Küresel Sumud Filosu'nun Gazze'ye ulaşma ihtimali kadar engellenme ihtimalinin de bulunduğunu belirten Prof. Dr. Abdurrahman Ateş, her iki durumda da bu çabanın kıymetli olduğunu belirtti.

Malatya'da Kudüs Kardeşlik Platformu öncülüğünde, Gazze'ye deniz yoluyla insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosu'na destek vermek için yürüyüş ve basın açıklaması düzenlendi.

Yapılan yürüyüş ve Kernek Karagözlüler Camii bahçesindeki basın açıklamasının ardından, İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Ateş, toplanan kalabalığa hitaben bir konuşma yaptı.

Gazze'ye deniz yoluyla insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosu'na destek vermek için bir araya gelen binlerce kişiye seslenen Ateş, bu duruşun izzet ve onur taşıdığını vurguladı.

"Burada olmakla izzetinizi yücelttiniz"

Konuşmasına katılımcılara teşekkür ederek başlayan Prof. Dr. Ateş, Gazze için meydanda bulunmanın manevi değerine dikkat çekerek, "Buraya gelmekle, Gazze adına burada bulunmakla izzetinizi, onurunuzu, şerefinizi yücelttiniz. Allah da sizi yüceltsin." dileğinde bulundu.

Ateş, bu duruşun tarihsel bir karşılığını aktarmak üzere, tabiin neslinden Said Bin Müseyyeb'in (Radıyallahu Anhu) savaş zamanında gösterdiği tavrı örnek vererek, "Said Bin Müseyyeb gözlerini kaybetmiş olmasına rağmen sefere katılmak istedi. Hiçbir şey yapamasam dahi düşmanın gözünde bir kişi fazla görünürüm." sözünü hatırlatarak, meydanda toplananların varlığının küresel zalimlerin gözünde caydırıcı bir etki oluşturduğunu ifade etti.

"Hedefe varamayan Hudeybiye 2 yıl sonra Mekke fethinin müjdecisi oldu"

Konuşmasının devamında Küresel Sumud Filosu'na yönelik eleştirileri Hudeybiye Antlaşması üzerinden değerlendiren Prof. Dr. Ateş, Allah Resulü'nün (Sallallahu Aleyhi Vesellem) Mekke'ye ziyaret amacıyla çıktığı seferin engellenmesine rağmen bu yolculuğun Kur'an'da "apaçık bir fetih" olarak tanımlandığını hatırlattı.

Ateş, "Allah Hudeybiye'ye fetih diyor, yenilgi demiyor. Başarısızlıkla sonuçlanan, hedefe varamayan bir yolculuğun adı Kitab-ı Kerim'de 'Fethi Mübin'dir. Ve bu fethi mübin, iki yıl sonra Mekke'nin fethinin müjdecisi oldu." dedi.

Hazreti Ömer'in (Radıyallahu Anhu) anlaşma maddelerine gösterdiği tepkiyi ve Allah Resulü'nün onu nasıl teskin ettiğini anlatan Ateş, Küresel Sumud Filosu'nun da benzer bir kaderi paylaşabileceğini söyledi.

"Ya başarıya ulaşır ya müjdeye dönüşür"

Küresel Sumud Filosu'nun Gazze'ye ulaşma ihtimali kadar engellenme ihtimalinin de bulunduğunu belirten Ateş, her iki durumda da bu çabanın kıymetli olduğunu vurgulayarak, "Bugün sumud filosuna 'bunlar ölüme gidiyor' diyenler, ölümü öldürenleri ölümle mi korkutuyorsunuz? şunu bilin kardeşlerim. Bu yolculuğun iki ihtimali var. Ya başarır, hedefe ulaşır, israil'i rezil kepaze eder, biz de o günü bayram ilan ederiz. Ya da engellenir. Engellenirse de Rabbimizden niyazımız, bu seferi Kudüs'ün, Mescid-i Aksa'nın, Gazze'nin özgürlüğünün müjdesi yapmasıdır." dedi.

"Gazze için yapılan hiçbir şey önemsiz değildir"

Gazze için yapılan her çabanın değerli olduğunu belirten Ateş, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Gazze için yapılan hiçbir şey önemsiz değildir. Hepsinin katma değeri fazladır. Bu konuda çok şey söylemeyeceğim. Sözün tamamı delilere söylenir. Herkes akıllıdır bu sözü. Herkes dinler, herkes bilir."

"Mersin-Hayfa arası Malatya-Aksaray kadar"

Konuşmasının sonunda coğrafi mesafeler üzerinden bir mesaj veren Ateş, Gazze'ye ulaşmanın ne kadar yakın olduğunu hatırlatarak, "Mersin-Tunus arası bin mildir. Mersin-Hayfa limanı arası 280 mildir. 500 kilometre… Malatya-Aksaray arası kadar. Ne mi demek istedim? Allah'ın selamı, rahmeti, bereketi üzerinizde olsun. Rabbim bir sonraki buluşmamızı bir fethin, bir zaferin, bir mutluluğun kutlandığı zeminde nasip etsin." diye belirtti. (İLKHA)