Kilis 7 Aralık Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Hüseyin Kurşun, boşanma oranlarındaki artışa dikkat çekerek, boşanmayı teşvik eden yasal düzenlemelerin ve medya etkilerinin değiştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Kilis 7 Aralık Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Hüseyin Kurşun, son yıllarda artan boşanma oranlarının önüne geçebilmek için bazı yasal düzenlemelerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Arabuluculuk görevi de üstlenen Dr. Kurşun, boşanmayı teşvik eden yasal düzenlemeler ve medya etkilerinin ciddi bir sorun haline geldiğine dikkat çekerek, bu unsurların değiştirilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, ahlaki değerleri hiçe sayan televizyon programlarının kaldırılması gerektiğini de vurguladı.

"Medya ve yasal düzenlemeler boşanmayı cazip hale getiriyor"

Dr. Hüseyin Kurşun, boşanmayı teşvik eden bazı düzenlemeler ve medya kuruluşlarının varlığını hatırlatarak, "Son 10 yılda Türkiye’de boşanma oranları ciddi bir artış gösterdi. Özellikle 50 yaş ve üzerinde olanlar arasında boşanma oranlarının yaygınlaştığını gözlemliyoruz. Bu artışın medya çağında yaşadığımız gerçeğiyle doğrudan ilişkisi var. Medya, serbest yaşamı ve bireyselliği empoze ederek, evliliklerin sürdürülmesinde zorluklara yol açıyor. Ayrıca, '6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi' yasası, kadınlara yönelik bir dizi düzenleme içeriyor; evden uzaklaştırma, konut tahsisi, süresiz nafaka gibi faktörler kadınların boşanmayı daha cazip görmelerine neden olabiliyor" dedi.

"Evliliği teşvik edici yasal düzenlemelerden vazgeçilmelidir"

Evliliği teşvik edici bazı yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirten Dr. Kurşun, eğitim sisteminde de değişikliklerin yapılması gerektiğine vurgu yaptı. "Cumhurbaşkanı, Türkiye’de genç nüfusun azaldığını ve yaşlı nüfusun arttığını ifade etti. Bu durumu etkileyen faktörlerin başında, yaşam tarzı ve yasal düzenlemelerin etkisi geliyor. Boşanmayı cazip hale getiren uygulamalardan vazgeçilmesi gerektiği kanaatindeyim. Aile yapısını korumaya yönelik programlar ve eğitimler artırılmalıdır. Aile akademileri kurulabilir, evlilik öncesi eğitimler verilebilir. Bu eğitimlerde ahlaki değerlerin ve dini öğretilerin ön planda olması gerektiğini düşünüyorum. Ailenin önemini vurgulayan bir eğitim sistemi hem evlilik aşamasındaki bireyler hem de evli çiftler için faydalı olacaktır" dedi. (İLKHA)