Aylardır İBB'den hak edişlerini alamadıklarını söyleyen Özel Halk Otobüsü sahipleri ve şoförleri, hak ettikleri paranın belediye tarafından ödenmeyerek mağdur edildiklerini ve en kısa zamanda mağduriyetlerinin giderilmesi için yetkililere çağrıda bulundular.

Dün İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde toplanan yüzlerce otobüs şoförü ile araç sahipleri, gergin geçen basın açıklaması ve protesto sonrasında İLKHA muhabirine konuşarak yaşadıkları mağduriyeti dile getirdiler.

"Mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz"

Ödemelerini 4 ay geriden aldıklarını belirten araç sahibi Salih Aydın, "Arkadaşlarımızın birçoğu ödemelerini yapamadıklarından dolayı araçları şu an tamirde rehin alınmış ve mahkemelik olmuş. Seçim öncesi belediye başkanımız, 'yönetim sadece bizde değil, bu işi tek başımıza yapamıyoruz. Diğer partili arkadaşlar onay vermiyorlar' dediler. Şimdi yönetim ve her türlü yetki ellerinde ama maalesef ödemelerimizi yapmıyorlar. 100 bin lira, 150 bin lirayla bu işler sürdürülemez hale geldi. 400 bin küsür lira fatura kesilen bir araca 100 bin lira fatura kesiyorlar.  100-120 bin lira şoför giderlerimiz var. Bunları bile temin edemiyoruz. Bundan dolayı mağduruz, mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. Biz kimsenin hakkını gasp etmiyoruz, kimseden bir şey istemiyoruz. Hakkımız olan parayı istiyoruz." dedi.

"Bu kadar mal sahibine yazık değil mi?"

Mal sahibini temsilen belediye önüne gelerek protestoya katıldığını söyleyen otobüs şoförlerinden Sinan Temel, "Hepimiz çoluk çocuğumuza ekmek götürüyoruz. Mal sahibim para kazanmazsa ben ne götüreceğim evime? İnsanların 3-4 aydır buradan alacağı var. Alınacak paralar milyonları geçti. Bu kadar mal sahibine yazık değil mi? Ben şoförüm, mal sahibim bana hangi koşullarda para verecek? Arabanın bakımı, yakıtı, şoförün masrafları var. Bunlar nereden gelecek? Belediye ödeme yapmalı ki biz de ödemelerimizi alalım." diye konuştu.

"40 yıldır işletmemin bu kadar zarar ettiği bir dönem olmamıştı"

İşletmeci olduğunu söyleyen Bayram Fırat, "İstanbul halkı için gece gündüz demeden işyerimizde, aracımızda 40 yıldır hizmet veriyoruz. 40 yıldır işletmemizin hiç bu kadar zarar etmemişti. Çocukluğumdan beri bu işin içerisindeyim. Hizmetin karşılığını almadan devam eden hiçbir kurum yoktur. 3-4 ay maaşlarını yatırmadan belediye işçilerini çalıştırabilir misiniz? Otobüste şoförün maaşını vermezsen çalıştıramazsınız? Petrolden aldığınız mazotun parasını, tamircinin, lastikçinin parasını vermezseniz bu arabaları yürütemezsiniz. Bu esnafın parasını vereceksiniz kardeşim! Daha 2023 yılından alacaklarımız var." şeklinde konuştu.

"İETT'nin de bize uyguladığı mobbinginde bir an önce kalkmasını istiyoruz"

Yaklaşık 10 yıldır bu işi yaptığını söyleyen Güven Ayyılmazlar, "Bu arkadaşlarımız ezilmiş, hor görülmüş, hakları çiğnenmiştir. Alnımızın teriyle gün içinde 20 saat çalışıyoruz. Geceleri ise araçlarımızı tamir ettiriyoruz ki sonraki gün aracımız yatmasın. İstanbul'a böyle bir hizmet sunuyoruz ama karşılığını alamıyoruz. Bugün arkadaşlarımızın çeki, senedi patlamış durumda. Ne yapacaklarını bilemiyorlar. Evlerine de ekmek götüremiyorlar. Bu haklı direnişimizi belediye başkanının duymasını ve ödemelerimizin yapılmasını istiyoruz. Sürdürülebilir bir sistem için bize destek vermelerini istiyoruz.  Bu işleyiş böyle devam etmez. İETT'nin de bize uyguladığı mobbinginde bir an önce kalkmasını istiyoruz." dedi.

Biz dilenci değiliz hizmetimizin karşılığını istiyoruz

40 yıldır bu alanda çalıştığını belirten Faik Çağlı, "Basın mensuplarını, polisi ücretsiz taşıyoruz. İçeride araç başına 1,5 milyon birikmiş paramız var. Bize araç başına mazot ve şoför parası verip 'haydi köle gibi çalışın' diyemezler. Biz köle değil araç sahibiyiz. Biz dilenci değiliz, hizmetimizin karşılığını istiyoruz.  Kimin 1,5 milyon parası içerde olsaydı ortalığı yakıp yıkardı. Biz yakmadan, yıkmadan adam gibi paramızı istemeye geldik." diye konuştu.

"Bizim hak edişimiz var belediye başkanı paralarımızı ödesin"

İsmini vermek istemeyen bir araç şoförü de "Başkanın bu şekilde bize zulmetmesini kendisine hiç yakıştıramadım. Aslında burada olmamamız gerekirdi. Ancak mecbur kaldık. Çünkü kiradayız ve kiramızı ödeyemiyoruz. Çoluk çocuğumuz var, bankadan alacak kredimiz de yok. Canla başla burada çalışıyoruz. Akan su olmayınca bir yere kadar devam edebiliyorsunuz. Buradan İstanbul halkına sesleniyorum! 2-3 ay maaş almadan yapabilir misiniz? Mağduruz, belediye başkanı çıksın herkesin hak ettiği parayı versin." şeklinde konuştu. (İLKHA)