3 gündür elektriksiz olan mahalleli DEDAŞ’a tepki gösterdi

Batman merkezde 3 gündür elektrikleri kesik olan mahalleli mağdur olduklarını belirterek, ilgisizliğinden dolayı DEDAŞ’a tepki gösterdi.
Batman’ın Aydınlıkevler Mahallesi'nde elektrik arızalarından dolayı 3 gündür elektrikleri kesik olan vatandaşlar, kendilerini mağdur ettiğini belirterek, DEDAŞ’ın ilgisizliğine tepki gösterdi.
Söz konusu mahallenin bir kısmına 3 gündür elektrik verilmediğini dile getiren vatandaşlar, Veysel Karani Caddesi üzerinde bulunan TR-53/C trafo önünde DEDAŞ’a tepki göstererek, sorunlarına bir çözüm bulunmasını istediler.
Kışa girdiklerinden beri trafoda yaşanan arızaların giderilmediğini belirten vatandaşlar, en son 3 gün önce trafoda patlama yaşandığı halde DEDAŞ arıza ekiplerinin gelmediklerini ifade ettiler.
“3 gündür elektriklerimiz yok”
Elektrik kesintilerine tepki gösteren Abdulkerim Ak, “3 gündür elektriklerimiz yok. Yaşlı, kadın, çoluk-çocuk, hasta ve perişan haldedirler. Mahalleyi soran yok. DEDAŞ her gün mesaj atıyor, saat 10’da, saat 8’de elektrik arızası giderilecek deniliyor. Maalesef söyledikleri yalan çıkıyor. Bu konuda yetkililerden yardım istiyoruz. 3 gündür elektriklerimiz yok. Çocuklar, yaşlılar ve esnaf perişandır. 3 gündür dükkânın kepenklerini açamıyoruz. Ben de bir esnaf olarak perişanım. Elektrikler olmayınca zor durumda kalıyoruz.” dedi.
“Çok zor durumdayız”
Trafolarla ilgilenen DEDAŞ arıza ekiplerinin Batman’da sadece bir ekip olduğunu söylediğini belirten vatandaşlardan Yaşar Dal, “3 gündür elektriğimiz yok. Çok zor durumdayız. Yetkililer yerinde oturacağına gelip bize yardımcı olsunlar. Mahalleyi soran yok. Bir gün fatura geçti mi 200-300 lira yazıyorlar. Perişan durumdayız. Trafo patlamış, elektriklerimiz şu an kesiktir, gelip yapmıyorlar.” ifadelerini kullandı.
“Hiçbir şekilde hiçbir idareciye ulaşamıyoruz”
Esnaf olan Selman Uruk, “Yaklaşık 3 gündür elektriksiz yaşıyoruz. Esnafın hepsi kepenkleri kapatmış durumda. Hiçbir şekilde hiçbir idareciye ulaşamıyoruz. Ulaştığımız her yerden de ‘Tamam, geliyoruz, biraz sonra, bir saat sonra’ gibi ifadeler kullanıyorlar. Dün telefonlarımıza DEDAŞ tarafından mesaj geldi, 08.00’de arızanın biteceğini belirterek özür bile dilediler ancak halen elektriklerimiz yok. Evde hastaları olan bir sürü insan var. Esnaf ekonomik anlamda çökmüş durumda. Bir de kepenk kapatıp elektriksiz yaşamak olmuyor. Biz dağ başında yaşamıyoruz. Bunun bir çaresi yok mu? Toplanıp DEDAŞ'a gidip hakkımızı soracağız.” şeklinde konuştu.
Öte yandan konu ile ilgili olarak görüştüğümüz DEDAŞ yetkilileri, mahallelinin trafolara çok yüklendiğini, bazı evlerde 2-3 elektrik sobası kullanıldığını, kaçak elektrik sarfiyatı olduğunu belirterek, her şeye rağmen ekiplerin söz konusu arızayı en kısa sürede gidereceklerini belirttiler. (Mehmet Sait Çelik –İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Doç. Dr. Halil İbrahim Çelik, HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayında yaptığı konuşmada, "Anayasa ve devlet bağlamında biz, öncelikle milletin manevi ve maddi imkânlarıyla bağlı bir eğitim sistemi kurgulamak zorundayız." dedi.
HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayının sonuç bildirisinde, "Anayasanın başlangıç kısmı, manifesto niteliğinde yeniden kaleme alınmalıdır", "Yeni anayasa, herkesin kendisini eşit hissettiği ve ait hissedebileceği kapsayıcı bir vatandaşlık anlayışı üzerine inşa edilmelidir", "Hak ve adalet merkezli bir anlayışla hazırlanmalı", "Tüm siyasi parti temsilcilerinin yer aldığı bir Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulmalı" ifadeleri yer aldı.
Prof. Dr. Yasin Aktay, HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayında yaptığı konuşmada, 1982 darbe anayasasına işaret ederek, "İlk 4 maddeye de dokunmayacaksan, niye o zahmete katlanıyorsun? İlk o maddeleri değiştirmediğimiz zaman, yapılacak hiçbir şeyin olmayacağını düşünüyorum." dedi.
İslam Hukukçusu Dr. Adnan Akalın, HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayında yaptığı konuşmada, "Türkiye’nin yeni anayasasında, İslam’ın evrensel değerleri ile modern hukukun teknik araçları birleştirilerek bireyin hem hukuken hem ahlaken korunacağı güçlü bir çerçeve oluşturulmalıdır." dedi.