İngiliz ve Amerikan uçakları Gazze üzerinde casusluk uçuşları yapıyor
ABD, Gazze üzerindeki hava istihbarat görevlerini Aralık 2023'ten bu yana yürüten İngiltere'den devralarak kiralık casus uçaklarla işgal ordusuna aktif destek sağlamaya başladı.
Bir Araştırma platformu olan Deep Dive gazetecileri Matt Kennard ve Abdullah Faruk'un hazırladığı rapor, ABD'nin Gazze üzerinde yeni bir hava istihbarat programı yürüttüğünü ortaya koydu. Bu program kapsamında, ABD, özel bir Amerikan şirketinden kiraladığı uçaklarla işgal ordusuna istihbarat desteği sağlıyor ve böylece 2023 Aralık ayından bu yana bu görevleri yürüten İngiltere'nin rolünü devralıyor.
Rapora göre, İngiltere'ye ait Beechcraft King Air 350 tipi casus uçaklar ("Shadow R1" olarak biliniyor) aylardır Kıbrıs'taki Akrotiri Üssü'nden günlük keşif uçuşları yapıyordu. Ancak bu operasyonlar 25 Temmuz'da aniden durdu ve aynı tarihte ABD'ye ait yeni bir casus uçak devreye girdi. Bu uçağın, İngiltere'nin görevini daha gelişmiş kabiliyetlerle devraldığı düşünülüyor.
Yeni uçak, ABD'nin Nevada eyaletindeki Straight Flight Nevada Commercial Leasing LLC adlı bir şirkete ait ve savunma sanayii devi Sierra Nevada Corporation tarafından işletiliyor. Şirket, ABD Savunma Bakanlığı ile milyarlarca dolarlık istihbarat ve gözetleme projelerinde çalışıyor. Uçak, temmuz başında ABD'nin Maryland eyaletinde test uçuşu yaptı, ardından Kanada, İzlanda ve Sicilya üzerinden Kıbrıs'a geçti ve 15 Temmuz'dan itibaren Gazze üzerinde günlük casusluk görevleri yürütmeye başladı.
En çarpıcı bulgu, 28 Temmuz'da uçağın Han Yunus üzerinde üç saat boyunca düşük irtifada daire çizerek uçuş yaptığı ve ertesi gün aynı bölgede ağır işgal hava saldırılarının gerçekleşmesi oldu. Araştırma, ABD'nin sağladığı bu istihbarat uçuşlarının işgal rejiminin sivil bölgeleri, okulları ve yardım kuruluşlarını hedef alan saldırılarıyla doğrudan bağlantılı olabileceğine işaret ediyor.
Uçağın uçuş verileri "gizli listeye" alınmış durumda; bu nedenle ticari uçuş takip sitelerinde izlenemiyor. Bu, İngiliz uçuşlarının aksine programın yüksek derecede gizlilik içinde yürütüldüğünü gösteriyor. Ayrıca şirketin kullandığı "COCO (Contractor-Owned, Contractor-Operated)" sistemi, hükümetlerin özel şirketler aracılığıyla resmi hesap verme yükümlülüğünden kaçınarak hassas istihbarat operasyonları yürütmesine olanak tanıyor.
Sierra Nevada Corporation, ABD'nin uzun menzilli casus uçak projeleri ve "Kıyamet Günü" E-4 komuta uçağı gibi kritik askeri projelerinde milyarlarca dolarlık sözleşmelere sahip. Şirketin Türk-Amerikan CEO'su Fatih Özmen, İngiltere'de de şubeler kurarak İngiliz ordusuna istihbarat ve gözetleme teknolojileri sağlıyor.
ABD ve İngiltere Savunma Bakanlıkları, yeni uçakla ilgili soruları yanıtsız bırakırken şirket de yorum yapmayı reddetti. Araştırmaya göre bu sessizlik, programın kamuoyundan özellikle gizlendiğini gösteriyor.
Sonuç olarak, Gazze üzerinde yürütülen bu gizli hava istihbarat operasyonları, ABD ve İngiltere'nin özel şirketlerle iş birliği içinde işgal rejimine doğrudan hedefleme desteği sağladığını, bunun da sivillere yönelik saldırılar ve savaş suçlarıyla bağlantılı olabileceğini ortaya koyuyor. Bu durum, Batılı hükümetlerin Gazze'deki katliamlara dolaylı yoldan ortak olduklarını gösteriyor. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan, Katar, BAE, Türkiye, Pakistan ve Endonezya; siyonist rejimin Refah'ı tek yönlü açma söylemine karşı ortak bir açıklama yaparak Filistin halkının yerinden edilmesine yönelik her türlü girişimi reddettiklerini vurguladı.
Mavi Marmara gazisi Mehmet Tunç, ateşkese rağmen Gazze'de süren saldırılara dikkat çekerek, Türkiye'nin siyonist işgal rejimi ile diplomatik, ekonomik ve stratejik tüm ilişkilerini kesmesi çağrısında bulundu.
Filistin Direniş Komiteleri, Yaser Ebu Şebab adlı siyonist işbirlikçinin ölümü üzerine yayımladığı açıklamada, işgalcilerle iş birliğinin "kaçınılmaz bir sonla" sonuçlanacağını vurguladı. Açıklamada, direnişin toplumsal bütünlüğü koruma kararlılığı tekrarlandı.
İngiltere'de faaliyet gösteren Yaşamda İnancın Etkisi Enstitüsü (The Institute for the Impact of Faith in Life – IIFL) tarafından yapılan bir araştırma, küresel savaşların Britanyalıların İslam'ı seçmesinde belirgin bir etken olduğunu ortaya koydu.