Eylem yapan ailelerin sayısı 34'e yükseldi

HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önündeki oturma eylemine katılan ailelerin sayısı 34'e yükseldi.
Çocukları çeşitli tarihlerde dağa kaçırılan ailelerin başlattıkları oturma eylemi, 13'üncü gününde artarak devam etti. Akşamüstü bir ailenin daha katılımı ile bu sayı 34'e yükseldi.
Eyleme Bursa’dan katılan Türkan Mutlu, kızı Ceylan Tekin'in 7 yıl önce kandırılarak dağa kaçırıldığını belirtti.
Aslen Muşlu olduklarını belirten Mutlu, "Ceylan’ın babasıyla sorunlarım vardı. Ayrı yaşıyordum ve çocuklarım yanımda kalıyordu. Kızım lisede mezun oldu. Balıkesir’de 4 yıllık üniversite kazandı. Kızımı dershaneye kaydetmiştim. Bir gün kızımla beraber dışarıda iken diğer büyük kızım telefonla arayarak eve tanımadığım misafirlerin geldiğini söyledi. Eve gittiğimde yabancı 2 kişinin oturduğunu gördüm. Kim olduklarını sorduğumda ise BDP’den geldiklerini söylediler. Dediler ki, ‘eşin seninle barışmak istiyor’ ama ben kabul etmedim. Kendi durumumu anlattım. O esnada kızım aile sürecimden onlara bahsetti. Ceylan’ı çok konuşturdular. Ceylan onlara bir dershaneye gittiğini söyledi. Onlar da, ‘dershane parti binamızın arkasındadır’ dediler. Onlar o günden sonra Ceylan ile ilgilenerek kendilerine alıştırmaya başladılar. Kızıma ‘bundan sonra baban sana zarar veremeyecek. Bundan sonra sizin sahibiniz biziz, babanınız da biziz’ diyerek Ceylan’ı kendilerine alıştırarak dağa gönderdiler." dedi.
Mutlu, "BDP ilçe binasına gittiğimde 20 yaşlarında Kübra Bağlayan isminde Karslı genç bir kız bana dedi ki, ‘Türkan abla Ceylan’a kızma, Ceylan burada saatlerce ağladı ve ailesinin halinin ortada olduğunu, bu halde beni nereye götürüyorlar…’ diye bilgi verdi. Kızıma bu süreç içerisinde Kürtçe kitap vermişler. Evime gelip kocamla barıştırmak isteyen BDP’liler, hiçbir gün kızımı sorup peşine düşmediler. Ne babası ne amcası ne dedesi hiçbiri ilgilenmedi. Kızım dağa götürüldükten sonra bir daha oralarda duramadım ve Bursa’ya taşındım. " ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz Ağustos ayında anne Hacire Akar, çocuğu dağa kaçırıldığı iddiasıyla aynı yerde oturma eylemi başlatmış ve bu eylemi sonuç vermişti. (Ramazan Casuk, Ramazan Zeren-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Doç. Dr. Halil İbrahim Çelik, HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayında yaptığı konuşmada, "Anayasa ve devlet bağlamında biz, öncelikle milletin manevi ve maddi imkânlarıyla bağlı bir eğitim sistemi kurgulamak zorundayız." dedi.
HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayının sonuç bildirisinde, "Anayasanın başlangıç kısmı, manifesto niteliğinde yeniden kaleme alınmalıdır", "Yeni anayasa, herkesin kendisini eşit hissettiği ve ait hissedebileceği kapsayıcı bir vatandaşlık anlayışı üzerine inşa edilmelidir", "Hak ve adalet merkezli bir anlayışla hazırlanmalı", "Tüm siyasi parti temsilcilerinin yer aldığı bir Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulmalı" ifadeleri yer aldı.
Prof. Dr. Yasin Aktay, HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayında yaptığı konuşmada, 1982 darbe anayasasına işaret ederek, "İlk 4 maddeye de dokunmayacaksan, niye o zahmete katlanıyorsun? İlk o maddeleri değiştirmediğimiz zaman, yapılacak hiçbir şeyin olmayacağını düşünüyorum." dedi.
İslam Hukukçusu Dr. Adnan Akalın, HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayında yaptığı konuşmada, "Türkiye’nin yeni anayasasında, İslam’ın evrensel değerleri ile modern hukukun teknik araçları birleştirilerek bireyin hem hukuken hem ahlaken korunacağı güçlü bir çerçeve oluşturulmalıdır." dedi.