Partisinin referandum çalışmalarına destek vermek için geldiği Bitlis’te konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, 28 Şubat ve 15 Temmuz darbe girişiminin sistemin arızalarından ve boşluklarından meydana geldiğini söyledi.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, referandum çalışmaları kapsamında Bitlis'e geldi. İlk olarak valiliği ziyaret eden Tüfenkçi, ardından partisinin il teşkilatında üyelerine hitap etti. Mevcut hükümet sistemini eleştiren Tüfenkçi, ayrıca Avrupa Adalet Divanı'nın başörtü yasağı kararına da değinerek tepkisini dile getirdi.

İmam Hatip Liseleri Platformu üyeleri ile Bitlis öğretmenevinde bir araya gelen Bakan Tüfenkçi, Burada gazetecilere açıklamada bulunarak, Avrupa Birliği'nin üst mahkemesi Avrupa Adalet Divanı'nın (ECJ), işverenlerin ve çalışanların "Gözle görülebilir dini sembol niteliğindeki kıyafetleri" giymelerine ilişkin almış olduğu karara atıfta bulunarak, "Bugün Türkiye'de insanlar inancını özgürce yaşayabilmekte, yine herkese inancına uygun olarak okullarına ve işlerine gitmektedir. Bugün geldiğimiz nokta Avrupa'nın 28 Şubatlara geri döndüğü bir noktadır." dedi.

28 Şubat sürecinde İmam Hatipler ve kız öğrencilerin başörtüleri ile okula alınmamaları, kamusal alanlarda başörtüleri ile görev yapamamanın acısının yaşandığını söyleyen Tüfenkçi, bugün gelinen noktada Avrupa'nın 28 Şubatlara geri döndüğü belirterek şöyle konuştu:

"Bu platformun amacı, aslında imam hatiplerin kalitesini ve niteliklerin artırmak. Bugün Türkiye'nin gelmiş olduğu yer anlamında, demokrasi anlamında, inanç hürriyeti anlamında, ibadet hürriyeti anlamında, Avrupa'ya ders verecek nitelikte çağdaş gelişmeleri yakalamıştır. Bugün Türkiye'de inancını özgürce yaşayabilmekte, yine herkese inancına uygun olarak okullarına ve işlerine gitmektedir. Bugün geldiğimiz nokta Avrupa'nın 28 Şubatlara geri döndüğü bir noktadır. En son alınan mahkeme kararı ile inançlarından dolayı başını örten bayanların işlerine gitmelerine engel veya iş akitlerinin feshini doğru bulan karara imza attı. Bu hem hukuk adına, hem demokrasi adına hem de inanç hürriyeti adına gerçekten esefle karşılanacak bir karar. Aslında bu kadınlarımızı evleri ile inançları arasında tercih yapmalarına neden olacak. Avrupa'nın özgürlüğüne inanç hürriyetine ne kadar bağlı olduğu bakımından hayli ilginçtir." diye konuştu.

"Bir daha vesayet odakları iş başında olmasın"

"Artık Türkiye sistem arızalarıyla uğraşmasın." diyen Bakan Tüfenkçi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ülke insanın emeği, ülke insanının sermayesi sistem arızalarıyla heba olmasın. Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan beri parlamenter sistem ile yönetiliyor. 1960 darbesi bu sistem ile gerçekleşti. 1971 muhtıraları bu sistem ile gerçekleşti. 1980 darbesi, 2007 muhtıraları bu sistem arızalarıyla gerçekleştirildi. 28 Şubatlar, 15 Temmuz darbe girişimi yine bu sistemin arızalarından, boşluklarından meydana geldi. Biz istiyoruz ki bir daha bu ülkede darbeler olmasın. Bir daha vesayet odakları iş başında olmasın. Bir daha millete rağmen bu ülkede bir şey olmasın diye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini getiriyoruz."

Türkiye'nin güçlenmesinden ve büyümesinden rahatsız olanların, Türkiye'yi bırakarak Avrupa Birliğindeki dostlarından yardım istediklerini belirten Tüfenkçi, "Terör örgütlerine kucak açanlar, her türlü ‘Hayır' propagandası yapmakta behis görmeyenler, Türkiye Cumhuriyeti Bakanını ülkelerine sokmamakta veya girenleri de her türlü çirkin muameleyle karşı karşıya bırakmaktalar. Avrupa'daki demokrasiyi ayaklar altına aldılar. özgürlükleri ayaklar altına aldılar. İfade hürriyeti diye bize yıllarca öğretmeye çalıştıklarınızı inşallah 16 Nisan'dan sonra biz size öğreteceğiz. Sizin ifade hürriyetini bir bayan bakana yaptıklarınızla gördük. Biz ona göre tavrımızda kullanacağımız oylarla da Avrupa'ya demokrasiyi getireceğiz. Avrupa'ya da hukuku öğreteceğiz. Avrupa'ya da ifade hürriyeti nedir Allah'ın izniyle öğreteceğiz." şeklinde konuştu.

Daha sonra Bakan Tüfenkçi, Tatvan ilçesine geçerek, burada kanaat önderleri, STK temsilcileri ve esnaflarla bir araya geldi. Ziyaretlerin ardında kentten ayrılan Tüfenkçi, karayoluyla Muş'a geçti. (Ayetullah Tarhan-İLKHA)