Hazreti Hüseyin ve davasını örnek almalıyız

İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Muhammed Beşir Varol, Hazreti Hüseyin ve davasının Müslümanlar tarafından hakkıyla anlaşılıp örnek alınması gerektiğini söyledi.
"Hazreti Hüseyin'in hayatı, mücadelesi, sünnete bağlılığı ve bugünkü Müslüman gençliğin ondan alması gereken dersler" hakkında konuşan Molla Beşir Varol, Hazreti Hüseyin'in hayatından önemli kesitler aktardı. Hazreti Hüseyin'in davasının İslam'a karşı olan Yezid'e karşı olduğunu belirten Varol, günümüz Müslümanların da Yezidlere karşı olması gerektiğini kaydetti.
Ehl-i Beyt'in sadece bir mezhebi değil, ümmeti temsil ettiğini belirten Varol, "Peygamberimizin Ehl-i Beyt muhabbeti biz tüm Müslümanların üzerine vaciptir. Ehl-i Beyt meselesi aslında sadece bir mezhebin, meşrebin meselesi değildir. Bu mesele ümmetin üzerinde farz olan bir meseledir." dedi.
"Yezid zulmü temsil ediyordu"
Kerbela hadisesinin çok önemli bir hadise olduğuna işaret eden Varol, konuşmasına şöyle devam etti: "Muharrem denince her insanın kalbinde bir hüzün oluşuyor. Çünkü Muharrem'de Hazreti Hüseyin ve 72 yareni şehid edilmiştir. Bu yüzden Kerbela denince her insanın kalbine sanki bir hançer saplanır gibi acı oluşuyor. Hazreti Hüseyin'in mücadelesi Yezid'e karşıydı. Mücadelesi kıyamete kadar Yezid'in şahsında Yezid'in davasını güdenlere karşıdır. Bu mücadele tüm Yezidlere karşıdır. Peki, Yezid neyi temsil ediyor? Yezid zulmü, Resulullah'ın davasına karşı olmayı temsil ediyordu."
"Hazreti Hüseyin'in davasında büyük dersler vardır"
Zamanın Müslümanlarının da Hazreti Hüseyin gibi Yezidlere, zalimlere hiçbir zaman boyun eğmemesi gerektiğini vurgulayan Varol, "Müslümanlar zulme, kötülüklere karşı asla boğun eğmemelidir. Hazreti Hüseyin Yezid'le sulh yapmamış, bizler de şimdiki Yezidlerle sulh yapmamalıyız. Gerçekten Hazreti Hüseyin'in davasını anlamak istiyorsak onda çok büyük dersler vardır. O dersler kıyamete kadar Müslümanlara rehber ve örnektir. Kim ki Ehl-i Beyt'in, İslam'ın yolundan gitmezse, İslam'a muhalefet ederse o Yezid'tir. Kıyamete kadar Peygamberin Ehl-i Beyt'i hakkın temsilcileridir. Bizler onları örnek almalıyız. Allah'tan dileğimiz; bir daha Kerbela faciasını bizlere göstermesin. Ümmet o faciadan kendine ders çıkarmalıdır." ifadelerini kullandı. (Mehmet Fatih Akgül-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Doç. Dr. Halil İbrahim Çelik, HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayında yaptığı konuşmada, "Anayasa ve devlet bağlamında biz, öncelikle milletin manevi ve maddi imkânlarıyla bağlı bir eğitim sistemi kurgulamak zorundayız." dedi.
HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayının sonuç bildirisinde, "Anayasanın başlangıç kısmı, manifesto niteliğinde yeniden kaleme alınmalıdır", "Yeni anayasa, herkesin kendisini eşit hissettiği ve ait hissedebileceği kapsayıcı bir vatandaşlık anlayışı üzerine inşa edilmelidir", "Hak ve adalet merkezli bir anlayışla hazırlanmalı", "Tüm siyasi parti temsilcilerinin yer aldığı bir Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulmalı" ifadeleri yer aldı.
Prof. Dr. Yasin Aktay, HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayında yaptığı konuşmada, 1982 darbe anayasasına işaret ederek, "İlk 4 maddeye de dokunmayacaksan, niye o zahmete katlanıyorsun? İlk o maddeleri değiştirmediğimiz zaman, yapılacak hiçbir şeyin olmayacağını düşünüyorum." dedi.
İslam Hukukçusu Dr. Adnan Akalın, HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayında yaptığı konuşmada, "Türkiye’nin yeni anayasasında, İslam’ın evrensel değerleri ile modern hukukun teknik araçları birleştirilerek bireyin hem hukuken hem ahlaken korunacağı güçlü bir çerçeve oluşturulmalıdır." dedi.