Araştırmacı Yazar Tunç: Müslümanların haremlerinden biri zulmün bandırası altındaysa o yeri kurtarmak farzdır

Şanlıurfa'nın Karaköprü ilçesinde Badıllı Derneği tarafından Kudüs ve Filistin konulu programda konuşan Araştırmacı Yazar Nezir Tunç, Müslümanların haremi olan 3 yerden bir tanesi dahi zulmün bandırası altındaysa o yeri zalimlerden kurtarmanın Müslümanlar için farz olduğuna dikkat çekti.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda dernek yetkilileri birer konuşma yaptı.
Günün anlam ve önemine binaen bir konuşma yapan Araştırmacı Yazar Nezir Tunç, yerleşimci adı altında dünyanın muhtelif ülkelerinde bulunan siyonistlerin getirilip Filistin'e yerleştirildiğini belirtti.
Tunç, "Eğer Filistin'de Müslümanların başına bir bela geliyorsa eğer Kudüs'te Müslümanlara zulmediliyorsa eğer Arakan'da Müslümanlara zulmediliyorsa ve farklı bir ülkedeki, Türkiye'deki, Şanlıurfa'daki veya dernektekilerin canları sızlıyorsa ve o sıkıntıyı, sorunu, problemi onlar da gündeme getiriyorsa ve böyle geceler tertipleyip birbirlerini bu konuda bilgilendirmeyi hissediyorsa demek ki Resulullah'ın buyurmuş olduğu 'Onlar bir bedenin azaları gibidir' hadisine biz muhatap olmuşuz ve biz öyleyiz." dedi.
"Yerleşimci adı altında siyonistleri getirip buraya yerleştiriyorlar"
Filistin'de bulunan Müslümanların zorla evlerinden çıkarılıp mülkiyet kanununu ayrı ayrı değiştirerek toprakları rahatça elde etmek istediklerini aktaran Tunç, "Hani birileri çıkıp 'Bahsettiğiniz Gazze, Kudüs ya da Mescid-i Aksa onların yeridir, onların meselesidir, sorunudur. Bize ne oluyor da bu meseleyi gündeme getiriyoruz?' diyebilir. Birçoğumuzun köyde tarlası, evi, bahçesi, bostanı var. Herhangi bir adam, yabancı herhangi bir kişi benim sahip olduğum tarlama, evime, dükkanıma, işyerime gelip konup benden alsa benim de oraya girmeme izin vermese ne yapacağız, nasıl bir tepki göstereceğiz? Şu sualin cevabını beraber irdeleyelim. Yüzde 99'umuz 'o malımızı o adama yedirtmeyiz' diyeceğiz. İşte siyonist işgalci israil de Filistin'de bunu yapıyor. Filistin'de bulunan Müslümanları, insanları zorla evlerinden çıkarıp 1948'de kurulan bu işgalci devlet bu sefer mülk/mülkiyet kanununu 3-4 sefer ayrı ayrı değiştirdi. İsmini değiştirdiler ki daha rahat bu toprakları elde edip yerleşimci adı altında dünyanın muhtelif ülkelerinden bulunan siyonistleri getirip buraya yerleştiriyorlar." ifadelerini kullandı.
"Haremlere sahip çıkmasak Allah bizden çok çetin bir hesap soracaktır"
Mescid-i Aksa ve Kudüs siyonist işgalcilerin, zulmü altında olduğu için Müslümanların sahiplenmesi gerektiğinin altını çizen Tunç, "Eğer Müslümanların haremi olan 3 yerden bir tanesi dahi küfrün, zulmün, bandırası altındaysa Müslümanlar için farzdır ki o yeri zalimlerden kurtarsın. Bu nedenle bugün Mescid-i Aksa ve Kudüs siyonist işgalcilerin eli altında, zulmü altında olduğu için Müslümanlar orayı sahiplenmelidir. Yapılması gereken varsa o mücadeleyi vermelidir. Eğer biz Müslümanlar kendi malımıza, çoluk çocuğumuza, ticaretimize, bindiğimiz arabaya, malımızdaki sermayemize sahip çıktığımız gibi Allah'ın bizim için kutsal olarak seçtiği Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa'ya sahip çıkmasak yevmul mahşerde Allah bizden çok çetin bir hesap soracaktır." şeklinde konuştu.
Program, okunan ilahilerle sona erdi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen “Gazze İstişare Toplantıları”nın dördüncüsü, İstanbul, Ankara ve İzmir’in ardından Van’da gerçekleştirildi. Alimler, kanaat önderleri, STK temsilcileri ve siyasi parti temsilcilerinin katıldığı toplantıda Gazze için somut adımların atılmasın çağrısında bulunuldu.
Ceninli beş çocuk babası Samir er-Rifai, esir alındıktan sadece bir hafta sonra işgal zindanlarında şehit düştü.
Gazze'de siyonist rejimin 650 gündür sürdürdüğü soykırım saldırılarında şehit sayısı 58 bin 573'e, yaralı sayısı ise 139 bine ulaştı. ABD destekli saldırılar sonucu halk açlık, göç ve yoklukla mücadele ediyor.
Şam'a yönelik siyonist saldırıyı "ümmetin onuruna indirilmiş ağır bir darbe" olarak niteleyen Dünya Müslüman Âlimler Birliği, İslam ülkelerine acil zirve çağrısı yaptı. Birlik ayrıca Gazze ve Suriye için askeri ve ekonomik ittifak kurulmasını talep etti.