Mardin’de 7 Ağustos'ta 3 çocuğun boğulduğu atık su göletinde herhangi bir çalışmanın yapılamadığını belirten mahalle sakinleri, belediyeye tepki gösterdiler.
Mardin merkez Artuklu ilçesine bağlı Ortaköy Mahallesi'nde açıkta toplanan kanalizasyon suyunun oluşturduğu gölette 3 çocuğun boğulmasına rağmen belediye yetkilerin herhangi bir çalışma yapmaması tepkilere neden oldu.
DBP'li belediyenin seçim dönemlerinde birçok söz verdiğini, fakat hiçbirini yerine getirmediğini savunan mahalle sakinlerinden Adnan Bağış, "3 çocuğun vefat ettiği yere bakın, kanalizasyon suyundan gölet oluşmuş. Çocuklar suyu görmüş ve içine atlamış. 3 çocuk orada vefat etti. Gölet aynı şekilde duruyor." dedi.
Ortaköy Muhtarı Mücvel Akbacı ise "Artık bu kanalizasyon suyunun kapatılmasını istiyoruz. 3 can gitti, bir daha kimsenin canı yanmasını istemiyoruz. Hem sağlık açısından hem de can güvenliği açısında bu suyunun etrafının kapatılmasını istiyoruz. Tehlike saçıyor. Biran önce gerekli çalışmaları yapmasını istiyoruz." diye konuştu.
Mardin'in merkez Artuklu ilçesi Ortaköy Mahallesi'nde 7 Ağustos'ta atık suların oluşturduğu gölete giren Eren (9) ve Yasin Akdemir (7) kardeşler ile Serhat Çapın (8) boğularak hayatlarını kaybetmişlerdi. (M. Salih Keskin – İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ekim ayı, Gazze'de iki yıl süren soykırımın ardından varılan ateşkes anlaşması ve ardından yaşanan esir takasıyla damgasını vurdu ancak siyonist ihlaller hız kesmedi. Türkiye, bu süreçte önemli bir arabuluculuk rolü üstlenirken, iç politikada "Türk, Kürt, Arap İttifakı" vurgusu ve PKK'nın çekilme açıklamasıyla öne çıkan adımlar attı.
Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA), son dönemde sosyal medyada namaza yönelik alaycı ve küçümseyici tutumlara ilişkin yazılı bir basın açıklaması yayımladı. “Namaz kırmızı çizgimizdir” başlığıyla yayımlanan açıklamada, namazın İslam’daki yeri ve müminin kimliğini belirleyen temel bir ibadet olduğu vurgulandı.
Eylül ayı, Filistin Devletinin İngiltere, Fransa, Kanada gibi önemli ülkelerce tanınmasıyla uluslararası arenada dönüm noktası yaşanırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM ve Beyaz Saray'daki temasları yoğun diplomasi trafiğine sahne oldu. Türkiye'de ise HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayı ve hükümetin yeni eğitim yılı temasları iç politikada öne çıktı.
HAMAS, işgal rejimi ile Somaliland arasındaki karşılıklı tanıma girişiminin Filistin halkına karşı işlenen suçları örtme amacı taşıdığını belirtti.