Siyonist işgalcilerden Mescid-i Aksa'ya baskın

Siyonist Yahudiler, 1967 yılındaki sözde zaferleri nedeniyle bugün bir kez daha Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi.
Aralarında kadın ve çocukların da olduğu Yahudi gasıplar, Talmudik ritüellerini gerçekleştirmek için Mescid-i Aksa'nın güneybatısındaki El-Meğaribe (Fas) Kapısı'ndan Harem-i Şerif'e girdi.
İşgalcilerin Mescid-i Aksa'nın avlularında provokatif turlar düzenledikleri, Kubbetüs-Sahra yakınlarında Talmud ritüelleri gerçekleştirdikleri belirtildi.
Siyonist işgal rejimi sözde polisi de baskın süresince Yahudi çeteleri korumaya aldı.
Eski Şehir ve Mescid-i Aksa kapılarına konuşlanan işgal polisi, Filistinlilerin bölgeye girişini engelledi.
Siyonist rejimin Mescid-i Aksa baskınları 1967 yılına uzanıyor.
Doğu Kudüs'ün işgal edilmesinden günler sonra 15 Haziran 1967'de siyonist rejim sözde ordusu baş hahamı Şlomo Gorn ve beraberindeki 50 Yahudi, Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi.
O günden beri işgalciler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenliyor. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Birleşmiş Milletler, Gazze'deki çocuklar arasında görülen akut yetersiz beslenmenin şimdiye kadarki en yüksek seviyeye ulaştığını açıkladı. Temmuz ayında 2 bin 500 çocuğun hayatı ciddi risk altına girdi.
Siyonist rejim, işgal altındaki Kudüs'ün güneyindeki Sur Bahir Mahallesi'nde yaşayan Hamza İbrahim Amire'yi evini kendi elleriyle yıkmaya zorladı. 16 kişilik aile evsiz kaldı.
Siyonist rejim, Mescid-i Aksâ'nın direniş sembollerinden Hanadi el-Hilvani'ye yönelik iletişim yasağını üçüncü kez 6 ay süreyle uzattı. Hilvani, hem sosyal medya hem doğrudan temas yoluyla birçok isimle görüşmekten men edildi.
Türkiye, Netanyahu liderliğindeki fundamentalist hükümetin Gazze'deki askeri saldırıları genişletme kararını "soykırımın yeni aşaması" olarak niteledi. Dışişleri Bakanlığı, uluslararası toplumu ve BM'yi sorumluluk almaya çağırdı.