Sosyal medyaya yaş sınırı tartışmalarını değerlendiren Psikolojik Danışman Zehra Gürkan, çocuklar ve ergenler üzerindeki psikolojik etkiler, riskler ve alınması gereken önlemler hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Son dönemde sosyal medyaya yaş sınırı getirilmesi yönündeki tartışmalar kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, Psikolojik Danışman Zehra Gürkan konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Gürkan, sosyal medyanın artık yalnızca bir eğlence aracı olmadığını, çocukların ve ergenlerin psikolojik gelişimini doğrudan etkileyen güçlü bir alan hâline geldiğini ifade etti.

Sosyal medyada denetimsiz kullanımın ciddi riskler barındırdığına dikkat çeken Gürkan, yaşa göre düzenlemelerin zorunlu hâle geldiğini söyledi.

“Tam yasak değil, çok katmanlı koruma gerekli”

En güvenli modelin tamamen yasaklama olmadığını belirten Gürkan, en sağlıklı yaklaşımın yaş doğrulaması, güçlü içerik filtreleri ve süre kısıtının birlikte uygulanması olduğunu vurguladı. Gürkan, çocuklar için filtreli ve sınırlı kullanımın, ergenler için ise kontrollü ve rehberli kullanımın daha doğru sonuçlar verdiğini dile getirdi.

Sadece yaş sınırı koymanın yeterli olmayacağını ifade eden Gürkan, ailelerin bilinçlendirilmesi, okullarda dijital farkındalık eğitimlerinin verilmesi ve sosyal medya platformlarının daha fazla sorumluluk alması gerektiğini söyledi.

“Özgüven ve değer algısı zedeleniyor”

Sosyal medyanın çocuklar üzerindeki en ciddi psikolojik etkilerine değinen Gürkan, özgüven problemleri ve değer algısının bozulmasının ilk sırada yer aldığını belirtti.

Çocukların kendilerini sürekli başkalarıyla kıyasladığını, yeterince beğeni almadıklarında kendilerini değersiz hissedebildiklerini ifade eden Gürkan, ayrıca dikkat dağınıklığı, öfke kontrolü sorunları ve bağımlılık eğiliminin de yaygınlaştığını söyledi.

Ergenlik döneminin hassas bir kimlik arayışı süreci olduğuna dikkat çeken Gürkan, yanlış rol modeller, şiddet, cinsellik ve tüketim kültürünün bu süreci olumsuz etkilediğini belirtti. Gürkan, depresyon, kaygı bozukluğu, yalnızlık hissi ve onay bağımlılığının ergenlerde sık görülen sonuçlar arasında yer aldığını dile getirdi.

“Uzun vadede toplumsal sonuçlar doğuruyor”

Sosyal medyanın uzun vadeli etkilerine de değinen Zehra Gürkan, yüz yüze iletişim becerilerinin zayıfladığını, sabırsız ve haz odaklı birey profilinin ortaya çıktığını söyledi.

Ailelere önemli tavsiyelerde bulunan Gürkan, yasaklayıcı değil rehberlik edici bir tutum benimsenmesi gerektiğini vurguladı. Gürkan, ailelerin çocuklarının hangi platformları kullandığını bilmesi, kullanım süresini birlikte belirlemesi ve alternatif sosyal ile fiziksel aktiviteleri teşvik etmesi gerektiğini söyledi.

Son olarak devlete ve sosyal medya platformlarına da çağrıda bulunan Gürkan, çocuk güvenliğini önceleyen bağlayıcı düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek, algoritmaların çocukları değil çocukların algoritmaları kontrol etmesi gerektiğini ifade etti. (İLKHA)