Diyarbakırlılar, uyuşturucu kullanımının artmasından duydukları endişeyi dile getirerek hem aileleri hem de devleti sorumluluğa çağırdı. "Her şey ailede başlar" vurgusuyla, gençlerin sahiplenilmesi gerektiğine dikkat çekildi.

Uyuşturucu kullanımının giderek yaygınlaştığı, yaş sınırının ise her geçen gün düştüğü Diyarbakır’da vatandaşlar endişeli.

İLKHA mikrofonlarına konuşan Diyarbakırlılar, gençlerin madde bağımlılığına sürüklenmesini büyük bir toplumsal tehdit olarak değerlendirirken, ailelere, devlet kurumlarına ve yerel yönetimlere çağrıda bulundu.

Sokaklarda uyuşturucu satışının aleni yapıldığını belirten vatandaşlar, özellikle okul çevrelerinde denetimlerin artırılması gerektiğini ifade etti. “Gençlik bizim geleceğimiz, onları kurda kuşa yem etmeyelim” sözleriyle duruma dikkat çeken Diyarbakırlılar, uyuşturucu ve alkolle mücadelenin samimi ve topyekûn yürütülmesini istedi.

Süleyman Pasin

"Uyuşturucu kötü bir şey. Allah kimseyi düşürmesin"

Gençlerin uyuşturucuya bulaşmaması için aileye büyük görevler düştüğünü ifade eden Süleyman Pasin, devletin de ilgili organlarıyla topyekûn uyuşturucu ile daha sıkı mücadele etmesi gerektiğini belirterek "Her şey aileden başlıyor. Her aile çocuğuna sahip çıkarsa o çocuk gider alnının teriyle çalışır. Ama boş boş bırakırsan çocuğu o uyuşturucu da kullanır. Bakın okulların önünde uyuşturucu satıp her türlü çirkefliği yapanlar var. Eğer bu durum bir şekilde bertaraf edilmezse gidişat iyi değil. Okulların önünde emniyetin daha iyi alınması lazım. Böylelikle Allah'ın izniyle birçok şeyin önüne geçilir. Aksi halde her taraf uyuşturucu bağımlıları ile dolar. Bunun önünü alamayız. Devletin bu işe bir el atması lazım. Gençlere iş imkânı gibi imkanlar sunması lazım. Bunları yaptıktan sonra hiçbir şey olmaz. Uyuşturucu kötü bir şey. Allah kimseyi düşürmesin." dedi.

Süleyman Büyüm

"Cinayetlerin, boşanmaların sebebi alkol ve uyuşturucudur"

Süleyman Büyüm ise uyuşturucu kullanım yaşının her geçen gün düşmesinden endişe ettiğini belirterek şunları söyledi:

"TV'lerde yayınlanan gündüz kuşağı programları gibi programlar aile kurumunu perişan ediyor. Çocukları şiddete, kaosa, uyuşturucuya, alkole özendiriyor. Böylece ailede hukuk, terbiye diye bir şey kalmıyor. Gençlik her gider yozlaşıyor. Tabii ki de gençliğin selameti için çalışanlar var. Fakat gençliğin düzelmesi sadece vakıf ve camiaların işi değildir. Alkol ve uyuşturucu şu anda sudan ucuz. Bakkaldan meyve suyu alır gibi, lokantadan yemek sipariş eder gibi şu anda uyuşturucu satılıyor. Emniyet yetkilileri gece-gündüz burada bunlar için nöbet tutuyor. Fakat tüm bunlara rağmen uyuşturucu kullanımının önü alınamıyor. Özellikle gece saatlerinde Suriçi bölgesi, Fiskaya, Ben u Sen ve Bağların sokaklarında uyuşturucu kullanımı had safhada. Bu yüzden sokaklarda cinayetler, kavgalar; ailelerde boşanmalar artışta. Bunun sebebi de tabii ki alkol ve uyuşturucudur.

Eğer devlet gerçekten samimi ise şu anda ülkenin huzuru açısından güzel bir ortam oluşmuş bundan faydalanarak gençlere bir el atabilir. Uyuşturucunun kökü kazıtılabilir. Ayrıca alkol kullanımının da önüne geçilmeli. Normalde okullardan ve ibadethanelerden uzak olması gereken alkol satan iş yerleri artık su satar gibi her yerde kepenk açmışlar. Hal böyle olunca toplumdan ne beklenir ki! Annesini-eşini döven bir çocuk, boşanan bir baba, iş yerine mutsuz giden bir işçi, ailesiyle sıkıntı yaşayan, toplumda sevilmeyen bir adamdan ne beklenir ki? Fakat gençler sahiplenilse, değer verilse, ellerinden tutulsa daha iyi olur."

Gıyasettin Kılıç

"Gençlik bizim geleceğimizdir onları kurda kuşa yem etmemeliyiz"

"Genç yaşta özellikle lise çağlarında uyuşturucu kullanımının gençler arasında çok yaygın olması ciddi anlamda gençliğin yaşamı üzerinde olumsuz etkisi olduğunu hepimiz biliyoruz." ifadeleriyle sözlerine başlayan Gıyasettin Kılıç "Bu yüzden gerekli önlemlerin devletçe alınması gerekir. Ailelerin de önemli oranda bu duruma müdahil olması lazım. Böylece bir bütün olarak bunu ortadan kaldıramasak da en azından bunu asgariye indirmiş oluruz. Benim çağrım gerek emniyet gerek bu işle ilgili olan yetkilileredir. Bu gençleri bu tuzaklardan kurtarmalıyız. Yerel yönetimlerin de özellikle belediye olmak üzere ve sivil toplum örgütleri olmak üzere bu konuda duyarlı olması gerektiğini söylemek istiyorum. Çünkü gençlik bizim geleceğimizdir. Gençliği kurda kuşa yem etmemeliyiz. Onların yaşamına bir nebze olsun katkı sunabilirsek ne mutlu bize." diye belirtti.

Ozan İhlamur

"Uyuşturucu kullanımına artık 'dur!' denmeli"

Ozan İhlamur da devletin buna bir "dur" demesinin gerektiğini belirterek şunları kaydetti:

"Uyuşturucu kullanım yaşı bayağı bir düşmüş. Artık ufak çocuklar sigara kullanıyor ki sigara da bir nevi uyuşturucudur bir çocuk için. Zaten Diyarbakır'ın halini görüyorsunuz. Çocuklar büyüklerinden kötü örnek aldıkları için bu tür şeylere yöneliyorlar. Eski Diyarbakır olsaydı zaten bunları göz önünde yaptırmazlardı. Normal halk yaptırmıyordu. Şu anda toplumun hali ortada. Uyuşturucu kullanıp sokaklarda dolaşıyorlar. İçinde bulunduğumuz sanat sokağını da az çok biliyorsunuz. Bu yüzden sanat sokağı da boşaldı. Artık kimse buraya da gelmiyor." (İLKHA)