Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, isminin önünde terör yazıldığını ve bu nedenle pasaportunun verilmediğini ifade ederken, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, böyle bir kaydın olmadığını ve pasaportun aktif olduğunu belirtti.
Katıldığı bir televizyon programında konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, pasaportunu değiştirmek için nüfus müdürlüğüne gittiğini, nüfus müdürünün kendisine isminin önünde terör yazıldığı için pasaport veremeyeceklerini dediğini ifade etti.
Konuya ilişkin açıklamada bulunan Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Karamollaoğlu'na ilişkin herhangi şerh ve kaydın söz konusu olmadığını belirterek, pasaportun aktif olduğunu açıkladı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, Halk TV'de katıldığı bir programda yaptığı konuşmada "Milletvekillerine verilen bir yeşil pasaport var. Şimdi onu emekli milletvekilleri için diplomatik pasaporta çevirdiler. Pasaportu değiştirmek için nüfus müdürlüklerine gittim. Nüfus müdürü sıkıldı falan, 'Ne oldu?' dedim. O da bana 'Efendim, size pasaport veremeyiz' dedi. 'Niye veremezsiniz?' dedim. 'Sizin isminizin karşısına 'terör' yazmışlar' dedi." ifadelerini kullandı.
İddialara ilişkin incelemede bulunduklarını belirten Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ise sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, "Genel Müdürlüğümüz sistemlerinde Sayın Karamollaoğlu'na ilişkin herhangi şerh ve kayıt söz konusu olmayıp, kişinin 06.07.2018 tarihinde başvurusu üzerine adına 13.07.2018- 10.07.2023 tarihine kadar geçerli Diplomatik Pasaport düzenlendiği, 12.07.2018 tarihinde kendisine teslim edildiği ve pasaportunun aktif olduğu tespit edilmiştir." açıklamalarına yer verdi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Kasım ayı, Gazze'de ateşkes anlaşmasına rağmen devam eden siyonist saldırılar ve ihlallerle, Türkiye'nin "terörsüz bölge" hedefini açıkladığı "Terörsüz Türkiye" süreciyle ve ABD'nin yeni uluslararası hamleleriyle şekillendi.
Ekim ayı, Gazze'de iki yıl süren soykırımın ardından varılan ateşkes anlaşması ve ardından yaşanan esir takasıyla damgasını vurdu ancak siyonist ihlaller hız kesmedi. Türkiye, bu süreçte önemli bir arabuluculuk rolü üstlenirken, iç politikada "Türk, Kürt, Arap İttifakı" vurgusu ve PKK'nın çekilme açıklamasıyla öne çıkan adımlar attı.
Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA), son dönemde sosyal medyada namaza yönelik alaycı ve küçümseyici tutumlara ilişkin yazılı bir basın açıklaması yayımladı. “Namaz kırmızı çizgimizdir” başlığıyla yayımlanan açıklamada, namazın İslam’daki yeri ve müminin kimliğini belirleyen temel bir ibadet olduğu vurgulandı.
Eylül ayı, Filistin Devletinin İngiltere, Fransa, Kanada gibi önemli ülkelerce tanınmasıyla uluslararası arenada dönüm noktası yaşanırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM ve Beyaz Saray'daki temasları yoğun diplomasi trafiğine sahne oldu. Türkiye'de ise HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayı ve hükümetin yeni eğitim yılı temasları iç politikada öne çıktı.