Diyarbakır Kurşunlu Camisinin yakılmasına tepki gösteren Diyarbakırlılar, camilerin Kürt halkının kırmızı çizgisi olduğunu belirti.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde bulunan ve İslam âleminin 5. Harem-i Şerif'i olarak kabul edilen Diyarbakır Ulu Cami'nde, 10 günlük sokağa çıkma yasağının ardında Cuma Namazı eda edildi. Cami cemaati Cuma Namazı sonrası, sokağa çıkma yasağı sürecinde ezanın okunmaması ve Kurşunlu Camii'nin yakılmasına sert tepki gösterdi.
Merkez Sur ilçesinde yaşanan çatışmalardan dolayı ilan edilen sokağa çıkma yasağı nedeniyle birçok camide olduğu gibi tarihi Ulu Caminde de ezanın okunmaması ve çatışmalarda Kurşunlu Camisinin hedef alınmasına tepki gösteren Diyarbakır halkı, camilerin Kürt halkının kırmızı çizgisi olduğunu ifade ettiler.
Yaşanan çatışmalar nedeniyle tarihi caminin hedef alınması ve ezanların susturulmasının kabul edilemeyeceğini belirten Diyarbakırlılar, Allah'ın evinin yakılmasına halkın sessiz kalınmaması çağrısında bulundu.
Camilere yapılan saldırılar karşısında sessiz kalınmaması gerektiğini belirten Osman Mavice, " Allah'ın evini yakıyorlar kimseden ses çıkmıyor. Halkımız bu olaylar karşısında susmamalıdır. Caminin yandığını ilk izlediğimde gözyaşlarına boğuldum. Camiler kırmızı çizgimizdir. Bu zemini hazırlayan ve sebep olana lanet olsun."dedi.
"Diyarbakır halkı Müslümandır"
Ulu Camiinde 10 gündür ezan okunmadığına dikkat çeken Necmettin Satan, "Ulu Camimizde ezan ve namaz kılınmamasına sebep olanları Allah dünya ve ahrette cezalandırsın. Diyarbakır halkı Müslümandır. Diyarbakır halkına Ermeni diyenler kendileri Ermenidir. Kurşunlu Camimizi içerisindeki Kur'an-ı Kerim ve İslami kitaplarla birlikte yaktılar. Müslüman memleketinde yaşıyoruz ama şehrin en büyük camisi olan Ulu Camiinde yaklaşık 10 gündür ezan okunmuyor."diyerek tepkilerini dile getirdi.
"Cumhuriyet tarihinde cami ahır olarak kullanılmıştı"
Yaşanan olaylar karşısında Kürt halkının duyarsızlığına dikkat çeken Nezir Gezen ise,"Ulu Camide ezan okunmaması ilk değildir. Cumhuriyet tarihine baktığımız zaman cami ahır olarak kullanılmıştı. 28 Şubat süreci Cumhuriyetin tarihinin devamıdır. O süreç Kemalizm'in zihniyetinin süreci, Apoizm sürecinde ise Kurşunlu Cami kurşunlanıp yakıldı. Kürt halkının bu durum karşısında duyarsızlığını görüyoruz. Bu olaylara her kim sebep oluyorsa Allah belalarını versin."şeklinde düşüncesini dile getirerek camiyi ateşe verenlere tepki gösterdi.
"Mabetlere yapılan bu saldırılar karşısında sessiz kalmamamız gerekiyor"
Mabetlere yapılan saldırılar karşısında sessiz kalınmaması gerektiğini söyleyen cami cemaatinden Abdulkadir Ergülü ise, "Yaşanan bu çatışmaların sebeplerinden biri de âlimlerimizdir. Âlimlerimiz üzerine düşen görevi yapmıyor. Âlimlerimiz görevini yapmadığından dolayı gençlerimiz bu duruma sürüklenmiştir. Dilerim bu çatışma ortamı biter. özelikle camilerimizde ezanların susması, namazların kılınmaması ve yakılması biz Müslümanların büyük bir ayıbıdır.Mabetlere yapılan bu saldırılar karşısında sessiz kalmamamız gerekiyor."diye konuştu.
Hatırlanacağı üzere sokağa çıkma yasağının devam ettiği Sur ilçesinde meydana gelen çatışmalarda kentin ilk Osmanlı eseri olan Fatih Paşa Camii'nde yangın çıkmıştı. Çıkan yangında caminin orijinal kapısı tamamen yanarken, altın varaklı minberi de zarar görmüştü. Söz konusu cami defalarca kurşunların hedefi olmuştu. (M. Hüseyin Temel, Mustafa Kaynak – İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Lokman Hekim Üniversitesi tarafından Ankara’da düzenlenen “Uluslararası Helal Kongresi”ne katıldı.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye'nin toplam nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken 15-24 yaş grubundaki genç nüfus 12 milyon 872 bin 39 kişi oldu. Genç nüfus, toplam nüfusun yüzde 15,1'ini oluşturdu.
"Kobane" bahaneli olaylara ilişkin görülen davada tutuklu yargılanan HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında mahkeme, ayrı ayrı suçlardan toplamda 42 yıl ceza verirken aynı davada yargılanan HDP eski eş genel başkanı Figen Yüksekdağ ise toplam cezası 30 yıl 3 ay oldu.
İstanbul Valiliği, ihbar üzerine Başakşehir’de el yapımı bomba süsü verilmiş bir cismin bulunduğunu ve imha edildiğini bildirdi.