Çukurova Üniversitesi öğrencileri geceyi tekbirlerle aydınlattı

Çukurova Üniversitesi’nde eğitim gören öğrenciler, Filistin Âlimler Birliği'nin çağrısıyla “Tekbir Cuması Yürüyüşü” düzenleyerek, Gazze direnişine destek verdi.
Çukurova Üniversitesi öğrencileri, Filistin’e destek amacıyla gece yarısı bir araya gelerek, "Tekbir Cuması Yürüyüşü" etkinliği düzenledi.
Saat 22.00'de öğrenci yurdunda, tekbir ve dualar eşliğinde yürüyüş yapıldı.
Yürüyüşün ardından öğrenciler, yurt önünde basın açıklaması yapmak için toplandı.
Abdullah Ağaya'nın Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından basın metnini, üniversite gençliği adına Tahir Büyükbaş okudu.
Büyükbaş, Filistin halkına sahip çıkmanın, sadece duygusal bir tepki değil, insanlık onurunun savunulması olduğunu vurgulayarak, "Gazze yalnız değildir!" dedi.
"Bu bir halkın toptan yok edilme girişimidir"
Yaptığı açıklamada Gazze’de yaşanan zulme dikkat çeken Büyükbaş, "Bizler vicdan sahibi, adalet duygusu güçlü, insani değerlere bağlı üniversite öğrencileri olarak bugün burada bir sessizliği bozmak, bir çığlığa ses olmak için toplandık. Gazze'de aylardır süren insanlık dışı saldırılar, sadece bir coğrafyanın değil, insanlığın tamamının sınandığı bir vicdan meselesi haline gelmiştir. Bizler bu sınavda sessiz kalmayı değil, mazlumun yanında yer almayı tercih ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Siyonist rejimin Filistin halkına yönelik saldırılarını sert bir dille kınayan Büyükbaş, “israil terör devletinin Filistin halkına, özellikle Gazze Şeridi’nde aylardır uyguladığı sistematik saldırılar, uluslararası hukukun, insan haklarının ve en temel insani değerlerin ayaklar altına alındığı açık bir soykırım niteliği taşımaktadır. Sivillerin, çocukların, kadınların ve yaşlıların doğrudan hedef alındığı, hastanelerin bombalandığı, okulların yerle bir edildiği bu vahşeti en sert biçimde kınıyoruz. Bu bir savaş değil, bir halkın toptan yok edilme girişimidir" şeklinde konuştu.
"israil ile kısıtlı değil, tamamen bitirilmiş bir ticaret istiyoruz"
Açıklamasının devamında zulme karşı durmanın bir sorumluluk olduğunu dile getiren Büyükbaş, şunları kaydetti: "Bizler buraya sadece kınamak için gelmedik; aynı zamanda unutmamak, unutturmamak, suskunluğa karşı durmak ve bir duruş ortaya koymak için geldik. İnancımız, vicdanımız ve tarih bilincimiz bize şunu söylüyor: Mazluma sahip çıkmak insan olmanın temel şartıdır. Biz zalimin kimliğine, mazlumun inancına veya etnik kökenine bakmaksızın, her koşulda adaletin safında yer almaya ant içmiş bir gençliğiz. Dökülen her damla kan, sadece Filistin’in değil, insanlığın ortak vicdanına açılmış derin bir yaradır."
"Filistin halkına sahip çıkmak, sadece duygusal bir tepki değil, erdemli bir duruşun göstergesidir" diyen Büyükbaş, "Sessizlik, zulmün devamına zemin hazırlar. Bu nedenle buradan bir kez daha haykırıyoruz: Gazze yalnız değildir, Filistin halkı yalnız değildir! Zalimler ne kadar güçlü görünürse görünsün, adaletin sesi er ya da geç galip gelecektir. İsrail ile ticaret, Filistin’e ihanettir. İsrail ile kısıtlanan değil, tamamen bitirilmiş bir ticaret istiyoruz. Eğer Türkiye’den israil’e gemiler gidecekse, o gemiler bizi götürmeli ki halen Selahaddin Eyyubi’nin kanını ve davasını taşıyan insanların var olduğunu göstermek için." açıklamalarına yer verdi.
Program, tekbirler eşliğinde sona erdi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Nablus’un güneyinde yer alan Beyta beldesinde onlarca Yahudi çete, işgal ordusunun koruması altında Cebel el-Arme’nin zirvesine çıkarak bölgede provokasyon yaptı. Aynı saatlerde, Irak Burin köyünde Filistinlilere ait arazilerde yasa dışı yol açma çalışmaları devam etti.
Tulkerem ve iki mülteci kampı, 82 gündür kuşatma altında. Saldırılar sonucu aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 13 Filistinli şehit oldu, binlerce kişi evinden sürüldü.
Siyonist rejimin Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları aralıksız sürüyor. İşgalcilerin bu sabah erken saatlerde Han Yunus’un doğusundaki Beni Süheyla beldesinde sivil yerleşim alanlarını hedef alması sonucu 10 Filistinli şehit oldu, çok sayıda kişi de yaralandı.
Birleşmiş Milletlerin sağlık hakkı konusundaki özel raportörü Dr. Tlaleng Mofokeng, Gazze'de faaliyet gösteren son hastanelerden biri olan Baptist (El-Maamadani) Hastanesi’ne yönelik siyonist rejim saldırısını sert sözlerle kınadı. Mofokeng, yaşananları "kabul edilemez bir savaş suçu" olarak nitelendirdi.