Polisin ‘dur’ ihtirana uymayarak kaçarken açılan ateş sonucu hayatını kaybettiği belirtilen hükümlü Aziz Bozdağ’ın ailesi, Mardin Adliyesine gelerek olaya ilişkin suç duyurusunda bulundu.

Mardin merkez Artuklu ilçesi Gökçe Mahallesi'nde ikamet eden ve çeşitli adli suçlardan 10 yıl 8 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan Aziz Bozdağ, önceki gün düzenlenen operasyonda açılan ateş sonucu hayatını kaybetti.

Güvenlik kaynakları hükümlünün "dur" ikazına ateşle karşılık vermesi üzerine açılan ateş üzerine öldüğünü açıklarken, ailesi ise bahçede kafasından vurularak infaz edildiğini öne sürdü.

Mardin Adliyesine gelen Aziz Bozdağ'ın ailesi, olaya ilişkin suç duyurusunda bulundu. Adliye önünde gazetecilere açıklamalarda bulunana Aziz Bozdağ'ın ağabeyi Yusuf Bozdağ ise vahim iddialarda bulundu.

Kardeşinin silahlı çatışmaya girmediğini savunan Bozdağ, kardeşinin yaralı haliyle evin bahçesinde bir saat bekletildiğini ileri sürdü.

Bozdağ, "Ben olay günü Kızıltepe'de çarşıdaydım. Gece saat 01.30'da bir arkadaşım beni Gökçe'deki evime bıraktığı sırada silahlar kafamıza dayadılar. Bende polislere ‘Hayırdır, evimize gideceğiz' dedim. Üstümüzü aradılar, kimliklerimize baktıkları sırada benim büyük oğlum geldi. Oğlum, ‘Baba amcamı vurdular, amcam bahçede yatıyor' dedi. Ben de polislere 'benim kardeşimdir, neden vurdunuz' dedim. Polisler de ‘Yok, vurmadık. Kaçarken damdan düşmüş, bacağı kırılmış, ambulans çağırdık' dediler. Oğlum, ‘Baba silah sesi geldi' deyince polisler, ‘Korkutmak amacıyla havaya ateş ettik' dedi. Ben iyi dedim, inşallah böyle olur dedim. En azından ‘Kardeşimi göreyim' dedim, ama operasyon devam ettiği için izin verilemeyeceğini söylendiler ve bizi uzaklaştırdılar." iddiasında bulundu.

Kardeşinin bir saat yaralı haliyle bahçede bekletildiğini iddia ederek, başına meyve suyu döktüklerini ileri süren Bozdağ, şu iddialarda bulundu: "Eşinin ve çocuklarının gözü önünde sırtına basarak ‘Ya silah çıkartacaksınız ya da böyle ölecek, ambulans çağırmam' diyor. Meyve suyu içerken kafasına döküyor. Benim kardeşimi niye öldürdüler, amacı neydi. Benim kardeşim terörist değildi. El bombası kabuklarını damın üstüne atmışlar. Ondan sonra ‘silahlı çatışmaya girerken öldürüldü' deniliyor. Kardeşim silahlı çatışmaya girerse ön tarafından mı kurşun yiyecek yoksa beline mi? Bir mermi kafasının arka tarafından yemiş, iki mermi belinden vurulmuş. Şimdi büyük iftiralar atıyorlar. Tüm Türkiye'ye sesleniyorum; bu kardeşimin neden öldüğünü, niye öldürdüklerini bilmek istiyorum." (M. Salih Keskin – İLKHA)