"İntihar vakaları toplumun birçok kesimine sorumluluk yüklüyor"
Artan İntihar vakalarının ürkütücü boyuta geldiğini belirten STK temsilcileri, intihar vakalarının altında psikolojik problemler ve travmaların yanı sıra manevi değerlerden uzaklaşmanın intihar vakalarına neden olduğuna dikkat çektiler.
Gaziantep'te son bir hafta içerisinde 4 ayrı intihar vakıası yaşandı. Son zamanlarda artan intihar olaylarına her geçen gün bir yenisi eklenirken Diyanet-Sen Gaziantep Şube Başkanı Müslüm Göral, ciddi artış gösteren intihar vakalarının toplumun birçok kesimine sorumluluklar yüklediğini söyledi.
Türkiye başta olmak üzere özellikle Gaziantep'te son zamanlarda artan intihar vakalarını İLKHA'ya değerlendiren Diyanet-Sen Gaziantep Şube Başkanı Müslüm Göral, toplumun manevi bir boşluğa düşürüldüğünü ve bunun bedelinin de ödendiğini belirtti.
Bu konuda Diyanet İşleri başta olmak üzere devlet yetkililerine ve eğitim kurumlarına çok büyük sorumluluklar düştüğünü belirten Göral, acilen tedbirlerin alınması gerektiği çağrısında bulundu.
Göral, "Günümüzde cinayet ve intihar vakalarındaki artış had safhaya ulaşmıştır. Tabi bunun altındaki sebeplere iyi bakmamız lazım. Bu intihar vakaları neden artıyor? Bu konuları iyi bir irdelemek ve sebeplerine iyi bakmak gerekiyor. İslam'a göre bir insanı katletmek tüm insanlığı öldürmek gibidir. Aynı şekilde kişinin kendini intihar etmesi de başka birini katletmek gibidir. Buna bakılacak olunursa bu sebepleri iyi görmek lazım."dedi.
"En büyük sorumluluk Diyanet'e ve eğitim kurumlarına düşmektedir"
Kişinin içerisindeki manevi boşlukların intihar vakalarındaki en büyük sebeplerden olduğunu belirten Göral, "Eğer kişi iyi bir İslami eğitim almamışsa ve İslami bir yaşantı içerisinde değilse toplumdaki yozlaşma, toplumdaki bozulma kendisini bu yönlere sürüklemektedir. Yani kişinin içerisindeki manevi boşluklar intihar vakalarındaki en büyük sebeplerdendir. öyle ise bizler insanların içerisindeki bu manevi boşluğu doldurmanın yollarını aramamız gerekmektedir. Burada en büyük sorumluluk ve en büyük görev Diyanet'e ve eğitim kurumlarına düşmektedir. Eğer bizler gerçek manada görevimizi yapar, insanları eğitir ve insanların bu manevi boşluklarını doldurduğumuz takdirde bu vakaların azalacağını ve bu tür toplumsal olayların yaşanmayacağını zannediyorum."ifadelerini kullandı.
"Artan intihar vakalarının en büyük sebebi manevi boşluk"
Son zamanlarda artan intihar vakalarının ürkütücü boyutlara ulaştığını belirten Göral, toplumdaki inanç yetersizliği ve maddi düşüncenin bu tür kötü sonuçlara neden olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:
Son dönemlerde artan intihar vakalarının en büyük sebebi manevi boşluktan kaynaklanmaktadır. İnsanlar maneviyattan uzak kaldığı zaman içerisindeki o boşluğu ne ile dolduracağını bilemedikleri zaman kendilerini bir boşluk içerisinde hissediyor. Bunun dışında bazı geçimsizlikler, buna benzer ailevi sorunlar ve birçok sebep. Çünkü intiharın birçok sebepleri var. Yinede bunların sonucuna baktığımız zaman sonuç yine maneviyata dayanıyor. Eğer kişi gerçek manada İslami bir hayat yaşıyorsa ve hayatını İslam'a göre idame ediyorsa o kişi ve toplumda buna benzer vakaların oranı çok düşüktür. Fakat manevi bir boşluk yaşandığı zaman intihar başta olmak üzere bu tür sorunlar kötü sonuçlara neden oluyor."
İntiharı kabul edilebilir bir seçenek olarak görmediğinin altını çizen Göral, "Elbette dini faktörlerin maneviyatın intiharlarla doğrudan ve dolaylı ilişkisi vardır. Manevi boşluklar insanları farklı ve tehlikeli durumlara sürükleyebiliyor. İnsanlarda ahret endişesinin azalması veya öldükten sonraki ahret hayatının unutulması ile birlikte manevi boşluklar maalesef bu tür sonuçlara neden oluyor." diye konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
ENKS Türkiye Temsilcisi Muslum Muhammed, "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, "Kürtler haklarını elde etmezlerse Orta Doğu'da barış ve istikrar olmaz. Kürtlerin arzusu, kardeşleri gibi kendi topraklarında haklarıyla yaşayabilmektir." dedi.
Halepçe Üniversitesi Araştırma Görevlisi Ahmed Qadir Ali, "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"nda, yaptığı konuşmada, Türkiye'deki Terörsüz Türkiye sürecinin Irak Kürdistanı'na da siyasal, toplumsal, güvenlik ve ekonomi alanında birçok faydasının olduğunu anlattı.
Kamuoyu Araştırmacısı Mehmet Ali Kulat, "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, "HÜDA PAR Meclis'te bu sürecin bir yere kadar sigortası durumunda. HÜDA PARlılardan daha fazla HÜDA PAR'ın üstünde bir sorumluluk var. Yani üzerlerinde ciddi bir misyon, bir sorumluluk var." dedi.
Araştırmacı Yazar Altan Tan, "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"nda, "Eski Meclis zabıtlarında Kürtlerin ana dille eğitiminden, siyasal haklarına kadar talepte bulunan ve bunları zapta geçiren bir evrak yok. Siz siyasal taleplerinizi kayda geçirmemişseniz maalesef iş işten geçiyor." dedi.