Siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yönelik sürdürdüğü katliamlarına ilişkin düzenlenen basın açıklamasında konuşan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, " İsrail ile normalleşme büyük bir ihanettir, halkı yokluğa mahkûm etmektir. Sokaklara çıkın meydanlara inin. Amerika ve israil karşıtlığını ortaya koyun." dedi.

İşgal rejiminin Gazze'ye yönelik saldırılarıyla ilgili İHH Genel Merkezi'nde basın açıklaması düzenlendi.

Basın toplantısında konuşan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Netanyahu'nun; çocukları, kadınları, masum insanları katletmesi sebebiyle dünyada çok büyük bir öfke oluştuğunu belirtti.

"Gazze halkını tehcir etmeye çalışıyorlar"

Netanyahu'ya da Trump'a da çok öfkeli olduklarını belirten Yıldırım, "Dünyanın dört bir yanında sivil yapılarla irtibattayız. Amerika'nın her tarafında eylemler yapılacak. Avrupa'da da, Türkiye'de de bu eylemler yapılacak. Bazıları tehcir olsun istiyorlar, bazıları da hicreti tartışmaya açtı. Hicretle tehcir arasında çok büyük fark vardır. Tehcir zorla yerinden edilmektir. Hicret kendi iradesiyle yapılan bir iştir. Rahmetli Aliya İzzetbegoviç, Saraybosna bombalanırken, insanlar aileleriyle oradan çıkmaya çalışırken, 'sakın çıkmayın, kadınlar gidebilir ama çocuklarınızı götürmeyin. Çünkü bir gün bu çocuklar burada kalarak bu toprakların kıymetini bilecek' dedi. Gazze halkı hicrete karar vermiyor ki. Şu anda Gazze halkını tehcir etmeye çalışıyorlar." diye konuştu.

"2 milyon insanı bombalayarak kamplara götürmek istiyorlar"

 İşgal rejiminin Refah'a yönelik insanlık dışı saldırılarına değinen Yıldırım, "Öncelikle Refah'ı bombalıyorlar. Orayı boşaltacaklar. Sonra Refah sınırında büyük kamplar yapacaklar. Adı insani kamp ama çok kötü şartlar oluşturacaklar. 2 milyon insanı bombalayarak bu kamplara götürecekler. Bu kamplarda gerekli yiyeceği, ilacı vermeyecekler. Gazze'nin tümünü bu kampa sıkıştırıp adeta gönüllü göç etmelerini sağlayacaklar. Ancak bu plan tutmaz. Çünkü Gazzeli anne 3 evladını şehit vermiş 'dördüncü evladım da hazır' diyor. Bir halk savaşıdır bu. O nedenle Gazze'de ne Trump'ın dediği olacak, ne de Trump'tan korkan İslam dünyasının liderlerinin dediği olacak." şeklinde konuştu.

"İsrail ile normalleşme büyük bir ihanettir"

 Müslüman devletlerin liderlerinin kendilerine gelmeleri gerektiğinin altını çizen Yıldırım, "Normalleşme büyük bir ihanettir. Normalleşme halkı yokluğa mahkûm etmektir. Gazze'deki soykırımın birkaç tane başlığı vardır. Biri açlıkça soykırım… Şu anda içeriye un bile giremiyor. Neden bunu yapıyorlar? İnsanlar açlıktan ölsün, soykırıma uğrasın diye. Açlıktan ölen çocuklar var. Diğer bir soykırım şekli ise yıkımdır. Şimdi de tehcirle soykırımı gündeme getirdiler. İslam dünyasına sesleniyorum. Niye bugüne kadar tehcir edilmiş Filistinlilerin yüzde 60'ı hâlâ pasaport sahibi değil? Şili'ye gidenlere pasaport veriliyor. İslam dünyasında tehcir edilenlere pasaport verilmiyor. Şimdi de diyorlar ki tekrar tehcir edelim. Artık sizin de camdan kuleleriniz yıkıldı. Biz buna izin vermeyeceğiz. Bu, insanlığa karşı bir savaştır, bir katliamdır. İnsanlığa karşı yapılan katliama hep birlikte dur diyeceğiz. Göreceksiniz, Orta Doğu'da sınırlar değişecek. İsrail oradan gidecek. Katliamcı hiç kimse Orta Doğu'da kalamayacak. Katliama ses çıkarmayan liderler de gidecek. Masum insanları öldürenlere karşı çıkmamak hainliktir, katilliktir, işbirlikçiliktir. Sokaklara çıkın, meydanlara inin. Amerika karşıtlığını ortaya koyun. İsrail karşıtlığını ortaya koyun. Amerika ve İsrail'e yapılan bütün ticaretlerin kesilmesini isteyin. Enerji boru hatlarının durdurulmasını isteyin."  dedi.

"Türkiye'de yaptığımız eylemler bütün dünyayı etkileyecek"

Pazar günü saat 13.30'da Beyazıt Meydanı'ndan Ayasofya'ya kadar bir yürüyüş düzenleyeceklerini söyleyen Yıldırım, “Türkiye'de eylemleri tekrar başlatacağız. Dünyada eylemleri başlatacağız. İsrail eskisi kadar rahat değil. Çünkü eski Suriye yok karşısında. Eski Türkiye de yok. Eski Mısır halkı, eski Ürdün halkı da yok. Artık insanlar korku elbisesini çıkardılar. Suriye'ye saldırdı, karşılığını aldı. Şimdi panikledi, efendisi Trump'a gitti. Efendine gideceğine çocuk katilliğini bıraksana… Artık dünya halkları ayağa kalktı. Türkiye'de yaptığımız eylemler bütün dünyayı etkileyecek. Bazılarının dediği ‘eylem yapıyoruz ne oluyor?' sözlerine asla itibar etmeyin. Eylemler, mitingler, zulmü engellemenin bir metodudur. Ne kadar konuşursak, İslam dünyasının liderleri ellerini o kadar taşın altına koyacak." diye konuştu. (İLKHA)