Maden ocağında hayatını kaybeden işçinin ailesi: Mağduriyetimiz giderilmedi
Siirt'in Şirvan ilçesinde maden ocağında meydana gelen heyelanda göçük altında kalarak hayatını kaybeden maden işçisinin ailesi, mağduriyetlerinin giderilmesini bekliyor.
Şirvan'da 17 Kasım 2016 tarihinde özel bir maden ocağında meydana gelen heyelan sonucu 16 işçi hayatını kaybetmişti. Geçen yıl heyelanda göçük altında kalarak hayatını kaybeden Ekskavatör operatörü olarak çalışan işçilerden Batmanlı Şefik Tuncer, gerisinde gözü yaşlı bir eş ve 2’si erkek 3 çocuk bırakmıştı.
Vefatının yıl dönümünde İLKHA muhabirine konuşan Batman'da ikamet eden Tuncer’in ailesi, mağduriyetlerinin giderilmediğini belirterek, yetkililere seslendi.
Ağabeyi Şefik Tuncer'in ihmaller sonucu çalıştığı maden ocağında göçük altında kaldığını anımsatan Edip Tuncer, “Bir sene önce ağabeyim Siirt’in Şirvan ilçesinde kepçe operatörüydü, bir göçük meydana geldi ve altında kaldı. Yaklaşık 3-4 gün sonra cesedine ulaşılabildi. Büyük ihtimaller sonucu olduğunu düşünüyoruz. Şu ana kadar sonuçlanan bir şey yok. Mağduriyetimiz giderilmedi. Daha bekliyoruz, mahkemeye verdik. İhmali olanları mahkemeye verdik ve mahkemenin sonuçlanmasını bekliyoruz.” dedi.
“İnşallah böyle olaylar bir daha yaşanmaz”
Yetkililerin bir daha bu tür olayların olmaması için gerekli önlemleri alması gerektiğini vurgulayan Tuncer, “Ağabeyimin 3 çocuğu var. İnşallah mağduriyetimiz giderilir, devlet bu işe el atar. Sadece biz değil, orada can verenlerin hepsinin ailelerinin mağduriyetinin giderilmesini bekliyoruz. Bu tür olayların yaşanmaması için devletin buna el atması, kontrollerin daha sıkı yapması gerekir. Çünkü duyduğumuz kadarıyla orada çatlak olduğu fark edilmiş, işten atılma korkusuyla bunu işçiler dile getirememiş. Daha öncede birkaç tane göçük meydana gelmiş, Allah’tan gündüz olduğu için can kaybı yaşanmamış. İnşallah böyle olaylar bir daha yaşanmaz. Tek temennimiz budur. Ağabeyimizi unutsak dahi çocuklarını her gördüğümüz de aynı acı bir daha katlanarak içimize giriyor.” ifadelerini kullandı.
“Çocukları babalarını unutamıyorlar”
Oğlunun vefatının yıl dönümünde duygularını dile getiren Tuncer’in annesi Nafiye Tuncer de gözyaşları içerisinde duygularını paylaşarak, oğlunu unutamadığını, acısının ilk günkü gibi taze olduğunu belirtti.
Anne Tuncer, “Bir sene oldu, oğlumu unutamıyoruz. Ne yaptıysam da onu unutamıyorum. 2’si erkek 3 çocuğu var. Perişan bir haldedirler. Çocukları babalarını unutamıyorlar. Bizler bir daha bu tür olayların yaşanmasını istemiyoruz.” diye konuştu.(M.Fatih Akgül-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Türkiye’nin enerji filosuna kattığı ikiz sondaj gemilerinin isimlerini açıkladı.
Kasım ayı, Gazze'de ateşkes anlaşmasına rağmen devam eden siyonist saldırılar ve ihlallerle, Türkiye'nin "terörsüz bölge" hedefini açıkladığı "Terörsüz Türkiye" süreciyle ve ABD'nin yeni uluslararası hamleleriyle şekillendi.
Ekim ayı, Gazze'de iki yıl süren soykırımın ardından varılan ateşkes anlaşması ve ardından yaşanan esir takasıyla damgasını vurdu ancak siyonist ihlaller hız kesmedi. Türkiye, bu süreçte önemli bir arabuluculuk rolü üstlenirken, iç politikada "Türk, Kürt, Arap İttifakı" vurgusu ve PKK'nın çekilme açıklamasıyla öne çıkan adımlar attı.
Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA), son dönemde sosyal medyada namaza yönelik alaycı ve küçümseyici tutumlara ilişkin yazılı bir basın açıklaması yayımladı. “Namaz kırmızı çizgimizdir” başlığıyla yayımlanan açıklamada, namazın İslam’daki yeri ve müminin kimliğini belirleyen temel bir ibadet olduğu vurgulandı.