Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), siyonist rejimin Suriye’de gerçekleştirdiği son saldırıları sert bir dille kınayarak Filistin’le sınırlı kalmayan saldırganlığının tüm bölgeyi tehdit ettiğini vurguladı.

ANFİDAP, işgalci siyonistlerin Suriye’ye yönelik hava saldırılarını yazılı bir açıklamayla lanetledi. Açıklamada, siyonist rejiminin yalnızca Gazze’de değil; Suriye, Lübnan, Yemen ve İran gibi birçok bölgeye yönelik saldırgan politikalarının, emperyalist destekle sürdürüldüğüne dikkat çekildi.

ANFİDAP, “Mutlak kötülük” olarak nitelendirdiği siyonistlerin, Golan Tepeleri sonrası şimdi de Suriye’de etnik ve mezhebi çatışmalar üzerinden yeni işgallerin peşinde olduğunu belirterek, bölge ülkelerini harekete geçmeye çağırdı.

Konuyla ilgili yapılan açıklamada ANFİDAP, şunları aktardı:

"Katil israilin Suriye’ye yönelik saldırılarını lanetliyoruz! Emperyalist güçler tarafından kurulduğu günden bu yana Filistin coğrafyasında bir ur gibi yayılan terör şebekesi, özellikle 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de korkunç bir soykırım gerçekleştiriyor. Dünyanın suskunluğunu ve İslam âleminin acizliğini fırsat bilen siyonistler, Gazze’de taş üstünde taş bırakmadı. Çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 60 bine yakın Filistinliyi katletti, on binlercesini yaraladı. Aylardır açlıkla boğuşan Gazzelilerin karınlarını doyurmak için gittiği yardım noktalarında bile ölüm pusuları kuran işgalciler, bir torba un almaya çalışan masumları katletmeyi sürdürüyor. Birleşmiş Milletler’in, Avrupa Birliği’nin, kendini uygar zanneden ülkelerin ve İslam dünyasının bu korkunç katliamlar karşısındaki pasifliği, siyonistlerin iştahını daha da kabartmakta, azgınlıklarını katbekat arttırmaktadır. Filistin’deki soykırım karşısında hak ettiği tepkiyi görmeyen terör devleti, saldırılarını diğer İslam beldelerine de taşıdı.

Gözü dönmüş işgalci israil, Amerika Birleşik Devletleri sponsorluğunda Lübnan, Yemen, İran ve Suriye’ye de saldırarak tüm dünyayı nasıl yok saydığını gösteriyor. Suriye’nin güneyindeki Süveyde kentinde yaşayan Dürzileri bahane eden işgalciler, Şam’da bulunan devlet binalarını bombaladı. Suriye hükümetinin Süveyde’de asayişi sağlamaya çalıştığı esnada askeri konvoyları havadan bombalayan terör devleti, onlarca kişiyi katletti. Suriye hükümetinin geri çekilmesiyle israil destekli Dürzi gruplar, Arap aşiretlerine mensup sivilleri katletmeye başladı. Arap aşiretlerinin de bu saldırganlığa cevap vermesiyle Suriye yeniden bir iç savaşa doğru sürüklenme tehlikesiyle karşı karşıya.

1967’den bu yana Suriye toprağı olan Golan Tepeleri’ni gasp eden siyonistler, şimdi ise Suriye’deki bazı etnik ve dini gruplar üzerinden yeni işgaller peşinde. Şu an Dürziler vasıtasıyla iç karışıklık çıkaran israilin, yakın zamanda PYD/YPG üzerinden yeni bir kaosu tetiklemesi çok uzak görünmüyor. Bu hamleyle israil, asıl rakibi olarak gördüğü Türkiye’nin hem Suriye’deki kazanımlarını hem de şimdilerde ülkemizde kurulmak istenen iç barışı bertaraf etmek isteyecektir. Bu yüzden hem Türkiye hem de Arap ülkelerinin, israilin pervasız, hukuksuz ve insanlık dışı politikalarına karşı caydırıcı hamlelerde bulunması elzemdir.

Saldırılarını Filistin sahasıyla sınırlamayan siyonistler, dün Lübnan, Yemen, İran ve Suriye’yi vurdu. Yarın ise Türkiye’yi vurmasının artık bir senaryodan ibaret olmadığını görüyoruz. Terör devletine karşı topyekûn bir mücadele olmadığı sürece, başta Filistin olmak üzere Suriye, Lübnan, Yemen, İran, Irak, Mısır ve hatta Türkiye hiçbir zaman da güvende olmayacaktır. Mutlak kötülük israil terör şebekesinin coğrafyamıza yönelik taciz, tecavüz, saldırı, katliam ve soykırımına karşı sessiz kalmayacağız. Bu bağlamda işgalcilerin Suriye’de yaptığı saldırıları lanetliyoruz. Türkiye ve Arap ülkelerinin bir araya gelerek bu saldırganlığı durdurmasını temenni ediyoruz." (İLKHA)