Siyonist Yahudiler Kudüs'ü adım adım kuşatıyor: 3 bin 380 konutluk yeni yerleşim hamlesi
Siyonist rejimin onayladığı yeni yerleşim planı, Kudüs'ün sistematik biçimde işgal edildiğini ve Müslüman nüfusun kentten silinmesine yönelik politikaların hız kazandığını bir kez daha ortaya koydu.
Siyonist rejim, işgal altındaki Kudüs'ü Filistinlilerden arındırmaya yönelik adımlarını kararlılıkla sürdürüyor. Siyonist sözde Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in Kudüs'te 3 bin 380 konuttan oluşan yeni işgal planını onaylaması, kentin adım adım kuşatıldığı ve Müslüman varlığın tasfiye edilmek istendiği sürecin yeni bir halkası olarak değerlendiriliyor.
İşgal basınının aktardığına göre "Mishmar Yehuda" adı verilen sözde yerleşim kenti, Kudüs'ün doğu hattında inşa edilecek. Projenin, Filistin mahallelerini çevreleyen yerleşim kuşağını güçlendirerek Kudüs'ü Batı Şeria'dan koparmayı hedeflediği belirtiliyor. Böylece Filistinlilerin kentle coğrafi, sosyal ve demografik bağlarının tamamen koparılması amaçlanıyor.
Smotrich, planı "Kudüs'ün doğudan korunması" söylemiyle savunurken, bu açıklama işgalcilerin Kudüs'ü yalnızca askeri değil, nüfus mühendisliği yoluyla da ele geçirmeye çalıştığını gözler önüne seriyor. Uzmanlara göre yerleşim projeleri, Filistinlilerin yaşam alanlarını daraltma, ev yıkımları ve zorunlu göçle Müslüman nüfusu kentten uzaklaştırma politikasının temel aracı haline gelmiş durumda.
Doğu Kudüs'te son yıllarda artan işgal faaliyetleri, Filistinlilere yönelik ruhsat engelleri, ev yıkımları ve ikamet iptalleriyle birlikte yürütülüyor. Bu uygulamalar, Müslüman nüfusun Kudüs'te barınmasını neredeyse imkânsız hale getirirken, yerleşimciler için geniş alanlar açılıyor.
Siyonist rejimin yerleşim hamlesi yalnızca Kudüs'le sınırlı kalmıyor. Geçtiğimiz günlerde işgal hükümetinin Batı Şeria'da 19 yeni yerleşime onay vermesi, Kudüs merkezli kuşatmanın bölgesel bir işgal planının parçası olduğunu gösteriyor. Smotrich'in 2026 bütçesinden milyarlarca şekel ayırarak yeni yerleşimler kurma hedefi ise bu politikanın kalıcı hale getirilmek istendiğini ortaya koyuyor.
Tüm bu adımlar, Kudüs'ün İslami kimliğini silmeyi, kenti Filistinlilerden arındırmayı ve fiili ilhakı geri dönülmez hale getirmeyi amaçlayan sistematik bir işgal stratejisinin sürdüğünü açıkça ortaya koyuyor. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Siyonist rejim, "askeri yol" bahanesiyle Tubas'ta Filistinlilere ait onlarca dönüm araziyi gasp etme kararı aldı. Karar, işgalcilerin Batı Şeria'da arazilere el koyma politikasındaki tırmanışı bir kez daha gözler önüne serdi.
Bir araştırmacı gazetecilik çalışması, Gazze halkının insani yardım ve "gönüllü göç" söylemleri altında Asya ve Afrika ülkelerine gizlice sürüldüğünü ortaya koydu. Siyonist rejimin resmî kurumlarıyla bağlantılı ağın, sahte dernekler ve paravan şirketler üzerinden hareket ettiği belirlendi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, ABD'nin iki yargıcına yönelik yaptırımlarını "yargı bağımsızlığına yönelik pervasız bir saldırı" olarak niteledi. Karara tepki gösteren çok sayıda ülke, küresel hukuk düzeninin ağır baskı altında olduğunu vurguladı.