Aile müessesesinin çökmesinin ahlaki değerleri de aşındırdığını belirten Psikolog Mesut Aşut, bireylerin sorumluluklarının bilincinde olması ve evliliklerine özen göstermesi gerektiğini vurguladı.

Son yıllarda artış gösteren boşanma oranları, aile yapısında yaşanan köklü değişimlerin ve toplumsal dönüşümlerin yeniden değerlendirilmesini zorunlu kılıyor.

Boşanmaların temelinde iletişimsizlik ve kıyas olduğunu belirten Psikolog Mesut Aşut, evli çiftlere mutluluğa ve evliliğe odaklandıklarında daha huzurlu bir yuvaya sahip olacakları tavsiyesinde bulundu.

“Eğer bir insan hayatını cehenneme çevirmek istiyorsa kıyas yapsın”

Sanal mutluluk algısının ve beraberinde getirdiği kıyas kültürünün evlilikler üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çeken Psikolog Aşut, "Boşanma, evliliğin sona ermesi durumudur. TÜİK verilerine göre son 20 yılda ülkemizde boşanma oranları yüzde 47 gibi ciddi bir oranda artmıştır. Kuşkusuz bu durumun beraberinde getirdiği sorunlar ve belirli nedenleri bulunmaktadır. Bu nedenleri teknolojik gelişmeler, sosyal geçimsizlik, ekonomik nedenler ve iletişim problemleri olarak sıralayabiliriz. Bu sebepleri tek tek ele aldığımızda, teknolojik nedenler sosyal geçimsizliği ve iletişim problemini bir yerde beraberinde getirmektedir. İletişim problemi bazen hanımların özellikle eşlerinden problemleri dile getirmeden anlamalarını beklemesiyle ortaya çıkmaktadır ki bu da ister istemez iletişimde bir probleme yol açmaktadır. Teknolojik nedenlerle beraber evliliklerde iletişimin kesilmesi, özellikle pandemi ile birlikte eşlerin daha az sohbet etmesi ve ev içi problemlerinin ötelenmesi temel nedenlerden biridir. Teknoloji etkileri dediğimizde de maalesef sosyal medyanın getirdiği sanal bir mutluluk söz konusudur. Sanal mutlulukla beraber benim genel olarak söylediğim ve sürekli dile getirdiğim "kıyas" meselesi vardır ki bu da evliliği bitiren temel etkenlerden biridir. Kıyas, bireyin özellikle sosyal medyada oluşan sanal mutlulukla başkalarının paylaştığı, aslında olmayan hatta psikolojiye "ördek sendromu" olarak geçmiş ve bir sendrom olarak kabul gören, insanların olmamış hallerini mutlu değilken bile mutluymuş gibi paylaşmasıdır. Bu durum ister istemez hanımlarımızın ve beylerimizin 'evet, bunlar mutlu, biz niye değiliz?' gibi bir kıyasa girmesine ve dolayısıyla evlenmekten, evlilikten beklentilerin artmasına neden olmaktadır. Bireyler artık beklentilerini çok üst seviyede tutmakta ve bu beklentiler karşılanmadığı zaman huzursuzluk ortaya çıkmaktadır. Eğer bir insan hayatını cehenneme çevirmek istiyorsa kıyas yapsın. Kıyas yaptığınız zaman ister istemez beklentileriniz artar ve eşiniz, bu beklentileri yerine getiremediği için bir depresyona ve özgüven kaybına yaşar. Bu da ister istemez bir huzursuzluğa ve çatışmaya neden olarak boşanmayı beraberinde getirmektedir.” ifadelerini kullandı.

“Evliliğimizi sosyal medyaya göre biçimlendirirsek maalesef boşanma oranları artacaktır”

Aile müessesesi çöktüğü zaman ahlaki bir çöküşe ve toplumun çöküşüne neden olur diyen Aşut, “Aslında evliliği dışarıyla kıyaslamak yerine, evliliğin ne kadar büyük bir sorumluluk olduğunun farkına varıp temel ihtiyaçlarımıza ve kendi yaşamımıza odaklanabilirsek problemleri daha rahat çözebiliriz. Bireylerin sosyal medya ve teknolojiyle beraber, özellikle bu çağda gelen ekonomik sıkıntıları da göz önünde bulundurarak yaşamanın aslında bir sorumluluk olduğu bilincine varıp kendi yaşamlarına ve ihtiyaçlarına odaklanmaları gerekmektedir. Evlilik müessesesindeki kendi sorumluluklarını ve vazifelerini bilerek hareket etmeleri gerekmektedir. Bunları bilerek hareket ederlerse boşanma oranları düşecektir. Fakat bunları bilmeyerek kendimizi çevremizle kıyaslarsak, kendimizi iletişime kapatırsak ve evliliğimizi sosyal medyaya göre biçimlendirirsek maalesef boşanma oranları artacaktır. Bunların önüne geçilemeyecektir ve bu boşanma oranları ister istemez evlilik ve aile müessesesi çöktüğü zaman ahlaki bir çöküşe ve toplumun çöküşüne neden olur. Bunun yaşanmaması adına bireylerin vazifelerini ve sorumluluklarını bilerek, kendi ihtiyaçlarını bilerek tamamen evliliklerine ve eşlerinin ihtiyaçlarına odaklanmaları gerekir. Bunları yerine getirirlerse umuyorum ki boşanma oranları azalacaktır.” şeklinde konuştu.

Son olarak evli çiftlere tavsiyelerde bulunan Aşut, “Evli çiftlerimize öncelikle birbirlerini olduğu gibi kabul etmelerini ve ihtiyaçlarını, beklentilerini eşlerini göz önünde bulundurarak karşılamalarını, güler yüzü hiçbir zaman bırakmamalarını öneriyorum. Evliliklerde problemlerin olması kaçınılmazdır; önemli olan probleme odaklanmaktan ziyade çözümlerine odaklanmaktır. Hepimizin noksanlıkları olabileceği gibi ekonomik ve farklı eksiklikleri de olabilir. Bu eksiklikleri göz ardı edip yaşamaya, mutluluğa ve evliliğe odaklanırsak daha huzurlu bir yuva kurabiliriz.” dedi. (İLKHA)