Halkın büyük bedeller ödeyerek akamete uğrattığı ABD destekli 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sonrası yaşananlar, bir anlamda işgal girişimi olan o günün sene-i devriyesinde İLKHA editörleri tarafından derlendi.
Halk tarafından engellenen ABD destekli kanlı FETÖ darbe girişiminin üzerinden bir yıl geçti. 15 Temmuz Cuma günü saat 22.00'de Genelkurmay'da silah sesleri duyulması ve İstanbul'da Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinin tanklarla kapatılmasıyla başlayan ABD, AB ve NATO destekli FETÖ darbe girişimi, halkın sokağa çıkmasıyla yaklaşık 24 saat süren bir direnişin ardından bastırıldı.
Camilerde okunan selalarla halkın tankların karşısına geçtiği gece gözü dönmüş darbeciler, tanklarla yetinmeyerek savaş uçakları ve helikopterlerle halkın üzerine ateş açarak büyük bir katliama imza attı. Yaklaşık 24 saat süren halk direnişinde 248 kişi darbeciler tarafından katledilirken, 2 bin 196 kişi de yaralandı.
Yıllarca "hizmet hareketi" görünümü altında kendilerini İslami bir yapı olarak tanıtan ve bu görünümle çeşitli çevrelerden destek gören devlet içindeki FETÖ/PDY kadroları tarafından girişilen darbe girişimi, başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler tarafından desteklendi. Bu destek, Batılı devletlerin gerek darbe gecesi gösterdiği tavır gerekse de darbe sonrası darbecilere kucak açmalarıyla kendini açıkça gösterdi. Başta ABD ve NATO üyesi devletler olmak üzere Batılı ülkeler, darbe girişimi sonrası darbecileri mahkûm etmek yerine darbeciler hakkındaki soruşturma süreçlerini eleştirdi.
Darbenin üzerinden geçen bir yılda Türkiye'de darbeciler ve destekçilerine yönelik yüzlerce operasyon gerçekleştirilirken söz konusu Batılı ülkeler ve bu ülkelerin basın-yayın kuruluşları algı operasyonlarına girişerek ülkede derin kaoslar oluşturmaya çalıştılar. Plan-projeleri 15 Temmuz gecesi halkın direnişi sonucu akamete uğrayan emperyalistler, 16 Nisan "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" halkoylamasını da sabote etmek için ellerinden geleni yaptılar.
Yıllarca yaptığı çalışmayla devletin kılcal damarlarına yerleşen ve bir anlamda gerçek devlet organizasyonunu "paralele devlet" konumuna düşüren FETÖ'ye yönelik başlatılan operasyonlarda yüz binden fazla kişi hakkında işlem yapılırken, gerçekleştirilen düzenlemelerle bazı kurumlarda köklü değişikliklere gidildi.
İlke Haber Ajansı (İLKHA) editörlerinin derlediği verilere göre 15 Temmuz meşum darbe girişimi sonrasında şu gelişmeler yaşandı:
168 bin 801 kişi hakkında adli işlem
Aradan geçen bir yılda devlet içine yerleştiği tespit edilen farklı kurumlardan 120 binden fazla FETÖ üyesi ihraç edilirken, 168 bin 801 kişi hakkında adli işlem yapıldı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın verdiği son bilgilere göre başlatılan soruşturmalar kapsamında 50 bin 504 kişi tutuklanırken 48 bin 371 kişi de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Aranan 8 bin 69 kişi hakkında ise yakalama kararı bulunuyor.
Darbe sonrası gelişmeler
Henüz darbe girişimi devam ederken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma ile başlayan gelişmeler kapsamında ilk olarak "TSK ve Yargı"da geniş kapsamlı ihraçlar yaşandı. Ardından hükümetin inisiyatif almasıyla bazı kurumlarda köklü değişikliklere gidildi.
16 Temmuz'da 2 bin 745 Hakim ve Savcı hakkında gözaltı kararı verilmesiyle başlayan süreçte önceden belirlenen binlerce kişi "Yargı, MEB ve Emniyet"ten ihraç edildi.
OHAL
20 Temmuz'da toplanan Bakanlar Kurulu tarafından 3 ay süreyle ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) 21 Temmuz TBMM’de kabul edildi. OHAL'in ilanından sonra çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) yüzlerce özel kurum, dernek kapatılırken, TSK'da köklü değişikliklere gidildi. Kamu kurumlarındaki yüz binden fazla çalışan önce açığa alında ve ardından ihraç edildi.
İlk KHK ile vakıf ve dernekler kapatıldı (23 Temmuz 2016)
23 Temmuz'da çıkarılan 667 sayılı ilk KHK ile FETÖ'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu belirtilen 35 sağlık kurum ve kuruluşu, bin 43 özel öğretim kurum ve kuruluşuyla özel öğrenci yurdu ve pansiyonu, bin 229 vakıf ve dernek, 19 sendika, federasyon ve konfederasyon ile 15 vakıf yükseköğretim kurumu kapatıldı.
Yayın kuruluşları kapatıldı (27 Temmuz)
27 Temmuz'da yayımlanan 668 sayılı ikinci kararname ile aralarında 3 haber ajansı, 16 televizyon kanalı, 23 radyo, 45 gazete, 15 dergi ve 29 yayınevi 131 yayın kuruluşu kapatıldı.
Aynı kararnameyle Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı, İçişleri Bakanlığı'na bağlandı.
Generaller ordudan ihraç edildi
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda 87 general, 726 subay, 256 astsubay; Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda 30 general, 314 subay, 117 astsubay; Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda 32 amiral, 59 subay ve 63 astsubay ihraç edildi.
Gözaltı süreleri değişti
Kararnameyle gözaltı sürelerinde de değişikliğe gidildi. Soruşturma ve kovuşturma işlemlerinde süreler yönünden yapılan düzenlemelerle, cumhuriyet savcısına da yakalama emri verme yetkisi sağlanırken, 24 saat olan gözaltı süresi 30 güne çıkarıldı. Gözaltındaki şüphelinin müdafii ile görüşme hakkı cumhuriyet savcısının kararıyla 5 gün süreyle kısıtlanabilme uygulamaları getirildi.
Kuvvet komutanlıkları savunma bakanlığına bağlandı
31 Temmuz'da çıkarılan 669 sayılı KHK ile Kuvvet Komutanlıkları Millî Savunma Bakanına bağlanırken, Cumhurbaşkanı ve Başbakanın, gerekli gördüklerinde Kuvvet Komutanları ile bağlılarından doğrudan bilgi alabileceği ve bunlara doğrudan emir verebileceği, verilen emrin herhangi bir makamdan onay alınmaksızın derhal yerine getirileceği de karara bağlandı.
Askeri hastaneler kapandı
Gülhane Askeri Tıp Akademisine (GATA) bağlı eğitim hastaneleri ve Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi ile asker hastaneleri, dispanser ve benzeri sağlık hizmet birimleri ile Jandarma Genel Komutanlığına ait sağlık kuruluşları (personel dâhil) Sağlık Bakanlığına devredildi.
YAŞ'ın yapısı değişti
YAŞ'ın yapısı değiştirilerek Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları dışında asker üyelerin kurulda yer almayacağı karara bağlandı. Ordu komutanları, Jandarma Genel Komutanı, Donanma Komutanı ve Silahlı Kuvvetler kadrolarında bulunan orgeneral ve oramiraller YAŞ üyeliklerinden çıkarılırken Başbakan Yardımcıları, Adalet Bakanı, Dışişleri Bakanı ve İçişleri Bakanının YAŞ üyesi olması kararlaştırıldı.
Milli Savunma Üniversitesi kuruldu
Askeri ortaöğretim kurumları kapatıldı. Kurmay subay yetiştirmek ve lisansüstü eğitim vermek amacıyla yeni kurulan Enstitülerden; Kara, Deniz ve Hava Harp Okullarından; Astsubay Meslek Yüksekokullarından oluşan Milli Savunma Üniversitesi kuruldu.
Jandarma ve Sahil Güvenlik Teşkilatlarının subay ve astsubay ve diğer personel ihtiyacını karşılamak amacıyla astsubay meslek yüksekokulları, eğitim ve araştırma merkezleri ve kurslar bulunan bir yükseköğretim kurumu olarak İçişleri Bakanlığına bağlı Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi kuruldu.
Bin 389 askeri personel ihraç edildi
Aynı kararnameyle FETÖ/PDY aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu belirtilen toplam bin 389 askeri personel TSK ve Jandarma Genel Komutanlığı teşkilatından ihraç edildi.
2 bin 360 polis ihraç edildi (17 Ağustos)
17 Ağustos'ta çıkarılan 670 sayılı kanun hükmünde kararnameyle, FETÖ'ye aidiyeti, iltisakı veya örgütle irtibatı olduğu belirtilen 196 personel kamu görevinden, 112 personel TSK'dan, 24 personel Sahil Güvenlik Komutanlığı teşkilatından, 2 bin 360 personel de Emniyet Genel Müdürlüğü teşkilatından ihraç edildi.
TİB kapatıldı
Telekomünikasyon Kurumu bünyesinde yer alan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) kapatıldı. Polis tarafından 5271 sayılı CMK 135. madde uyarınca yapılacak dinlemelerin Kurum (Bilgi Teknolojileri İletişim) bünyesinde yapılmasına karar verildi.
38 bin mahkûma tahliye yolu
Operasyonlar kapsamında cezaevlerinde bulunan tutuklu sayısının artması üzerine 17 Ağustos'ta çıkarılan 671 sayılı KHK ile denetimli serbestlik süresi bir yıldan 2 yıla çıkarılarak yaklaşık 38 bin mahkûm tahliye edildi.
3 bin 390 savcı ve hâkim ihraç edildi (24 Ağustos)
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulu’nun kararı ile 24 Ağustos'ta 2 bin 847 hâkim ve cumhuriyet savcısı, FETÖ/PDY örgütü ile irtibat ve iltisakları bulunduğu gerekçesiyle meslekten çıkarıldı. Kurulun 31 Ağustos'ta aldığı kararda ise 543 hâkim ve cumhuriyet savcısı ihraç edildi.
45 bin memur ihraç edildi (1 Eylül)
1 Eylül'de çıkarılan 672 ve 673 sayılı KHK ile terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu belirtilen 41 bin 811 memur ihraç edildi. Aynı gün yayımlanan 674 sayılı KHK ile de teröre yardım ve yataklık ettikleri gerekçesiyle belediyelere kayyum atanmasının önü açıldı.
Belediyelere kayyum atandı (11 Eylül)
İçişleri Bakanlığı, 1 Eylül'de çıkarılan 674 sayılı KHK’ya dayanarak, PKK ile FETÖ'ye "yardım ve destek verdiği" gerekçesiyle görevden alınan 28 belediye başkanının yerine 28 kayyum görevlendirdi.
Sonraki süreçteki devam eden soruşturmalar kapsamında toplam 41 belediye başkanı ve 104 belediye meclis üyesi görevinden uzaklaştırıldı, yerlerine kayyum ataması yapıldı. Kayyum atamaları yer yer devam ediyor.
28 Eylül itibariyle FETÖ bilançosu
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, özel bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada FETÖ'ye yönelik soruşturmada yaklaşık 70 bin kişiyle ilgili işlem yapıldığını 32 bin civarında da tutuklama olduğunu söyledi.
Yine bu tarih itibariyle darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturmalar kapsamında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF) devredilen şirket sayısı 200'e ulaştı.
12 televizyon kanalı kapandı (29 Eylül)
29 Eylül'e gelindiğinde ise 668 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye dayanılarak PKK propagandası yaptığı belirtilen İMC TV, Hayatın Sesi, TV 10, Van TV ve Jiyan TV’nin aralarında bulunduğu 12 televizyon kanalı ile Yön FM ve Özgür Radyo’nun içinde bulunduğu 11 radyonun yayın lisansı iptal edildi.
HSYK'dan yeni ihraçlar (4 Ekim)
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulu’nun kararı ile 66 hâkim ve Cumhuriyet savcısı, FETÖ/PDY örgütü ile irtibat ve iltisakları bulunduğu gerekçesiyle meslekten çıkarıldı.
TSK'dan ihraçlar sürüyor (12 Ekim)
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde, FETÖ ile bağlantılı olduğu belirtilen 158'i subay, 67'si astsubay, 8'i uzman erbaş olmak üzere 233 personel daha ihraç edildi.
16 Şubat itibariyle operasyonların bilançosu
20 Temmuz'da ilan edilen OHAL'dan sonra çıkarılan KHK ile başlayan süreçte 3 bin 721 yargı, 4 bin 821 TSK, bin 922 Jandarma, 32 Sahil Güvenlik Komutanlığı, 20 bin 277 emniyet mensubu ve 63 bin 636 kamu görevlisi olmak üzere toplam 93 bin 935 kişinin görevlerine son verildi.
15 Temmuz'dan sonra OHAL kararıyla 121 bin 183 kişinin ihraç edilirken daha sonra bunlardan 19 bin 248'i görevlerine iade edildi. Üniversitelerdeki soruşturmalar kapsamında ise 4 binden fazla akademisyenin görevine son verildi.
Mülakatla öğretmen alımı
OHAL kapsamında çıkarılan KHK'larda ihraçların yanı sıra bazı kurumlarda yeni düzenlemeler de yapıldı. Bu çerçevede Milli Eğitim Bakanlığı'nda da değişikliklere gidildi. Buna göre MEB'e kalkınmada öncelikli yörelerde sözleşmeli öğretmen istihdamı için mülakatla öğretmen alım yetkisi verildi. Birçok tartışmayı da beraberinde getirilen mülakatla öğretmen alımı uygulamasının, geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanının yaptığı açıklamayla devam edeceği belirtildi.
Rektörlük seçimi kaldırıldı
29 Ekim'de yayımlanan 676 sayılı kararname ile rektörlük seçimlerinde değişikliğe gidildi. Buna göre devlet üniversitelerinde rektörlük seçimleri kaldırıldı. Rektör atamaları Cumhurbaşkanı tarafından YÖK'ün göstereceği adaylar arasından veya doğrudan kendisinin belirleyeceği birisinin atanması suretiyle yapılmaya başlandı.
Devlet memurluğu kanununda değişiklik
657 sayılı DMK'ya yapılan eklemelerle devlet memurluğuna atanabilmek için güvenlik/arşiv soruşturması yapılmış olması koşulu getirilerek bu suretle güvenlik/arşiv soruşturması uygulaması yaygınlaştırıldı. Uygulamayla hem devlet memuru olma koşulları zorlaştırıldı hem de uzun süren güvenlik soruşturması nedeniyle memur olmaya hak kazananların göreve başlama süreleri uzatıldı.
TBMM Araştırma Komisyonu
Darbe girişiminin ardından 26 Temmuz'da TBMM tarafından darbeleri araştırma komisyonu kuruldu. Meclis'te grubu bulunan partilerin üye verdiği komisyon, hazırladığı raporu mayıs ayının son haftasında açıkladı.
15 Temmuz hadisesinin arkasında FETÖ'nün olduğu belirtilen raporda, FETÖ'nün dış istihbarat örgütleriyle ilişkisinin kesin kaynaklarla kanıtlandığı vurgulandı.
İstihbarat zafiyetine dikkat çekilirken başlatılan FETÖ'nün dönemsel olarak tüm siyasi partilerle yakınlık kurarak devlet üst organlarına sızdığı kaydedildi.
Genelkurmay başkanı ve MİT müsteşarını dinlememekle eleştirilen Komisyonun hazırladığı rapor muhalefet tarafından FETÖ'nün siyasi ayağına yer vermemekle eleştirildi.
Bir yıllık FETÖ/PDY bilançosunun son verileri
Darbe girişiminin bastırılmasının birinci yılında yapılacak etkinlikler için hazırlıklar sürerken Adalet Bakanlığı operasyonların bir yıllık bilançosunu son verilerle açıkladı.
Soruşturmalar kapsamında bu güne kadar; 169 bin 13 kişi hakkında işlem yapıldığı belirtilen açıklamada, ayrıca 169 general, 7 bin 98 albay ve alt rütbeli, 8 bin 815 emniyet mensubu, 24 vali, 73 vali yardımcısı, 116 kaymakam ve 31 bin 784 diğer şüpheli olmak üzere toplam 50 bin 510 şüphelinin tutuklandığı kaydedildi.
Açıklamaya göre; 3 bin 46 asker, 5 bin 24 polis, 9 vali, 27 vali yardımcısı, 73 kaymakam, 39 bin 41 diğer şüpheli olmak üzere 48 bin 439 kişi hakkında ise soruşturmalar kapsamında Adli Kontrol kararı verildi. Ayrıca, 10 bin 33 kişi savcılıktan, 33 bin 371 kişi de kolluk kuvvetlerinden olmak üzere 43 bin 404 kişi serbest kaldı.
Açıklamanın devamında; 152 asker, 392 polis, 3 vali yardımcısı 9 kaymakam, 7 bin 266 diğer şüpheli olmak üzere 8 bin 87 kişi hakkında yakalama kararı bulunduğu kaydedilerek yargı mensuplarından, adli ve idari yargıda görevli 2 bin 280 hakim ve cumhuriyet savcısı ile Yargıtay’da görevli 105 üye, Danıştay’da görevli 41 üye, Anayasa Mahkemesi’nde görevli 2 üye, HSYK’da görevli 3 üye olmak üzere toplam 2 bin 431 kişinin tutuklandığı ifade edildi. Ayrıca adli ve idari yargıda hakkında işlem yapılan 4 bin 469 kişiden 1216’sına adli kontrol verilirken, 88’i savcılık, 409’u kolluktan kuvvetleri tarafından serbest bırakıldı.
Adli ve idari yargıda görevli 234, Danıştay’da görevli 5, Yargıtay’da görevli 26 kişi olmak üzere toplam 265 kişi hakkında yakalama kararı bulunurken, 6 hâkim ve cumhuriyet savcısının ise gözaltı sürelerinin devam ettiği belirtildi.
FETÖ davaları
Darbe girişiminin bastırılmasının ardından başta Genelkurmay Karargâhı ve Akıncılar Üssü'nde olmak üzere çok sayıda general ve rütbeli/rütbesiz askerin yanı sıra Adil Öksüz gibi sivil isimler gözaltına alındı. Ancak ifadeleri alındıktan sonra mahkemeye çıkarılan bu isimlerin hemen hepsi tutuklanırken darbenin FETÖ ile irtibatını sağlayıp yönettiği belirlenen Adil Öksüz esrarengiz bir şekilde serbest bırakıldı. Öksüz'ün serbest kalmasında etkisi olduğu belirlenen isimler hakkında daha sonra soruşturmalar açılırken yapılan tüm çalışmalara rağmen Öksüz'ün izine rastlanmadı.
Darbe girişiminin ardından ABD'de, Batı medyasına açıklama yapan Fethullah Gülen, "tiyatro" olarak nitelediği darbeyle ilişkilerinin olmadığını savunmuştu. Gülen dışındaki diğer FETÖ mensupları da sosyal medya başta olmak üzere farklı platformlarda yaptıkları açıklamalarda darbeyle ilişkilerinin olmadığını iddia etmişti. Ancak daha sonra delillerin ortaya çıkması üzerine başta Fethullah Gülen olmak üzere örgüt mensupları yaptıkları açıklamalarda, örgüte mensup bazı isimlerin de darbede yer almış olduklarını kabul etmekle beraber bu kişileri hain ilan ederek örgütü temize çıkarma yoluna gittiler.
Örgütten yapılan bu ve benzeri açıklamaların ardından başlayan FETÖ yargılamalarında benzeri taktiklerin uygulandığı görüldü. Darbede bizzat yer aldığı kesin delillerle ispatlanan isimlerden kimileri her şeyi inkâr yolunu seçerken kimileri de darbeye karıştıklarını kabul edip darbenin FETÖ bağlantısını reddetti. Bazı sanıklar ise hedef şaşırtma yoluna giderek darbeye karşı olup halen görevde olan asker ve diğer yetkilileri suçladı.
Soruşturmalar kapsamında itiraflarda bulunan sanıklardan bazıları mahkemede bu itiraflarını reddederken bazı sanıklar mahkeme sürecinde itirafçılık yolunu seçerek darbeyi ve FETÖ ile ilişkilerini anlattı.
OHAL devam ediyor
Darbe girişiminin ardından 3 aylık olarak ilan edilen OHAL, 4 defa uzatıldı. Bir yıldır devam eden OHAL uygulamasının uzun süre daha devam etmesi bekleniyor. Hükümet yetkilileri tarafından devletin kendi kendine ilan ettiği belirtilen OHAL uygulaması ile birçok değişiklik kanun yerine KHK ile yapılabilirken kamu çalışanlarının ihracı konusunda da hükümete büyük kolaylık sağlıyor.
Aradan bir yıl geçmesine rağmen hâlâ kamudan ihraçlar devam ederken, başbakanlık dâhil birçok kurumda FETÖ gözaltıları sürüyor.
OHAL Komisyonu kuruldu
FETÖ ile mücadele kapsamında yaşanan açığa alma ve ihraçlarda mağduriyetler yaşanması ve bir itiraz merciinin olmaması üzerine ocak ayında kurulacağı açıklanan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu 7 ay sonra kuruldu. Komisyona 17 Temmuz'da başlayacak başvurular 2 ay sürecek.
Komisyon, KHK’larla ihraç edilen 105 bin asker, polis ve memur ile kapatılan 5 bin dernek, vakıf ve şirketin itirazlarını görüşecek. Komisyona başvurular valilikler ve ilişiği kesen kurumlar aracılığı ile yapılacak. Ancak komisyon süreci hızlandırmak için internet sitesi üzerinden de başvuru kabul edecek.
Başvuruları 2 yıl süreyle değerlendirecek olan komisyon, dosya üzerinden yapacağı incelemenin ardından başvurunun reddine veya kabulüne karar verebilecek. Komisyonun kararlarına itiraz ise Ankara İdare Mahkemelerinde yapılabilecek.
FETÖ/PDY kumpası mağduriyetleri sürüyor
FETÖ'ye yönelik devam eden soruşturma ve operasyonlar kapsamında mağdur olanlar için komisyon kurulurken FETÖ kumpasları ile ağır cezalarla cezaevlerinde tutulan yüzlerce kişinin mağduriyetinin giderilmesi için ise hâlâ bir adım atılmadı.
Ergenekon ve Balyoz gibi askerlerin yargılandığı davalar kısa sürede FETÖ kumpası oldukları gerekçesiyle karara bağlanıp sanıklar serbest bırakılırken başta Hizbullah olmak üzere İslami kesime yönelik FETÖ kumpası davalarda yeni bir süreç başlatılmadı. Söz konusu davalarda İslami kesime yönelik yüzlerce yıl cezalara imza atan hâkim ve savcılar FETÖ üyesi oldukları gerekçesiyle ihraç edilip cezaevlerine atılırken, verdikleri hukuksuz kararlar hakkında bir düzenlemeye gidilmedi.
Terörist olduğu gerekçesiyle yargılanan FETÖ/PDY mensuplarının verdiği kararlar nedeniyle cezaevlerine bulunan yüzlerce kişi mağduriyetlerinin giderilmesi için yeniden yargılanmayı bekliyor. (Fırat Arslan, Hamza Adiyaman - İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Üsküdar Üniversitesi tarafından düzenlenen “I. Tasarruf ve İsraf Sempozyumu” nda, israfın önlenmesi ve tasarruf bilincinin artırılması her yönüyle ele alındı. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, lükse düşkünlüğün israfın en önemli sebeplerinden biri olduğuna dikkat çekti.
HÜDA PAR Sözcüsü Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, Diyarbakır'da öldürüldükten 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran'ın ikinci duruşmasına katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnşallah 2025 yılı, bir önceki seneden daha iyi olacak. Biraz daha sabır, biraz daha gayretle çok daha güzel neticeler göreceğiz." dedi.
HÜDA PAR Sözcüsü Yunus Emiroğlu, "Aile konusunda artık sosyal dokumuza uygun milli politikalar üretilmeli, Batı tipi ‘toplumsal cinsiyet’ odaklı politikalardan vazgeçilmelidir. Evlilik ve çocuk sahibi olmak teşvik edilmeli, sarsılan ailelerin dağılmaması için ciddi tedbirler alınmalıdır." çağrısında bulundu.