Mardin'de katıldığı Aksa Tufanı'na Destek Mitingine katılım sağlayan HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Şeyhmus Tanrıkulu, tüm dünyada halklarının Filistin için ayakta olduğunu ancak devletlerin sessiz kaldığını ifade etti.

Filistin ve Gazze halkının bir asra yakındır çektiği zulümlerin son 3 ayda daha da şiddetlenmesi tüm dünyada yankı uyandırmaya devam ediyor.

Zulümlerin, vatandaşları uyandırdığını ancak ülkelerin ve devlet yetkililerinin, özellikle de Arap devletlerinin sessiz kalmalarını eleştiren HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Şeyhmus Tanrıkulu, artık devletlerin harekete geçmesi ve ellerindeki tüm imkanları kullanarak bu zulme "dur!" demesi gerektiğini söyledi.

İslam İşbirliği Teşkilatı'nın da burada mesuliyet sahibi olduğunu ifade eden Tanrıkulu, batılı devletlerin siyonist işgal rejimi için gösterdiği cesaretin Müslüman devletlerinin de göstermesi gerektiğini ifade etti

"Vicdan sahibi olan, vicdanı ölmemiş insanlar bu mazlum insanlara sahip çıkmaktadırlar"

Filistin'deki mazlumların uğradığı zulme karşı vicdan sahiplerinin hiç susmadığını belirten Tanrıkulu şu şekilde konuştu:

"3 aya yakındır Filistin ve Gazze'de, dünyanın gözleri önünde bir soykırım işlenmektedir. Bizler de Türkiyeli Müslümanlar olarak bu kardeşlerimizin yalnız olmadığını, mazlumların yanında yer aldığımızı ve zalimlere karşı haykırmak için Mardin'de miting meydanındayız. Mardin halkımızı, Filistin halkıyla, Gazze'li mücahitlerin yanında yer almalarından dolayı saygıyla selamlıyorum. Bir asırdan fazladır her ay, her hafta, her gün mazlum Filistin'lilerin toprakları işgal edilmektedir. Fakat maalesef canlı yayınlarda dahi bu kadar zulümler ve haksızlıklar yapıldığı halde buna 'dur' diyebilecek bir güç maalesef çıkamamıştır. Şimdi bu zalimlere karşı, yeryüzünün birçok yerinde küresel intifada meydana gelmiştir. Vicdan sahibi olan, vicdanı ölmemiş insanlar bu mazlum insanlara sahip çıkmaktadırlar. Ama devlet olarak bu şeytan ABD, İngiltere, Fransa başta olmak üzere bu siyonist terör rejimi olan israile destek verenlere karşı İslam ümmeti, İslam İşbirliği Teşkilatı ellerindeki güç ve imkanları bu zulmü durdurmaya karşı kullanmamaktadırlar. Dolayısıyla artık bu zulme karşı İslam İşbirliği Teşkilatının, Arap devletlerinin 'dur' demesi için ellerindeki imkanları kullanması gerekiyor. Bizler vatandaşlar olarak, siyasi kişilikler olarak, Sivil Toplum Kuruluşları olarak elimizden gelen bütün gayretleri göstererek bu mazlumların yanında yer aldığımızı ve zalimlere karşı da mücadele edeceğimizi birkez daha dile getiriyoruz." (İLKHA)