Dicle Nehri'ne akıtılan atık sular halkın tepkisini çekiyor
Diyarbakır'dan geçen Dicle Nehri'nin su seviyesinde son zamanlarda düşüş yaşandığı gözlemlenirken atık suların da nehre akıtılmasının ayrı bir çevre sorununu beraberinde getirdiğini belirten vatandaşlar, duruma tepki gösterdi.
Diyarbakır'dan geçen Dicle Nehri'nin su seviyesinde baraj, tarla sulamaları, gölet yapma, kum ocakları gibi nedenlerle eskiye oranla büyük bir düşüş yaşanırken, ev ve işletmelerin atık sularının da nehre akıtılması ayrı bir çevre sorununu beraberinde getiriyor. Duruma tepki gösteren vatandaşlar, yetkililerden konuya bir çözüm bulmaları istedi.
Dicle Nehri üzerinde kurulu olan tarihi On Gözlü Köprüyü ziyarete gelen vatandaşlar, atık suların nehre akıtılmasının çevreye ve balık çeşitliliğine zarar verdiğini belirterek yeni arıtma tesislerinin kurulması gerektiğine dikkat çekti.
On Gözlü Köprü civarında esnaflık yapan Mazlum Mehmetoğlu, yetkililerin duyarsız davrandığını belirterek etrafa yayılan kötü kokunun bazen dayanılmaz hal aldığını söyledi.On Gözlü Köprünün ve çevresinin Diyarbakır'ın tarihi olduğunu hatırlatan Mehmetoğlu, bu gibi tarihi yerlere sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
Söz konusu durumun 13 yıldır devam ettiğini belirten Mehmetoğlu, "Kum ocaklarının, mekân ve işletmelerin, hayvan çiftliğinin pislikleri Dicle'ye dökülüyor. Defalarca ilgili mercilere dilekçeler yazdık ancak kimse bizi kale almadı ve dinlemedi. Yakın bir yerde arıtma tesisi var oraya yönlendirsinler, yoksa yeni bir tesis açsınlar. Herkes bu kokudan rahatsız oluyor. Yeni belediye yönetiminden atık sulara bir çözüm bulmasını bekliyoruz." dedi.
Ramazan Şener isimli vatandaş da kötü koku nedeniyle rahatsızlığını dile getirerek yetkililerden duruma çözüm bulmalarını istedi.
"Dicle Nehri'nin tarihi düşünülmeli ve yetkililer bu konuyla ilgilenmelidir"
Atık suların Dicle Nehri'ne dökülmesinin kötü bir izlenim bıraktığını belirten Mehmet Ali Dal ise tepki ve taleplerini şöyle dile getirdi: "Gerek belediyeler gerek Çevre İl Müdürlüğü bu konuya bir el atması gerekiyor. İnsanlar hem piknik yapmaya geliyor hem burada aile çay bahçelerine geliyorlar. Atık sular doğayı tamamen kirletiyor. Dicle Nehri'nin tarihi düşünülmeli ve yetkililer bu konuyla acilen ilgilenmelidir. Bu memleket hepimizindir sahip çıkmak gerek."
Atık suların nehirdeki canlı varlıklara zarar verdiğine işaret eden Hacı Bilici, atık suların arıtma tesislerine yönlendirilmesi gerektiğini söyledi. (M. Sıddık Bilge, M. Hüseyin Temel- İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
ENKS Türkiye Temsilcisi Muslum Muhammed, "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, "Kürtler haklarını elde etmezlerse Orta Doğu'da barış ve istikrar olmaz. Kürtlerin arzusu, kardeşleri gibi kendi topraklarında haklarıyla yaşayabilmektir." dedi.
Halepçe Üniversitesi Araştırma Görevlisi Ahmed Qadir Ali, "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"nda, yaptığı konuşmada, Türkiye'deki Terörsüz Türkiye sürecinin Irak Kürdistanı'na da siyasal, toplumsal, güvenlik ve ekonomi alanında birçok faydasının olduğunu anlattı.
Kamuoyu Araştırmacısı Mehmet Ali Kulat, "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, "HÜDA PAR Meclis'te bu sürecin bir yere kadar sigortası durumunda. HÜDA PARlılardan daha fazla HÜDA PAR'ın üstünde bir sorumluluk var. Yani üzerlerinde ciddi bir misyon, bir sorumluluk var." dedi.
Araştırmacı Yazar Altan Tan, "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"nda, "Eski Meclis zabıtlarında Kürtlerin ana dille eğitiminden, siyasal haklarına kadar talepte bulunan ve bunları zapta geçiren bir evrak yok. Siz siyasal taleplerinizi kayda geçirmemişseniz maalesef iş işten geçiyor." dedi.