğunu siyonist rejim lideri Binyamin Netanyahu ve ona siyasi destek sağlayan ABD yönetiminin taşıdığını vurguladı. "Müzakerecilerin barışı konuştuğu bir sırada hedef alınması, işgalcinin de Washington'un da barış arayışında olmadığını açıkça gösteriyor. Dünya artık gerçek bir sınavla karşı karşıya" diye konuştu.

Son olarak uluslararası topluma seslenen Hindi, "Artık kınama açıklamaları yeterli değil. Suikastların ve savaş suçlarının durması için somut adımlar atılmalı. Ateşkesin geleceği, işgalin saldırılarının durdurulmasına ve sivillerin korunmasına bağlıdır" dedi. (İLKHA)