Adaletin olmadığı yerde zulmün olacağına işaret eden Avukat Halis Yetkiner, 28 Şubat ve FETÖ mağduru mahkûmlar için Hükümet’in bir an önce yeniden yargılama yoluna gitmesi gerektiğini söyledi.

28 Şubat ve FETö Mağduru Aileleri İnisiyatifi, Adana'daki kanaat önderlerini ziyaretlerini sürdürüyor. Bu kapsamda Adana Barosu avukatlarından Halis Yetkiner'i ziyaret eden İnisiyatif yetkilileri, Yusufî mahkûmlar ve maruz bırakıldıkları hukuksuzluklar hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

28 Şubat ve FETö Mağduru Aileleri İnisiyatifi Adana Sözcüsü Orhan Erkuş ve Avukat Hakan özbay'ın gerçekleştirdiği ziyarette; FETö'ye mensup polis, savcı ve hakimler tarafından kurulan kumpaslara dikkat çekildi. 28 Şubat Süreci ile FETö mağduru olan mahkûmların 15-20 hatta 25 yıldır cezaevlerinde olmasına rağmen halen görülmek istenmemesini eleştiren İnisiyatif yetkilileri, FETö'cü hâkimlerce cezalandırılan mahkumların yeniden yargılaması gerektiğini dile getirdiler.

"Yusufîlere ceza veren hakimler gizli terörist çıktı"

Bir hukukçu olarak 28 Şubat ve FETö mağduru mahkumların mağduriyetlerini yakinen bildiğini ifade eden Avukat Halis Yetkiner ise "Bu insanları mahkum eden savcı ve hakimlerin yüzde 95'i terör suçlusu olarak meslekten ihraç edildi ve tutuklandı. Bu dosyalarda ceza verenler gizli teröristler; kendilerinden saymadıkları, öteki saydıkları, Pensilvanya'dan haklarında ‘Bunları bitirin!' diye emir verilmiş insanları bu şekilde mahkum ettiler."diyerek kumpasların adresini işaret etti.

"Sahte tutanaklarla, işkencelerle cezalar verildi"

Dünyayı ayakta tutan şeyin adalet olduğuna ve hiçbir devletin zulüm ile abad olamayacağına dikkat çeken Yetkiner, "Adaletin olmadığı yerde zulüm vardır! Bir insana hukuk dediğiniz zaman ilk aklına gelen adalet ve eşitlik kavramıdır. Bugün dünyanın en ilkel ülkesinin anayasasında dahi eşitlik ilkesini vurgulayan bir madde mutlaka vardır. Bu uygulansın veya uygulanmasın böyledir. Türkiye Cumhuriyetinin Anayasa'sında da eşitlik ilkesi vardır. Din, dil, ırk, coğrafi, mezhebi fark gözetmeksizin bütün insanlar kanun önünde eşittir, diye Anayasa maddesi vardır. Peki, o zaman çıkartılan yasalardan; bir kısım insan yararlanıyor da bir kısmına tamamen es geçiliyor. Mesela Balyoz ve Ergenekon sanıkları, bir yaygara sonucu yargılandıkları mahkemelerce teker teker tahliye edildiler ardından beraat ettirilip devletten tazminat aldılar. Ama o bir taraftan sahte tutanaklarla, günlerce yapılan işkencelerle alınan ifadelerle yargılanmış insanlar 20 yıldan beridir hatta 23 yıldan beridir cezaevi yatıyor." şeklindeki sözleri ile yargıdaki çifte standart ve eşitsiz uygulamalara dikkat çekti.

"28 Şubat ve FETö mağduru mahkumlar için de bir çaba gösterin"

Hükümet ve Devlet yetkililerine Yusufîler konusunda çağrıda bulunan Yetkiner, "Sayın Adalet Bakanımıza, Başbakanımıza ve Cumhurbaşkanımıza sesleniyoruz. Diyoruz ki: Bir meczup bir insana tekme atıyor, yıldırım gibi harekete geçiyorsunuz, özel kanunlar çıkartıp özel uygulamalar yapıyorsunuz. Bari 28 Şubat ve FETö mağduru mahkumlar için de bir çaba gösterin. Bu insanlar için de adaleti harekete geçirip yeniden yargılama yolu açın ki bu insanlar cezaevlerinde ölmesinler." diyerek Yusufîler için yeniden yargılanma yolunun açılması gerektiğini dile getirdi.

"Cezaevleri de FETö'nün elinde"

Polis ve yargının yanı sıra cezaevlerinin de FETö kontrolünde olduğunu da savunan Yetkiner, "Cezaevlerinin yönetiminin yüzde 80'i yine bu yapının denetimindeydi, halen de öyledir. özellikle Osmaniye F Tipi Kapalı Cezaevi'nde Müslümanlara yapılan eziyet, Diyarbakır Cezaevi'nde hatta İsrail zindanlarında dahi yapılmamıştır."diyerek cezaevlerindeki FETö yapılanmasına dikkat çekti. Bu konuda gerekli incelemelerin yapılmasını istedi. (İLKHA)