Down sendromlu bir çocuğu olduğu için daima Allah'a şükrettiğini belirten anne Nazime Duranay, bunun bir imtihan olduğunu ifade ederek Down sendromluların diğer çocuklardan ayrı olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı.
Her yılın 21 Mart günü Down Sendromu günü olarak anılıyor. Bir kromozom fark ile özel olan bireylere dikkat çekmek için bu özel günde farkındalık etkinlikleri düzenleniyor.
Tüm dünyada 6 milyondan fazla Down sendromlu birey bulunuyor. Türkiye'de yaklaşık 70 bin Down sendromlu kişi olduğu tahmin ediliyor.
İnsan vücudunda bulunması gereken kromozom sayısı 46 iken Down sendromlu bireylerde bu sayı 47 ve maalesef tedavisi mümkün değildir.
Çekik küçük gözler, basık burun, kısa parmaklar, kıvrık serçe parmak, kalın ense, avuç içindeki tek çizgi, ayak baş parmağının diğer parmaklardan daha açık olması gibi diğer bireylerden ayrılan Down sendromlular, farklı zeka seviyesine, yetenek ve kişiliğe sahiptirler.
Bir çocuğu Down sendromlu olan Adıyamanlı Nazime Duranay, çocuğunun bu durumda olmasının ilk başlarda doğal olarak kendisini üzdüğünü ancak sonradan bunu bir imtihan olarak görüp Allah'a devamlı şükrettiğini anlattı.
"Her gece oturup dua ettiğimi söylesem belki inanmayacaksınız." diyen anne Duranay, "Böyle bir çocuğa sahip olduğum için Allah'ıma her gün şükrediyorum. Diyorum ki Allah'ım, iyi ki bana böyle evlat verdin. Doğduğu zaman Down sendromlu olduğunu söylediklerinde üzüldüm. Sonra Allah'ımın bir imtihanı olduğunu düşündüğüm anda, 'Rabb'im, sen bana verdin. Çok şükür, elhamdülillah'diyorum. İyi ki Muhammed Yusuf'un annesiyim." İfadelerini kullandı.
Down sendromluların diğer sağlıklı çocuklardan bir farkının olmadığını ve her şeyi anlayıp bildiklerini vurgulayan Durana, "Ne öğretirsen onu alır. Tıpkı diğer çocuklar gibi. Benim için apayrı bir şey. Dünya bir yana evladım bir yana. Her şeyle kabul ettik onu. Benim dördüncü çocuğumdur. Abileri, ablaları, eşim, hepimiz onun bu durumunu kabullendik. Rabbim, iyi ki bize kısmet ettin. İyi ki bize verdin, diyoruz gerçekten." şeklinde konuştu.
Adıyaman İl Müftülüğü Engelli Hizmetleri İl Koordinatörü Ali Çelik ise toplumun önemli bir kesiminin engelli vatandaşların oluşturduğunu belirterek, koordinatörlük olarak 2 yıldır kentteki engelli gruplara yönelik çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
Çelik, "Engelliler ötelenmemelidir. Bizler bugünün sağlıklısı, yarının engellisiyiz. Engelli ailelerimizin sadece 21 Mart Down Sendromu Günü münasebetiyle değil her zaman engelli kardeşlerimizin, vatandaşlarımızın, özellikle ailelerimizin yanında olmamız gerekiyor." dedi.
İslamiyetin, engellilere değer verdiğini vurgulayan Çelik, "Görme engelli sahabe olan Abdullah İbni Mektum'a davranışından biz anlıyoruz ki Allah Resulü görme engelli olan sahabeye yakın ilgi duymuş. Medine'de 13 defa kendi yerine onu vekâleten bırakmıştır. Bedensel engelli olan Muaz Bin Cebel'i Allah Resulü Yemen'e vali olarak göndermiştir. İslam ışığında engellilere iş verilmiş, iş imkânı verilmiş. Engelliler her zaman için özel insanlardır. O nedenle Peygamberin ümmeti olarak engelli kardeşlerimize karşı daima duyarlı olmamız gerekiyor." diye konuştu.
Down Sednromu Derneği Adıyaman İl Temsilcisi Yunus Dolaş, bu günün bir farkındalık oluşturmak adına var olduğunu ancak Down sednromluların her gün olduğuna vurgu yaparak, "Elimizden geldiği kadar ailelere, çevreye, topluma, Down sendromlu bireylerin normal bireylerden hiçbir farkı olmadan bunu topluma yansıtarak, onlara daha iyi davranarak, onları normal insanlardan ayırt etmeyerek davranmaları konusunda bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Herkesin +1 farkla, onlara ekstra bir ilgi göstereyim amaçlı değil de normal insanlara davrandığı gibi davranmalarını diliyoruz. Onlara herhangi bir acıma duygusuyla ya da herhangi bir masumiyetle değil her insana davrandığımız gibi davranması gerektiğini duyuruyoruz." ifadelerini kullandı. (Cemil Özdaş- İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, TBMM’de gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Bütün bu şiddetin temel sebebi eğitim sistemimizdir. Eğitim sistemimiz eğitmiyor, başına buyruk bir gençlik yetiştiriyor ve şiddet üretiyor.” dedi.
İstanbul’da öğrencisi tarafından katledilen öğretmen İbrahim Oktugan için 1 günlük iş bırakma eylemi yapan Malatya’daki öğretmenler, düzenledikleri basın açıklamasıyla eğitimcilere yapılan şiddetin önüne geçilmesi için yasal düzenleme talebinde bulundu.
Ağrı Peygamber Sevdalıları Derneği Kudüs’te yaşanan soykırım için basın açıklaması gerçekleştirdi.
İstanbul'da özel bir lisenin okul müdürünün, öğrencisinin silahlı saldırısıyla öldürülmesi nedeniyle yazılı açıklama yapan ÖĞ-DER Genel Başkanı Numan Gökmen, ölenlerin eğitimciler değil tüm Türkiye olduğunu söyleyerek eğitim sisteminin sorun çözme yerine sorun ürettiğini belirtti..