Bitlis esnafından "Dere Üstü Islah Projesi" için basın açıklaması
"Dere Üstü Islah Projesi" kapsamında iş yerleri yıkılacak olan esnaflar, düzenledikleri basın açıklamasıyla mağduriyetlerinin giderilmesini istedi.
Merkez Ulu Camii önünde toplanan esnaflar, proje kapsamında esnafların mağdur olduklarını söylediler.
Düzenlenen basın açıklamasında konuşan Bitlis Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Turan Kitapçı, özellikle vakıf ve belediye kiracısı olan esnafın mağduriyet yaşadığını belirtti.
Esnafın sorunlarını dile getirmeye çalıştıklarını belirten Kitapçı, "Hem dere üstü hem derenin çevresinde bulunan dükkanlarımız yıkılıyor. Kimseye boyun eğmeden rızkımızı Allah'tan bekleyerek iş yerlerimizi çalıştırıyoruz. Dükkanlarımızın yıkılmasını istemiyoruz. Esnaf temsilcileri olarak, esnafımızın isteklerini dile getiriyoruz. Dere üstü ıslah projesi kapsamında yıkılacak iş yerlerinde birçok vakıf ve belediye kiracısı esnafımız var. Bunların mağdur olmaması için yetkililerden beklentimiz var. Devletin bizi zarara uğratmasını istemiyoruz. Esnafın da mağdur olmasını istemiyoruz. Yeni heyetler oluşturularak esnafla görüşülmeli. Bizlerin de fedakârlığıyla hep birlikte bu sorunu çözmek istiyoruz." dedi.
Bitlis Bakallar ve Bayiler Esnaf Odası Başkan Vekili Fesih Kara ise kanunlar çerçevesinde esnafların haklarını sonuna kadar savunacaklarını söyledi.
Kara, "Esnaflardan talebimiz birlik olmaktır. Kanunlar çerçevesinde haklarımızı savunalım. Ne esnaf ne de devlet mağdur olmasın. Şehrimiz yıkılmasın, harabeye dönüşmesin. Dere üstü ıslah projesi hepimizi etkiliyor. Ekmeğimizi kazanmak ve şehrimizi ayakta tutmanın peşindeyiz. Bir siyasi propaganda veya eylem değil, esnafımızın mağduriyetinin giderilmesi için buradayız. Esnafımız şehri terk etmesin. Tüm yetkililerden isteğimiz, bizlere yardımcı olmalarıdır." diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından esnaflardan oluşan bir heyet, sorunlarını görüşmek üzere Bitlis Belediyesine gitti. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ekim ayı, Gazze'de iki yıl süren soykırımın ardından varılan ateşkes anlaşması ve ardından yaşanan esir takasıyla damgasını vurdu ancak siyonist ihlaller hız kesmedi. Türkiye, bu süreçte önemli bir arabuluculuk rolü üstlenirken, iç politikada "Türk, Kürt, Arap İttifakı" vurgusu ve PKK'nın çekilme açıklamasıyla öne çıkan adımlar attı.
Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA), son dönemde sosyal medyada namaza yönelik alaycı ve küçümseyici tutumlara ilişkin yazılı bir basın açıklaması yayımladı. “Namaz kırmızı çizgimizdir” başlığıyla yayımlanan açıklamada, namazın İslam’daki yeri ve müminin kimliğini belirleyen temel bir ibadet olduğu vurgulandı.
Eylül ayı, Filistin Devletinin İngiltere, Fransa, Kanada gibi önemli ülkelerce tanınmasıyla uluslararası arenada dönüm noktası yaşanırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM ve Beyaz Saray'daki temasları yoğun diplomasi trafiğine sahne oldu. Türkiye'de ise HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayı ve hükümetin yeni eğitim yılı temasları iç politikada öne çıktı.
HAMAS, işgal rejimi ile Somaliland arasındaki karşılıklı tanıma girişiminin Filistin halkına karşı işlenen suçları örtme amacı taşıdığını belirtti.