Gaziantep İl Müftü Yardımcısı Dr. Ramazan Yıldırım, kurban ibadetinin sadece şartlara uygun bir hayvanın kesilmesi değil, Müslümanların Allah'a karşı kulluk bilincinin de bir ifadesi olduğunu belirtti.

Yıldırım, kurban ibadetinin mali yükümlülüğe sahip olmanın yanı sıra samimiyet, teslimiyet ve ihlas dairesinde gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

6 Haziran Cuma günü idrak edilecek Kurban Bayramı dolaysıyla İLKHA'ya açıklamalarda bulunan Gaziantep il Müftü Yardımcısı Dr. Ramazan Yıldırım, kurban kesmenin Müslümanlar açısından önemli bir ibadet olduğuna vurgu yaptı.

"Kurban, Allah'a yaklaşmak demektir"

Kurbanın, Rabbi ile kulu arasındaki bir yakınlaşma anlamı taşıdığına değinen Yıldırım, "Kurban ibadeti, insanlık tarihi kadar eski olan bir ibadettir. Hazreti Adem'in kıssasını bize anlatır Kur'an-ı Kerim. Hazreti Adem'in iki çocuğunun Allah'a kurban takdim ettiğinden bahseder. Onlardan bir tanesi samimiyetle yaptığı için kabul edildi. Diğerinin de samimi davranmadığından, kabul edilmediğini anlatır. Hazreti İbrahim'in (Aleyhisselam)n oğlu İsmail'le beraber yaşadığı bir imtihandan bahseder kurban bağlamında. Ve daha sonra Peygamber Efendimiz (Aleyhisselatu vessellem), bizzat hicretin ikinci yılından sonra her sene kurbanı kesmiş ve kurban kesmeyi Müslümanlara tavsiyede bulunmuş, emretmiş tabiri yerindeyse. Malumunuz hadis-i şerifte, 'Mali imkanı yerinde olduğu halde kurban kesmeyen bizim musallahamıza, mescitlerimize yaklaşmasın.' buyurmuş. Her sene her aileye bir kurban kesmek gerekir anlamında hadis-i şerifler ifade buyurmuş. Kurban, Allah'a yaklaşmak demektir. Allah'ın vermiş olduğu nimeti, Allah'ın vermiş olduğu güzelliği, O'na, nimetine karşı şükretmek anlamını taşıyor." dedi.

"Tarih boyunca Müslümanlar kurban kesmiş"

Kurbanın Müslümanların tarihinde önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Yıldırım, "Bütün dinlerde, bütün kültürlerde çok eskiden beri var ola gelen bir şeydir. Yüce dinimizde gerek Kur'an-ı Kerim'deki tavsiye niyetindeki ayet-i kerime, gerek ise Efendimizin (Aleyhisselatu vessellem) yapmış  buyurmuş olduğu hadis-i şerifler gereği, tarih boyunca Müslümanlar kurbanlarını kesmişler.  Kurban da aynen diğer ibadetler gibi bir kere niyetimizi sağlam tutmamız gerekiyor. Niyet nedir? Niyet, Allah'ın rızasını kazanmaktır. Niyet, Allah'ın emrettiği için bu hayvanı kesmektir. Asla kurban, bir hayvanı kesmekten ibaret basit bir olay değildir. O Allah'ın vermiş olduğu nimeti, nimetin eserini üzerimize görmektir." ifadelerini kullandı.

"Kurban olacak hayvanın taşıması gereken şartlar vardır"

Kurban kesecek kişide bulunması gereken şartlar olduğu gibi kesilecek kurbanın da bazı şartları yerine getirmiş olmasında değinen Yıldırım, "Dolayısıyla biz niyetimizi sağlam tutacağız, sadece Allah rızası için yapacağız. Müslümanda bulunması gereken şartlar var. Bunu, fıkıh kitaplarımızda detaylı bir şekilde anlattılar. Müslüman olmak, akıl baliğ olmak, mukim olmak kurban günlerinde. Bir de mali imkanın yerinde olması, zengin olmak o günler içerisinde. İkincisi, hayvanın taşıması gereken şartlar var. Malumunuz her hayvandan kurban olmaz. Yüce dinimiz bunu belli hayvanlara sınırlandırmıştır. Bunlar, koyun, keçi, manda, sığır ve devedir. Bunların her birisinin gerek yaş gerek sağlık vücut bakımından taşıması gereken şartları vardır. Mutlaka bunların da detaylarını fıkıh kitaplarımızdan, hocalarımızdan dinleyip, gereğini yerine getirmek gerekiyor. Çünkü bu bir ibadettir. Biz rastgele bir hayvanı rastgele bir şekilde kesemeyiz. Belli bir hayvanı usulünce belli bir zaman diliminde kesmektir. Onun zamanda malumunuz kurban bayram günleridir. Bu şekilde bu kurban ibadetini yerine getirmemiz gerekiyor." şeklinde konuştu.

"Müslüman'ın farkı işte burada Allah adına kesmektir"

Kesilen hayvanın kurban sayılabilmesi için taşıması gereken şart, zaman ve Allah için kesilmesi gerektiğine değinen Yıldırım, "Kurbanı kesim yerine getirirken yine dikkat etmemiz gereken hususlar vardır. Kurban olacak hayvanın yemini, suyunu güzel bir şekilde vermemiz gerekiyor. Onun hakkına, hukukuna riayet etmemiz gerekiyor. Kesim yerine daha doğrusu getireceğimiz zaman, hiçbir şekilde eziyet etmeden, yerlerde süründürmeden güzelce, usulünce mümkün mertebe getirmeye dikkat etmemiz gerekiyor. Kesim esnasında mümkün mertebe imkan olursa, sol tarafına yatırıp yönü kıbleye gelecek şekilde buna dikkat etmemiz gerekiyor. Bu büyükbaş hayvanlarda biraz zor oluyor. Ve özellikle olmazsa olmaz bir şey, besmele çekmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Yıldırım, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Şimdi burada besmele çekmenin bir esprisini mutlaka anlatmak gerekiyor. Bir de bu anlamda Müslümanlara gelen saldırıları bertaraf edecek bir iki cümle söylemekte fayda var. Biz kurban keseceğimiz zaman mutlaka besmele çekeriz. Hatta fıkıh kitaplarımız açık ve net derler ki, kişi bilerek, isteyerek, kasten besmeleyi terk ederse, o hayvanın eti yenmez. Bu kurban ya da başka zamanlarda da böyledir. O hayvan leş hükmüne geçer, murdar olur, eti yenmez. Burada ciddi bir espri var, nedir o? Hani Müslümanlar eleştiriliyor, ya niye bu kadar hayvan boğazlanıyor, niye bu kadar hayvan kesiliyor anlamında. Bir kere şurada biz şunu diyoruz: Ben Allah'ın kuluyum. Allah bana kurban kesmeyi emretmiş, bu keseceğim hayvan da Allah'ın kuludur. O da Allah'ı kendi usulünde tespih eden, O'nu anan, O'nu zikreden bir seviyede Allah'ı tespih eden bir varlıktır. İkimiz Allah'ın kuluyuz, Allah, bir kuluna diğer bir kulunu kurban etmeyi emrettiğinden dolayı, biz besmeleyi çekmek zorunda olarak, ya Rabbi, sen izin verdiğin için senin adınla kesiyorum." dedi.

"'Bismillah Allah-u Ekber' diyerek kesmek gerekiyor"

Kurban keserken dikkat edilmesi gereken hususları dile getiren Yıldırım, 'Bismillah Allah-u Ekber'  veya 'Bismillahirrahmanirrahim' diyerek kesiyoruz. Onun için yeryüzündeki bütün insanlar et ihtiyacını gidermek için hayvan keserler. Ama Müslüman'ın farkı işte burada Allah adına kesmektir. Allah emrettiği için ve Allah'tan izin alarak kesmektir. Bu son derece önemlidir. Onun için besmeleyi mutlaka çekmek gerekiyor. Besmeleyi çekip, Efendimiz (Aleyhisselatu vessellem) karşılaştığı bir manzaradan da bahsetmek istiyorum. Efendimiz kurbanını kesmek isteyen bir sahabeyle karşılaştığı zaman bakıyor ki kurbanın gözü önünde bıçağını biliyor, bıçağını hazırlıyor. Dönüp sahabeye diyor ki 'Sen hayvanı iki defa mı kesmek istiyorsun?' Çünkü hayvan bıçak bilemesinden rahatsız olur. Onun için mümkün mertebe bıçağımız önceden hazır olacak, keskin bir şekilde olacak. Ve hayvanı yere yatırdıktan sonra 'Bismillah Allah-u Ekber' diyerek tek bir defa da hızlıca kesmek gerekir." ifadelerini kullandı

"Kurbanı üç paya ayırmak gerekir"

Dileyen kişinin kurbanının tamamının dağıtabileceğine değinen Yıldırım, "Kurbanı kestikten sonra işimiz bitmiyor. Kurbanı kestikten sonra da mutlaka hani ibadet diyoruz ya bir bütündür. Kurbanın etlerini yüzdükten sonra üç pay etmek gerekiyor. Bütününü insan fakir fukaraya dağıtabilir. Ama en azından üç pay yapıp bir payı kendi ev halkımıza, bir payı akrabalarımıza, zengin bile olsalar ki olabilir. Diğer bir payı da fakirlere mutlaka dağıtmamız gerekiyor. Çünkü kurban mali bir ibadet, sosyal bir ibadet ve fakir fukarayı gözetmemiz gereken bir ibadettir. Bu anlamda ona dikkat etmemiz gerekiyor." şeklinde konuştu.

"Müslüman çevresini temiz tutar"

Kurban kesiminden sonra yapılması gerekenler hakkında değerlendirmede bulunan Yıldırım, "Peygamber Efendimiz kurbandan sonra evine gelince Hazreti Aişe annemiz, 'Ne yaptınız kurban etlerini?' Aişe annemiz, 'Ya Rasulallah, bir butu hariç hepsini dağıttık.' diyor. 'Desene' diyor, 'O bir budu bizim değildir. Diğer verilen bizimdir.' buyuruyor. Dağıttığımız bizimdir, fakir fukaraya verdiğimiz bizimdir, hakikaten bizimle gelecek olan odur. Onun için buna dikkat etmemiz gerekiyor. Kurban işi, kesim işi, paylaşma işi bittikten sonra mutlaka derisidir, bağırsaklarıdır vesaire eğer satılma imkanı varsa satılıp bunu da fakir fukaraya vermemiz gerekiyor. Veya alan fakirler varsa onları da fakirlere dağıtmamız gerekiyor. Yoksa mutlaka kanını ve geri kalan parçalarını iyi bir şekilde yere gömerek temizliğe ve hijyene dikkat ederek kurban ibadeti yerine getirmemiz gerekiyor. Aksi takdirde bu ibadetin, ruhuna uygun olmayan, bağırsakları sağda solda bırakmak, o mahallenin kokuşmasına sebep olmak, ortamın kirlenmesine sebep olmak Müslüman'a yakışmayan görüntülerdir. Bunlara dikkat ederek inşallah kurbanlarımızı kesmeyi Cenab-ı Hak nasip eylesin. Özellikle bu Kurban Bayramı vesilesiyle Gazze'de, Filistin'de zulme maruz kalan mazlum kardeşlerimize Rabbim yardım eylesin. Ben bu vesileyle de sizlerin ve bütün kardeşlerimizin kurban bayramını tebrik ediyorum. Rabbim nice nice kurban bayramlarını inşallah sağlık, afiyet içerisinde idrak etmeyi nasip eylesin." dedi. (İLKHA)