Gıda mühendisi uyardı: Kurban Bayramı’nda gıda güvenliğine dikkat
Gıda Mühendisi Serkan Durmuş, Kurban Bayramı’nda artan et tüketiminin dengeli ve doğru yapıldığında faydalı olacağını, ancak yanlış saklama ve pişirmenin gıda zehirlenmelerine yol açabileceği konusunda uyarıda bulundu.
Kurban Bayramı’nın yaklaşmasıyla birlikte, hanelerde et ve sakatat tüketiminin artması bekleniyor. Bayram boyunca gerçekleştirilen kurban kesimleriyle beraber, özellikle kırmızı et başta olmak üzere protein açısından zengin gıdalar sofralarda daha fazla yer bulacak.
Bu dönemde hem geleneksel yemeklerin hazırlanması hem de ikram kültürünün yoğunlaşmasıyla, mutfaklarda sakatat ve et ürünlerinin işlenmesi yaygınlaşacak. Ancak bu bolluk, beraberinde dikkat edilmediği takdirde sağlık risklerini de getirebiliyor. Bu nedenle, kesimden tüketime kadar olan süreçte etlerin doğru şekilde muhafaza edilmesi, hijyen kurallarına uyulması ve pişirme yöntemlerinin gıda güvenliğini sağlayacak biçimde uygulanması büyük önem taşıyor.
Gıda Mühendisi Serkan Durmuş, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, Kurban Bayramı döneminde artan et tüketiminin hem beslenme açısından önemli fırsatlar sunduğunu hem de doğru uygulanmadığında sağlık riskleri taşıdığını ifade etti.
"Et ve sakatat aynı tencerede olmamalı"
Bayram süresince artan protein tüketiminin beslenme açısından önemli olduğunu belirten Durmuş, "Kurban Bayramı’nda hanelere protein bazlı gıdanın gireceği için, beslenme açısından önemli günlerdir. Gıda güvenliği anlamında riskleri de bu konuda elimine ettiğimizde, avantajlı bir dönem olacağını söyleyebiliriz. Kurban Bayramı’nda genelde sakatat ve et beraber pişiriliyor. Bunlar hem muhafazası hem de pişirildiğinde birbirlerinden ayrılması gereken ürünlerdir. Bayramda tüketeceğimiz gıdaların tamamının, artı dört ve 65 derece arasındaki sıcaklıkta uzun süre dışarıda kalmaması gerekiyor. Bir an önce soğutulup muhafaza edilmesi gerekir. Eğer pişirilecekse 70-75 derece üzerinde merkez sıcaklığına ulaşarak, gıda güvenliği anlamında riskleri almamak gerekir" dedi.
"Pişmiş gıdanın muhafazası ve mikroorganizma riski"
Pişirilmiş gıdaların dışarıda bekletilmesi ya da ılık halde dolaba konulmasının büyük bir risk oluşturduğunu belirten Durmuş, "Pişirilmiş bir gıdanın dışarıda muhafaza edilmesi, ılık halde dolaba koyulması; ürünün bozulmasına, mikroorganizmaların ile bakterilerin ürümesine sebebiyet verir. Hijyen koşullarının tam anlamıyla sağlanamadığı için, besin öğesinin aynı zamanda bakteri ve mikroorganizmalar için de çok kıymetli olduğunu unutmayalım. Çabuk bozulması ve bunun fark edilmediği dönemlerde, gıda zehirlenmesi meydana gelebilir" ifadelerini kullandı.
"Yüksek sıcaklıklar gıda risklerini artırıyor"
Durmuş, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın da bu dönemde saha denetimlerini artırması gerektiğini belirterek, "Yaz aylarındayız; dışarıdaki sıcaklık seviyeleri çok fazla arttı. Gıda güvenliği kurallarına uyma sıklığı ve disiplini de aynı şekilde devam etmelidir. Bunlara uyulmadığı takdirde, hem Kurban Bayramı’nda tükettiğimiz ürünler hem de günlük hayatta tüketmiş olduğumuz gıdalarla alakalı istenmeyecek sonuçlara sebebiyet verebilir. Bakanlığın da bu konuda özellikle alan ve saha denetimlerini artırması gerekir. Çünkü sıcak ve mevsim dönüşümü olan bir döneme giriyoruz" diye konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Umut Kervan'ının Bursa’da hayata geçirdiği sosyal market projesi, aralık ayında da ihtiyaç sahibi ailelere destek olmaya devam etti. Proje kapsamında yüzlerce aile, kendilerine verilen alışveriş kartlarıyla temel ihtiyaçlarını karşılama imkânı buldu.
Malatya'da İnşaat Mühendisliği öğrencileri, düzenlenen duvar örme yarışmasında hem estetik hem de dayanıklılık açısından en iyi duvarı inşa etmek için kıyasıya yarıştı.
Bingöl’ün İnallı Mahallesi Muhtarı Sait Polat, yeni yapılan TOKİ konutları ile İnallı Mahallesi arasında bulunan derenin ıslah edilerek mahalleliye kazandırılması için yetkililere çağrıda bulundu.
İleri Sürüş Teknikleri Uzmanı Mehmet Sait Mert, artan kaza ve kavgaların temelinde tahammülsüzlük ve sabırsızlığın olduğunu belirterek, "Trafik ahlakı günümüzde toplumsal yara haline geldi. Özellikle günümüzde sürücüler sabırsız davranıyorlar." dedi.