​​​​​​​Gazze'de devam eden vahşeti ve soykırımı kınamak amacıyla işgal rejiminin konsolosluğu önünde düzenlenen basın açıklamasında konuşan HÜDA PAR İstanbul İl Başkan Yardımcısı Şerafettin Güler, Mescid-i Aksa özgür olmadan hayatın normal akışına girmeyeceğini ve Filistin meselesi, coğrafi bir mesele değil, imani bir mesele olduğunu söyledi.

HÜDA PAR İstanbul Gençlik Kolları, siyonist işgalcilerin Gazze'ye sürdürdüğü saldırıları telin etmek amacıyla konsolosluk önünde yüzlerce kişinin katılımıyla yürüyüş düzenledi.

Yatsı namazı sonrasında Barbaros Hayrettin Paşa Camii önünde toplanan kalabalık; Filistin ve HAMAS lehine, işgal rejimi aleyhine sloganlar atarak siyonist konsolosluğa yürüdü.

Dünyanın Hazreti Âdem Aleyhisselam'dan bugüne nice zulümlere ve soykırımlara tanık olduğunu söyleyen Güler," İslam tarihi boyunca birçok dönemde inanan Müslümanlara, inanmayan, vahşi ve azgın topluluklar tarafından zulümlere ve katlayanlara maruz kalmıştır. Habil ve Kabil ile devam eden, hak ve batıl, mücadelesi, kıyamete kadar devam edecektir.  21'inci asrın Müslümanları olarak yaklaşık 9 aydır, 261 gündür yeryüzünün en aşağılık insanları ile yeryüzünün en şereflileri savaşıyor." ifadelerini kullandı.

"Filistin meselesi imani bir meseledir"

Dün, tarihte isimleri Kabil, Firavun, Nemrut olanların bugün ise isimlerinin Biden ve Netanyahu olduğunu söyleyen Güler, "Hak ve iman ehlinin isimleri İbrahim, Musa, Hüseyin, Selahaddin iken bugün de Muhammed Dayf, Ebu Hamza ve Ebu Ubeyde olmuştur. Bizler HÜDA PAR olarak bir asra yakındır devam eden ve son dokuz aydır da şiddetini giderek arttıran bu vahşet ve katliama sessiz kalmadığımızı, Filistinli, Gazze'li kardeşlerimizin huzura ve zafere kavuşmaları, Mescid-i Aksa'mızın özgür olmadan hayatımız normal akışına girmeyecektir. Filistin bizim için coğrafi bir mesele değil, imani bir meseledir."diye konuştu.

Daha sonra HÜDA PAR İstanbul Gençlik Kolları adına basın açıklamasını Metin Oruçlu okudu.

"Bu saldırılar Filistin’de bir insani felakete yol açmaktadır"

Oruçlu, "Siyonist Terör rejimi, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana, başta Gazze Şeridi olmak üzere Filistin’in tamamında masum sivillere yönelik aralıksız olarak tarihte eşi benzeri görülmemiş şekilde saldırılar düzenlemektedir. Bu saldırılar Filistin, Gazze ve Refah bölgesinde bir insani felakete yol açmaktadır. Her geçen gün uluslararası insan hakları ilkeleri daha fazla ihlal edilmektedir. Ayrım gözetmeden hastanelere, sivil yerleşim yerlerine, ibadethanelere, uluslararası yardım kuruluşlarının bulunduğu alanlara yönelik karadan ve havadan saldırılar düzenlenmektedir. Bu saldırılarda çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere binlerce masum sivil hayatını kaybetmektedir.'' dedi.

Siyonist terör rejiminin Filistin'de yaptığı soykırıma dur demenin zamanı çoktan geldiğini söyleyen Oruçlu, "İslam ülkeleri başta olmak üzere Uluslararası tüm aktörlerin bir an önce bu hususta aktif bir inisiyatif alması gerekmektedir. İslam ülkelerinin ve diğer devletlerin halkları, Siyonist ürünleri boykot edip meydanlara akın etmekte kendi devlet idarecilerini bu mezalime son vermesi için üzerine düşeni yapmaktadır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Gazze’de kalıcı ateşkes kararının uygulanması için, uluslararası aktörler ve devletler gerekli baskıyı Siyonist işgal rejimine yapmalıdır. Alınan karar gereği, işgalcilerin işgal ettiği Gazze’den çekilmesi, yerinden edilen Gazze'li Müslümanların kendi şehirlerine geri dönmesi, insani koridorun açılması, yıkılan şehirlerin yeniden inşa edilmesi, süreci derhal başlatılmalıdır." ifadelerini kullandı.

Gazze'de çocukların açlıktan öldüğünü belirten Oruçlu, "İnsani krizin son bulması ve Refah sınır kapısının açılması için Siyonist terör rejimine askeri, siyasi, ekonomik, diplomatik baskı kurulmalıdır. Yüce Allah Kudüs ve Aksa davasını ümmetin vahdetine vesile kılsın, bu dava için atılan her adımı yapılan her işi bereketli ve etkili kılsın." dedi. (İLKHA)