Gazze'de yaşanan insanlık dramına ve uluslararası hukukun açıkça ihlal edilmesine dikkat çeken Malatya İnönü Üniversitesi Öğrenci Toplulukları, Trump'ın Gazze'yi boşaltma çağrısının, bir halkın varlığını, tarihini ve kimliğini yok saymaya yönelik bir girişim olduğuna vurgu yaptılar.

Malatya İnönü Üniversitesi Öğrenci Toplulukları, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze halkının zorla yerinden edilmesi ve esir takası sürecine ilişkin yaptığı hadsiz açıklamalarını kınamak için Cuma namazı sonrası İlahiyat Camii önünde basın açıklaması düzenlediler.

"Selâm olsun Gazze'nin onurlu halkına!"

Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından, topluluk adına basın açıklamasını okuyan öğrencilerden Abdüsselam Yakut, Trump'ın Gazze'yi boşaltma çağrısının bir halkın varlığını, tarihini ve kimliğini yok saymaya yönelik bir girişim olduğunu belirterek, "Bugün burada, Gazze'de yaşanan insanlık dramına ve uluslararası hukukun açıkça ihlal edilmesine dikkat çekmek için toplanmış bulunuyoruz. Selâm olsun Gazze'nin onurlu halkına!" ifadelerini kullandı.

"Gazze halkı direnişin ve sabrın sembolüdür"

Gazze halkının direnişin ve sabrın sembolü olduğunu vurgulayan Yakut, "Gazze halkı, yaşadığı tüm zorluklara rağmen direnişin ve sabrın sembolü olmuştur. Zulme karşı gösterdikleri onurlu duruş, tüm dünyada adalet ve özgürlük mücadelesi veren insanlar için bir ilham kaynağıdır" dedi.

"Trump'ın Gazze'yi boşaltma çağrıları, bir halkı yok saymaya yönelik bir girişimdir"

Yakut, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze halkının zorla yerinden edilmesini destekleyen ve esir takası sürecine ilişkin hadsiz açıklamalarını eleştirerek, "Trump'ın, Filistin halkının meşru mücadelesini hedef alan küçümseyici ve tehditkâr söylemleri, bölgedeki gerilimi artırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Gazze’yi boşaltma çağrıları, bir halkın varlığını, tarihini ve kimliğini yok saymaya yönelik bir girişimdir ve asla kabul edilemez" ifadelerine yer verdi.

"Gazze'nin zorla boşaltılması çağrılarına karşı uluslararası toplum net bir tavır sergilemeli"

Uluslararası toplumun Gazze'nin zorla boşaltılması çağrılarına karşı net bir tavır sergilemesi gerektiğini belirten Yakut, "Bizler, Filistin halkının kendi topraklarında özgür ve onurlu bir şekilde yaşama hakkını savunuyoruz. Gazze'nin zorla boşaltılması yönündeki çağrılara karşı uluslararası toplumun net bir tavır sergilemesi gerekmektedir. Esir takası süreci ise siyasi bir pazarlık unsuru olarak değil, insani bir çerçevede ele alınmalıdır" dedi.

"Bu mücadele, Filistin halkı özgürlüğüne kavuşana kadar devam edecektir"

Yakut, Filistin halkının yalnız olmadığını vurgulayarak, "Filistin halkı yalnız değildir! Bizler, İnönü Üniversitesi öğrenci toplulukları olarak, bu haklı davanın bir parçasıyız. Bu mücadele, Filistin halkı özgürlüğüne kavuşana ve Mescid-i Aksa'da yeniden huzur içinde ibadet edilene kadar devam edecektir" diye kaydetti.

"Bu mücadele adalet ve insan hakları mücadelesidir"

Kur'an-ı Kerim'den Bakara Süresi'nin 249'uncu ayetini okuyarak devam eden Yakut, "Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulmaktadır: 'Nice az topluluklar, Allah'ın izniyle çok topluluklara galip gelmiştir. Allah, sabredenlerle beraberdir.' Bizler de İnönü Üniversitesi öğrenci toplulukları olarak, Filistin davasının yanında olmaya devam edeceğiz. Bu mücadele, adalet ve insan hakları mücadelesidir" diye belirtti.

"Zulmü finanse eden hiçbir şirkete destek vermemeliyiz"

Yakut, Filistin halkına destek olmanın yollarından birinin de boykot hareketlerini sürdürmek olduğunu belirterek, "Zulmü finanse eden hiçbir şirkete destek vermemeliyiz. Bu konuda gevşeklik göstermemeli, bilinçli hareket etmeliyiz. Unutmayalım: Zulüm devam ettiği sürece, bizler de adaletin yanında olmaya devam edeceğiz!" ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

Basın açıklaması, İlahiyat Camii Müezzin kayyımı Ahmet Turan Akın'ın yaptığı duanın ardından son buldu. (İLKHA)