Yusufi Cömert Yorgun’un babası defnedildi
Bugün sabah saatlerinde geçirdiği trafik kazası sonucu vefat eden Yusufi Cömert Yorgun’un babası Mirza Yorgun toprağa verildi.
Gece bekçisi olarak çalıştığı iş yerinden sabah saat 07.30 sıralarında ayrılan ve anayolda karşıdan karşıya geçmeye çalışırken bir aracın çarpması sonucu vefat eden Yusufi Cömert Yorgun’un babası Mirza Yorgun, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi camisinde kılınan cenaze namazının ardından sevenleri tarafından ebediyete uğurlandı.
Ailesinin ve sevenlerinin katıldığı cenaze töreninde bir konuşma yapan bölgenin tanınmış kanaat önderlerinden Molla Abdürrahim Timurtaş, dünyanın bir imtihan alanı olduğunu, karşılığının ise ahiret hayatından olduğunu belirterek, “Nasıl ki dünyevi sınavlar için çalışıp iyi not almak istiyorsak, ahiret için de yine öyle çalışacak ve notumuzu yükselteceğiz. Bugün hakkın rahmetine kavuşan Mirza kardeşimiz, dünyada iyi notlar için çalıştı dersini eksiksiz verdi ve bugün inşallah mükâfatını almaya gitti. O, hak dava uğruna ağır bedeller ödeyen evladını yıllarca özleyerek ve ağır bir hasretle imtihan edilerek bu dünyadan göçtü. Evet, belki de dünyada, her şeyden çok daha fazla arzuladığı şey, evladı ile kucaklaşarak, doyasıya sarılarak hasret gidermesini ona çok gördüler, ona zulüm ettiler de buna engel oldular. Evet, istedikleri ona bu dünyada nasip olmadı. Ama iman etmişiz ki Allah, rızası için yapılanları karşılıksız bırakmaz, mutlaka ahirette bir karşılığı vardır. Bu bizim için bir ibret olsun. Hepimiz doğduk, yaşıyoruz ve günümüz geldiğinde de öleceğiz. Rabbim doğru bildiği yoldan bizleri ayırmasın.” şeklinde konuştu.”
Yusufi mahkûm Cömert Yorgun'un babasının taziyesine getirilmesi için yapılan başvurunun ise henüz sonuçlanmadığı ve konu hakkında net bir cevabın verilmediği belirtildi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Kasım ayı, Gazze'de ateşkes anlaşmasına rağmen devam eden siyonist saldırılar ve ihlallerle, Türkiye'nin "terörsüz bölge" hedefini açıkladığı "Terörsüz Türkiye" süreciyle ve ABD'nin yeni uluslararası hamleleriyle şekillendi.
Ekim ayı, Gazze'de iki yıl süren soykırımın ardından varılan ateşkes anlaşması ve ardından yaşanan esir takasıyla damgasını vurdu ancak siyonist ihlaller hız kesmedi. Türkiye, bu süreçte önemli bir arabuluculuk rolü üstlenirken, iç politikada "Türk, Kürt, Arap İttifakı" vurgusu ve PKK'nın çekilme açıklamasıyla öne çıkan adımlar attı.
Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA), son dönemde sosyal medyada namaza yönelik alaycı ve küçümseyici tutumlara ilişkin yazılı bir basın açıklaması yayımladı. “Namaz kırmızı çizgimizdir” başlığıyla yayımlanan açıklamada, namazın İslam’daki yeri ve müminin kimliğini belirleyen temel bir ibadet olduğu vurgulandı.
Eylül ayı, Filistin Devletinin İngiltere, Fransa, Kanada gibi önemli ülkelerce tanınmasıyla uluslararası arenada dönüm noktası yaşanırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM ve Beyaz Saray'daki temasları yoğun diplomasi trafiğine sahne oldu. Türkiye'de ise HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayı ve hükümetin yeni eğitim yılı temasları iç politikada öne çıktı.