Bayram namazını kılmak için sabah namazının ardından tarihi Ulu Camiine akın eden Diyarbakırlılar, getirdikleri teşrik tekbirleriyle bayram namazını eda etti.

Gazze'de yaşanan katliam ve soykırımdan dolayı bir bayramı daha hüzünle geçiren Diyarbakırlılar, bir araya geldikleri bayram namazında Gazze'deki Müslümanlar ve kutsal topraklarda hac ibadetini yapmakta olan yakınları için dua etti.

Sabah ezanıyla beraber kılınan sabah namazının ardından Diyarbakırlılar sabahın ilk ışıklarında İslam Alemi tarafından 5'inci haremi şerif olarak kabul edilen Ulu Camiinde saf tuttu.

Getirilen teşrik tekbirleriyle beraber kılınan bayram namazından sonra Ulu Cami İmam Hatibi Osman Yağmur, bayram hutbesini okudu.

Hutbede kurban ibadetinin önemi, bu ibadeti yerine getirirken dikkat edilmesi gereken hususlar, bayramlaşma, sıla-i rahim ve bayramın 4'üncü gününe kadar getirilmesi gereken teşrik tekbirlerine vurgu yapıldı.

"Bayramda bize düşen onların hayatlarında kalıcı bayram hatıraları bırakmaya çalışmaktır"

Kurbanların Yüce Rabbimizden Müslümanlara birer emanet olduğu vurgusunu yapan Yağmur, kurban ibadetinin yanı sıra sıla-i rahimin gözetilmesi hususunu hatırlatarak şunları söyledi:

"Allah Resûlü Sallallahu Aleyhi Vesellemin, 'Allah her şeyin en güzel şekilde yapılmasını emretmiştir.' tavsiyesine uyarak, kurbanlarımızın kesim işlemini; belirlenen yerlerde, güzelce ve ehil kişiler marifetiyle yapalım. Kurban kesimi ve sonrasında temizliğe özen gösterelim. Çevremizi kirletmeyelim, hoş olmayan görüntülerle kimseye rahatsızlık vermeyelim. Bayramlara yakışan, neşe ve coşkudur. Bize düşen ise, bu neşe ve coşkuyu evlerimizden başlayarak sokaklarımıza, şehirlerimize ve bütün dünyaya taşımanın gayretinde olmaktır. Çocuklarımızın gönlünü hoş etmek, gençlerimiz ile güzel ve nitelikli vakit geçirmektir. Onların hayatlarında kalıcı bayram hatıraları bırakmaya çalışmaktır." ifadelerini kullandı.

"Müslüman; kardeşlerini, zalimlerin insafına asla terk etmemelidir"

Yağmur, "Bayramlara yakışan, sıla-i rahimdir. Bize düşen ise, anne ve babalarımızı, akrabalarımızı ziyaret etmek, onların hayır dualarını almaktır. Hastanelerde, sevgi ve huzurevlerinde bulunan kardeşlerimizi bayram sevincine ortak etmektir. Aziz şehitlerimiz başta olmak üzere, ahirete irtihal eden geçmişlerimizin kabirlerini ziyaret etmek, onlar için Rabbimizden af ve mağfiret dilemektir." şeklinde konuştu.

Gazze'de devam eden katliam ve soykırıma da vurgu yapan Yağmur, "Bayram sevinci yaşadığımız bu mübarek günlerde ne yazık ki Gazze’de ve dünyanın farklı bölgelerinde masum canlar bombaların, açlığın ve çaresizliğin gölgesinde bir bayram sabahına daha uyandı. Bu bayram sabahında şu hususu bir kez daha hatırlayalım: Müslüman; kardeşlerini, zalimlerin insafına asla terk etmemelidir. Onları yardımsız ve çaresiz bırakmamalıdır. Peygamber Efendimiz’in 'Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmana teslim etmez…' hadisine uyarak maddi ve manevi desteğini onlardan esirgememelidir. Arefe günü sabah namazıyla başladığımız ve bayramın dördüncü günü ikindi namazıyla sona erecek olan teşrik tekbirlerini unutmayalım." dedi. (İLKHA)