"Dere Üstü Islah Projesi" kapsamında yıkımlara başlandı
Bitlis'in ortasından geçen derenin üzerinde bina edilen iş yerlerinin "Dere Üstü Islah Projesi" kapsamında yıkılmasına başlandı.
Proje kapsamında ilk yıkım işlemi 28 Eylül 2019 yılında Said-i Kurd-i Caddesi üzerinde bulunan ve mülkiyeti İl Özel İdaresine ait olan, halk arasında "Hanedan" olarak bilinen ve birçok esnafın bulunduğu binanın yıkımıyla başlandı.
Daha sonra 5 Aralık 2020 tarihinde 78 iş yerinin bulunduğu hal binasının yıkımıyla proje devam etti. Proje kapsamında yaklaşık 700 iş yeri yıkılacak.
Bitlis merkez Dere Üstü Kentsel Dönüşüm Projesi Riskli Alan Kararı 21.04.2020 tarihli 31106 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştı. Söz konusu riskli alanda kamulaştırma işlemlerini yürütmek üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 16.07.2020 tarih ve 148468 sayılı Bakanlık Makamı Oluru ile Bitlis Belediyesi yetkilendirilmiştir.
Bu kapsamda Bitlis Belediyesince kamulaştırılması yapılan taşınmazlardan tapuları hazine adına tescil edilen işyeri ve konutlardan, İcra Müdürlüğünce tahliye işlemleri tamamlanan ve tapu sahiplerine ödemeleri gerçekleştirilen yapıların etaplar halinde yıkılmasına başlandı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başlatılan, Bitlis Valiliği ve Bitlis Belediyesi tarafından yürütülen 'Dere Üstü Kentsel Dönüşüm Riskli Alan Projesi' kapsamında toplamda 177 yapı yıkılacak. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ekim ayı, Gazze'de iki yıl süren soykırımın ardından varılan ateşkes anlaşması ve ardından yaşanan esir takasıyla damgasını vurdu ancak siyonist ihlaller hız kesmedi. Türkiye, bu süreçte önemli bir arabuluculuk rolü üstlenirken, iç politikada "Türk, Kürt, Arap İttifakı" vurgusu ve PKK'nın çekilme açıklamasıyla öne çıkan adımlar attı.
Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA), son dönemde sosyal medyada namaza yönelik alaycı ve küçümseyici tutumlara ilişkin yazılı bir basın açıklaması yayımladı. “Namaz kırmızı çizgimizdir” başlığıyla yayımlanan açıklamada, namazın İslam’daki yeri ve müminin kimliğini belirleyen temel bir ibadet olduğu vurgulandı.
Eylül ayı, Filistin Devletinin İngiltere, Fransa, Kanada gibi önemli ülkelerce tanınmasıyla uluslararası arenada dönüm noktası yaşanırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM ve Beyaz Saray'daki temasları yoğun diplomasi trafiğine sahne oldu. Türkiye'de ise HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayı ve hükümetin yeni eğitim yılı temasları iç politikada öne çıktı.
HAMAS, işgal rejimi ile Somaliland arasındaki karşılıklı tanıma girişiminin Filistin halkına karşı işlenen suçları örtme amacı taşıdığını belirtti.