“Camileri kendilerine siper eden yapılar bölgeyi terk etmelidir”
Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki Kurşunlu Camisi’nin yakılmasıyla ile ilgili açıklamalarda bulunan Cami Der Başkanı Şeyhmus Taş, camileri kendilerine siper eden ve kirli çatışmalarını camiler etrafına taşıyan yapıların bölgeyi terk etmesi gerektiğini söyledi.
Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki Fatih Paşa (Kurşunlu) Camisi'nin yakılmasına tepki gösteren Camileri ve Kur'an Kursları Yaptırma, Yaşatma, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (CAMİ DER) Başkanı Şeyhmus Taş, camileri kendilerine siper eden ve kirli çatışmalarını camiler etrafına taşıyan yapıların bölgeyi terk etmeleri ve çatışmaların son bulmasını istedi.
Camilere yapılan saldırıları kabul edilemez olarak niteleyen Taş, caminin yakılması olayının Diyarbakırlıları derinden üzdüğünü belirti.
Taş, çatışmaların biran önce son bulması çağrısında bulunarak, "Olayları Sur bölgesine çeken, camileri kendilerine siper eden ve kirli oyunlarını, kirli çatışmalarını camiler etrafına taşıyan yapıların, o tarihi mekânlardan çekilmelerini ve bu çatışmanın son bulmasını diliyoruz." dedi.
Bölgede birçok alan olmasına rağmen camilerin önüne hendek kazılıp barikat kurulmasına tepki gösteren Taş, "Sur ilçesinde birçok alan vardır. Bunlar bize bırakılmış mirastır. Bu alanlara sahip iken hendekleri ve barikatları camilerin önüne yığmak ve kendilerine camileri siper etmek manidardır. Bunlar bilinçli olarak yapılıyor. Bir yerde eğer çatışma varsa o bölgede tahrip, yıkım ve zarar olur. Bu nedenle bunların bilinçli yapıldığını düşüyoruz." ifadelerini kullandı.
"Bizler atalarımızın yolundan giderek camilerimizi özgürleştirmemiz gerekir"
Halkın camilere yapılan saldırılara karşı tepki göstermesi gerektiğine vurgu yapan Taş, "Biz, Diyarbakırlı ve Kürt olarak Selahattin Eyyübi'nin torunlarıyız. Selahattin Eyyübi Kudüs'ü azat etmiştir. Bizler atalarımızın yolundan giderek camilerimizi özgürleştirmemiz gerekir. Peygamber Efendimiz nasıl camileri aktif hale getirmişse bizlerin de camileri aktifleştirip işlev hale getirmemiz gerekir. Bu yaşanan olaya halk olarak tepkimizi en üst derecede göstermemiz gerekir. Hatta suç duyurusunda da bulunulması gerekir." diye belirtti.
"İlçede şu an ezan okumuyor ve cemaatle namaz kılınmıyor"
Sur ilçesinde camilerin ibadete kapalı olduğunu hatırlatan Taş, "Kur'an-ı Kerimde de beyan edildiği gibi, camiye gidenlere engel olan ve oraların tahrip edilmesine sebep olanları Allah lanetlemiştir. Onları hem dünyada hem de ahirette bir azap beklediği belirtilmiştir. İlçede birkaç camimiz çatışmaların başladığı günden itibaren genel olarak faaliyet göstermemektedir. Sokağa çıkma yasağının da ilan edilmesinden dolayı şimdi bu camiler kapalıdır. İlçede şu an ezan okumuyor ve cemaatle namaz kılınmıyor. Biz ise bu camilerin açık olmasını istiyoruz. Camilerimize dokunulmaması her ne hal olursa olsun camilerimizin açık olmasını, halk tarafından kullanılmasını, çocuklarımızın, yaşlılarımızın ve gençlerimizin camide ibadetlerini huzur içinde gerçekleştirmelerini istiyoruz." diye konuştu. (M. Hüseyin Temel- İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, ‘Uyuşturucu madde temin etme’, ‘Uyuşturucu kullanımını kolaylaştırmak’ suçlarından jandarma ekiplerince gözaltına alındı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun görev süresinin 31 Aralık 2025 tarihinden geçerli olmak üzere iki ay uzatılmasına oy birliğiyle karar verildi.
Diyanet-Sen Batman Şube Başkanı Ahmet Cihan, son günlerde bazı okullarda ve sosyal medyada namaz ibadetiyle alay eden görüntülere tepki göstererek, bu tutumların İslam’ın kutsal değerlerine yönelik açık bir provokasyon olduğunu söyledi ve kutsal değerlere yönelik bu saygısızlıklara karşı gerekli tedbirlerin alınmasını istedi.
Mayıs ayında yayımlanan rapor, küresel askeri harcamaların muazzam bir artışla 2.7 trilyon dolara ulaştığını gösterdi. Bu küresel gerilim ortamında, işgalci rejimin Suriye ve Filistin'e yönelik saldırıları şiddetlenirken, Türkiye'de ise "aile" vurgusu ve üst düzey diplomatik temaslar öne çıktı.