İTTİHADUL ULEMA tarafından Diyarbakır'da düzenlenen 10'uncu Alimler Buluşması programına katılan alimler, ibadetle mükellef olan herkesin aile kurumunu korumakla da mükellef olduğunu ifade ederek bunun cihad ile eşdeğer olduğunu ifade etti.

İnsi ve cinni şeytanların öncelikli hedefinin aileyi yok etmek olduğunu belirten Alimler, aileyi korumanın toplumun ve ümmetin selameti için hayati olduğunu söylediler. İslam'ın aileye büyük önem verdiğini, çocukların daha anne karnındayken dini hükümlerle yetiştirildiğini ve sağlıklı aile bağlarının toplumun gelişimi için temel olduğunu ifade eden alimler, aileyi korumanın toplumun garantisi olduğunu vurguladılar.

Peygamberimizin tebliğe ailesinden başlamasının önemine değinen alimler, ibadetle yükümlü herkesin önce ailesini sağlam tutması gerektiğini, ardından devlet ve ümmet olarak ilerlemenin mümkün olacağını söylediler.

Gazze'yi de unutmayan alimler, Gazze meselesinin ise tüm Müslümanların ortak sorumluluğu olduğunu belirttiler.

Dr. Sedreddin Balisanî

Erbil Selahaddin Üniversitesi akademisyeni ve Erbil Firdevs Camii İmamı Dr. Sedreddin Balisanî, insi ve cinni şeytanların öncelikli hedefinin aileyi yok etmek olduğunu vurgulayarak, aileyi korumanın toplumun selameti için hayati önem taşıdığını söyledi.

"İnsi ve cinni şeytanlar hedeflerinde her şeyden önce aileyi yok etmek vardır"

Alimlerin yeryüzünü ihya etme görevinin olduğunu belirten Balisanî, Gazze'den de ibret alınması gerektiğini ifade ederek "Gazze'deki kardeşlerimizin elde ettikleri zaferden dolayı ve siyonistlerin ellerinden kurtuldukları için çok mutluyuz. Onları gayret ve çabalarında ümmet için büyük ibretler vardır. Bizler de onlardan ders çıkarıp dinimizi, memleketimizi, topraklarımızı ve ahlakımızı savunmamız gerekir. Her şeyden önce ilk amacımız Allah Teala'nın rızasını elde etmektir, daha sonra ise yeryüzünü ihya etmek gibi bir görevimiz vardır. Bu da herkesten önce alimlerin görevidir. Halkı bu konularda uyarmamız lazım. Bunu yaparken de ilk önce aileye önem vermemiz lazım. Çünkü insi ve cinni şeytanlar hedeflerinde her şeyden önce aileyi yok etmek vardır. Eğer aile fesada uğrarsa toplumun tamamı ifsada uğrar. Bilim ve gelişimde geri kalırlar." dedi.

"İslam bir yandan cihada önem verir diğer yandan da aileye sahip çıkmaya önem verir"

"İslam aileye çok büyük bir önem vermiştir." diyerek sözlerini sürdüren Balisanî, "İslam'ın hükümleri halen çocuk annesinin karnında iken başlar ve doğduktan sonra da devam eder. Çocuk iken akikesi kesilir ve daha sonra gençlikten ta ki yaşlılığa kadar onun ile hükümlerini beyan eder. Bu çocuk büyüdüğünde evlenip oda yeni bir aile kurar. Aile kurarken unsiyet bulur, aile bağları gelişir, manevi kazanımlar elde eder. Her şeyden önemlisi helal ve haramın ne olduğunu öğrenir. Haramdan uzak kalmak çok önemli bir meseledir. İnsanın kendi asli fıtratı üzerine kalması çok önemli bir meseledir. Peygamberimiz şöyle buyuruyor, 'Her doğan, İslam fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar.' Tabi bizim zamanımızda ateistlik/ilhad ve laikliği de ekleyebiliriz. Şu anda dünyada var olan bütün düşüncelerin ilk yayılış yeri ailedir. Budan dolayı İslam bir yandan şu anda Gazze'de olduğu gibi cihada önem verir diğer yandan da aileye sahip çıkmaya önem verir. Bu ailelerden yeni ailelerin meydana gelmesini öğütler. İlim ve gayret ile yaşadığımız topraklara sahip çıkmamız lazım. 'Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık.' Kavim ve kabilelerin ayrılığı birbirimizi tanımamıza ve yakınlaşmamıza sebep olmalı. 'Allah katında en üstün olanınız, takva bakımından en ileri olanınızdır.' Ne kadar takvalı olursak o kadar Allah'a yaklaşmış oluruz." diye belirtti.

"Gazze davası bütün Müslümanları ve insanların davasıdır"

Dr. Sıdkı Muhammed Emin İsa

Gazze meselesinin ise tüm Müslümanların ortak sorumluluğu olduğunu ifade eden Dr. Sıdkı Muhammed Emin İsa ise, "Elhamdulillah geçici de olsa Gazze'de savaş durmuş durumda. Allah'tan isteğimiz savaşın tamamen sona ermesidir. Aynı şekilde Gazze'deki kardeşlerimizin hak ve hukuklarını elde etmeleridir. Tabi bu haklar bütün Müslümanları ilgilendiren haklardır. Gazze davası bütün Müslümanları ve insanların davasıdır. Herkesin bu konuda kendini sorumluluk sahibi hissetmesi lazım. İnşallah bu başarı ve zaferlerin devamı gelecektir." şeklinde konuştu.

"İbadetle mükellef olan herkes önce ailesini korumalı, sonra devlet ve ümmet olarak ilerlemelidir"

Ailenin korunmasının toplumun ve ümmetin selameti için temel olduğunu vurgulayan Emin İsa, şunları kaydetti:

"Diğer bu konu ise aile meselesidir. Doğrusu aile meselesi hem yeni hem de eski bir meseledir. Aile meselesi çok önemli bir yer kaplayan meselelerdendir. Aile toplumun garantisidir. Eğer aile yıkılırsa toplumun tamamı yıkılır, sorun ve sıkıntılar yaşar. Eğer aile sağlam ve salim ise toplumda selamete ve başarıya ulaşır. Buluşmada bu konuya değinilmesi ve bu konu hakkında konuşulması çok önemli bir adımdır. Dediğimiz gibi eğer aile korunmazsa toplumda korunamaz. Peygamberimiz (s.a.s)'de ilk önce tebliğe aileden başlamıştır. Peygamberin siyerine bakarsak bu gerçeğin farkına varırız. Peygamberimiz vahiy ve tebliğ emri geldiğinde ilk adım olarak ailesinden başlamıştır. Allah Teala şöyle buyuruyor 'Yakın akrabanı da uyar.' Bizler de böyle yapmamız lazım. Bizlerde peygamberimizin yolundan gitmemiz lazım. Eğer aile selamete ererse toplumda selamete erer. Böylece İslam ümmeti meydana gelir, inşallah. 'Hakikaten bu bir tek ümmet olarak sizin ümmetinizdir. Ben de sizin Rabbinizim. Öyle ise bana kulluk edin.' İbadetle mükellef olan herkes önce ailesinden başlamalı. Daha sonra devlet ve ümmet olurlar. Böylece gerçek anlamıyla kulluk yapılabilir." (İLKHA)