Diyarbakır halkından PKK/HDP’ye büyük tepki
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Kaynartepe Mahallesinde PKK’nin çukur kazmasıyla başlayan yasak ve çatışmalardan bunalan halk, PKK ve HDP’ye büyük tepki göstererek şehri yakıp yıktıklarını söylediler.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinden sonra Bağlar ilçesinde de PKK'nin çukur kazıp barikat kurmasıyla başlayan çatışma ve yasaklardan bunalan halk; PKK'ye, belediyeye ve HDP'lilere adeta isyan etti. Sokağa çıkma yasağının kaldırıldığı Kaynartepe Mahallesi'ne gelen HDP'li yetkililere tepki gösteren mahalle sakinleri, PKK'nin şehri yakıp yıktığı dile getirdi.
Bağlar ilçesinde 15 Mart Salı günü kısmen ilan edilen sokağa çıkma yasağı, 21 Mart sabahı kaldırıldı. Kaynartepe Mahallesi, Dört Yol mevkii, Gürsel, Cemiloğlu ve Nükhet Coşkun caddelerinin tamamında sokağa çıkma yasağının kaldırılmasıyla rahat bir nefes alan mahalleli yaşadıklarına tepki gösterdi.
"PKK'yi bu sokaklara belediye getirdi"
Kaynartepe Mahallesi'nde oturan yaşlı bir adam yaşananlardan belediye ve HDP yetkililerini sorumlu tutarak, "Belediyeyi bize savunmayın. Ne yapmışsa, bunlar yapmış. Mahallenin haline bakın. PKK'yi buraya belediye getirdi. Bunlar Amerika ve İsrail'in çalışmalarıdır. Selahattin Demirtaş, bilmem nereden gelmiş, burada belediyeye bakıyor. Buranın sokaklarını nereden bilecek. Bakın mahallenin haline. Belediye, belediye olsa, burası böyle mi olurdu?" dedi.
"Selahattin Demirtaş utanmıyor musunuz"
Başka bir mahalle sakini ise yaşananlara tepki göstererek, "Bizi koz olarak kullanmak istiyorlar. Hani bizi temsil eden vekiller nerede? Seçim için bizi kullananlar, yarın yine seçim gelince ne yapacaklar? Selahattin bey, sana sesleniyorum, utanmıyor musun? Gelin bu halkın halini görün. PKK'yi buraya belediye getirdi. Bu ne hal, ne perişanlıktır. Koskocaman şehri yaktınız, yıktınız." diyerek tepki gösterdi.
"Halka, toplu katliam yapın gitsin"
Yaşananların çatışmalar nedeniyle yüz binlerce insanın şehirlerinden sürülmesinin söz konusu olduğunu ve herkesin dikkatli olması gerektiği belirtti.
Halkın suçunun olmadığını ifade eden mahalleli daha sonra tepkisini şöyle dile getirdi: "Eğer halkın bir suçu varsa, halka toplu katliam yapın gitsin. Bu halka azaptır, işkencedir. Allah aşkına bu adalet midir? Bu çocukların, bebeklerin, hastaların, yaşlıların hali ne olacak? Bunlar nereye gidecek? Ev yok, yurt yok, maaş yok. Akşam evimize bir ekmek nasıl götüreceğiz. Bu insanlara zulümdür ve Allah bu zulmü kabul etmez. Herkes aklını başına alsın. Eğer bu millet size bir tokat vurursa hiç şaşmayın. Milletin sabrını zorlamayın. Büyüklük, belayı defetmektir, belayı kapımızın önüne getirmek değil."
"Bana dediler sen git çocuklarını bırak"
Yaşadıklarını dile getiren başka bir mahalleli de "Çatışmaların ikinci günü eşyalarım için geldim. 6 kişi evimdeydi. Bana, ‘Sen git çocuklarını bırak' dediler. Hayatımda hiç o kadar korkmamıştım. Tansiyon ilacımda içerideydi. Sanki öldüm, dirildim. Hemen yanı başımdaki komşum, evini bunlara vermiş. Evi silah doldurarak cephane yapmışlar." dedi.
Mahallede bulunan bir kadın ise "Eşyalarımı yeni almıştım. Şimdi eşyalarım hepsi tahrip olmuş. Evim tahrip olmuş. Sokakta kaldım. Ne yapayım, nereye gideyim şaşırdım, kaldım. Eğer savaşacaklarsa, dağda savaşsınlar." diye tepki gösterdi. (M. Sıddık Bilge - İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA), son dönemde sosyal medyada namaza yönelik alaycı ve küçümseyici tutumlara ilişkin yazılı bir basın açıklaması yayımladı. “Namaz kırmızı çizgimizdir” başlığıyla yayımlanan açıklamada, namazın İslam’daki yeri ve müminin kimliğini belirleyen temel bir ibadet olduğu vurgulandı.
Eylül ayı, Filistin Devletinin İngiltere, Fransa, Kanada gibi önemli ülkelerce tanınmasıyla uluslararası arenada dönüm noktası yaşanırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM ve Beyaz Saray'daki temasları yoğun diplomasi trafiğine sahne oldu. Türkiye'de ise HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayı ve hükümetin yeni eğitim yılı temasları iç politikada öne çıktı.
HAMAS, işgal rejimi ile Somaliland arasındaki karşılıklı tanıma girişiminin Filistin halkına karşı işlenen suçları örtme amacı taşıdığını belirtti.
Katar, işgalci rejim ile Somaliland bölgesi arasında karşılıklı tanıma yönünde yapılan açıklamayı kesin bir dille reddetti.