Gazze için gerçek anlamda bir seferberlik başlatıp maddi ve manevi her türlü desteğin sağlanması gerektiğini belirten Diyarbakır halkı, Müslümanların bu konuda ciddi anlamda iyileştirici adımların atması gerektiğini ifade etti.
Diyarbakır'da, İTTİHADUL ULEMA, Diyarbakır İslami Sivil Toplum Kuruluşları, Medrese Alimleri Vakfı, Peygamber Sevdalıları, Suffe Eğitim ve Dayanışma Derneği, Şehit Ali Haydar Bengi ve Özgür Kudüs Platformu tarafından HAMAS'ın zaferi kutlamak ve Filistin halkına destek olmak için geçtiğimiz pazar günü 7'den 70'e binlerce kişinin katılımıyla "Büyük Yürüyüş" düzenledi.
Yürüyüşe katılan vatandaşlar, İslam ülkelerinin ekonomik olarak güçlü bir şekilde Gazze'ye destek vermeleri gerektiğini dile getirdi.
"Gazze'de anneler evlatlarını toprağa verdi ama sonunda zaferi elde ettiler"
Yürüyüşe katılan Aytan Kaçar, "Son nefesimize kadar Gazze'nin yanında maddi ve manevi olarak durmaya devam edeceğiz " diyerek şu ifadeleri kullandı:
"Bir anne, bir Müslüman, bir insan olarak Gazzeli kardeşlerimizin yanındayız. Ateşkese çok sevindik inşallah kalıcı olur. Bundan sonra umarım oradaki kardeşlerimiz rahat bir nefes alırlar. Çok bedeller ödendi, acılar yaşandı. Anneler ağladı, evlatlarını toprağa verdi ama sonunda zaferi elde ettiler. Ayette buyrulduğu gibi, 'Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz.' Biz de bu ayete inanıyoruz, er geç üstün gelecek olan Müslümanlardır. Bugün bu bedeli Gazze ödedi yarın biz ödeyebiliriz. Bugünden sonra da Gazze'nin yanında, son nefesimize kadar maddi ve manevi olarak durmaya devam edeceğiz. Kudüs sorunu sadece Gazze ve Filistinlerin meselesi değil tüm Müslümanların meselesidir. Biz de bir Müslüman olarak bize düşen görevleri yapmak zorundayız. Ateşkese sevinçliyiz ama işgal çetesi ve destekçilerine güvenmiyoruz."
"Mücahitlere moral vermek için meydanlarda olmalıyız"
İşgal çetesinin mallarını almayınca hiç kimsenin ölmeyeceğini, ancak aldıkları vakit Filistinlilerin öleceğini belirten Verdagül Yalçın ise boykotun önemine vurgu yaptı.
Yalçın, "Onlar Allah için savaşıyor, mücadele ediyorlar. İnşallah onlar cennete karnelerini en güzel şekilde alacaklar. Onlar bizden daha çalışkandır eminim. Allah sabredenlerle beraberdir. Allah onlarla beraberdir. Keşke onlar da karne alabilseydi, onlar adına çok üzgünüm. Boykot olmazsa olmaz. Boykotu yapmazsak eğer, onlar (işgalciler) para kazanacaklar, güçlenecekler ve Filistinlilere tekrar savaş açacaklar. Onların mallarını almazsak ölmeyiz ama alırsak Filistinliler ölecek. Mücahitlerin ve çocukların morallerini düzeltmemiz için meydanlarda olmamız lazım. Bugün buradayız yarın onların yanında oluruz inşallah." dedi.
"Gazze sürekli gündemden düşürülmeye çalışılıyor"
Müslümanların Gazze için gerçek anlamda bir seferberlik başlatıp maddi ve manevi her türlü desteği sağlaması gerektiğini belirten Gülcan Gizli, Gazze'nin birileri tarafından gündemden düşürülmeye çalıştığına dikkat çekti.
Gizli, "Öncelikle ateşkes Gazze halkına ve bütün Müslümanlara hayırlı olsun. Rabbim bu ateşkesi devamlı kılsın. Gündeme sürekli yeni yeni gelişmeler getirilmeye çalışılıyor, Gazze unutulsun, gündemden düşsün, diye. Geriye dönüp baktığımızda uzuvları koparılmış bir sürü insan var ortada. Evleri yıkılmış binlerce Gazzeli var. İyileştirilmesi gereken bir Gazze var ortada. Ümmetin bu konuda ciddi anlamda iyileştirici adımlar atması gerekiyor. Bu konuda görev bize düşüyor. Biz bu zamana kadar ne yaptık? Sadece izliyoruz ve seyirci kalıyorduk ama bu sefer gerçek anlamda bir seferberlik yapıp onlara maddi manevi her türlü desteği sağlamamız gerekiyor. Siyasetçiler de bu anlamda her türlü alanda kendilerini ifade edip adım atmaları gerekiyor." şeklinde konuştu.
"Müslüman olarak safımızı net olmalı"
Gazze'ye her türlü desteğin verilmesi gerektiğini ifade eden İsmail Sevim, "Gazze'ye destek vermeyenleri kınıyoruz. Mazlum ümmetin arkasında durmayan ülkelerin başka hesaplar peşinde olduğunu düşünüyoruz. Şu anda gördüğünüz gibi yaptığımız yürüyüş ve mitinglerle safımızı belli ediyoruz. Saflarını belli edemeyenlerin dünya ve ahiretlerinin çok kötü gideceğine eminim. Müslüman olarak, vatandaş olarak safımızı belli ettirip elimizden geldiği kadar destek olacağız. Desteklemeyen ve anlaşmayı bozmaya çalışıp çıkar elde etmeye çalışanları Allah'a havale ediyoruz." dedi.
Gazze zaferinin büyük mücadeleler sonucunda kazanıldığını belirten Recep Tanrıkulu ise HAMAS'ın zaferinin tarihteki en büyük zaferlerden biri olduğunu söyledi.
"Müslümanların birbirine bağlanması işgal çetesini korkutuyor"
Bütün Müslümanların siyonistlere karşı bir olmaları gerektiğini ifade eden Abdurrahman Kızılel, birlik olmadığı takdirde siyonistlerin Müslümanlara hayat hakkı tanımayacaklarını ifade etti:
"İşgal çetesi güzellikten ve barıştan anlamıyor. Onlara karşı şiddetli bir şekilde mücadele etmek lazım. Onlar asla karşı taraftan güç görmeden geri çekilmezler. Bundan sonra daha güçlü bir şekilde Müslümanlar birbirine sahip çıkmalı. Devletler ekonomik olarak güçlü bir şekilde Gazze'ye destek vermeli. Müslümanların birbirine bağlanması onları korkutuyor. İşgalcilerin mallarını sürekli boykot etmeliyiz yoksa kardeşlerimize ve kendimize kurşun sıkmış oluruz. Ben kendim marketlere gittiğimde siyonistlerin mallarını asla almıyorum. Hatta çok da ucuz olmasına rağmen yine de almıyorum. Çünkü onların ürününü alırsam kendimize ve kardeşlerimize kurşun sıkmış oluyoruz, onları darda bırakmış oluyoruz. Hepimizin kafirlere karşı bir olması, diri olması gerekir. Silahlarımızla ve fikrimizle onlara karşı gelmeliyiz." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Şanlıurfa’daki STK’ların düzenlediği "Direnişten Dirilişe Kudüs" programı, İl Milli Eğitim Müdürlüğü Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Vasfi Aşur Ebu Zeyd, “Aksa Tufanı, ümmetin imani, siyasi ve insani bir yükselişidir. Bu süreçte Filistin yalnız değildir; ümmetin her bireyi, direnişe maddi ve manevi destek vermelidir." dedi.
Kudüs'ün gündemden düşmemesi için sorumluluk sahibi herkesin elinden geleni yapması gerektiğini belirten Molla Sinan Ünel, "Mescid-i Aksa, imani ve akidevi bir mesele olduğu için bütün Müslümanlar buradan mesuldürler." dedi.