Kadim Aşiretler Federasyonu Iğdır İl Başkanı Ferhat Armağan, yaptığı açıklamada; kumar, piyango ve yılbaşı kutlamalarının toplumsal yapıyı zedelediğini belirterek, Türkiye'nin milli ve manevi değerlerine dönmesi ve yerli bir anayasa hazırlanması çağrısında bulundu.

Kadim Aşiretler Federasyonu Iğdır İl Başkanı Ferhat Armağan, federasyona üye aşiret liderleri ve kanaat önderleri adına yaptığı açıklamada; Milli Piyango, kumar, yılbaşı kutlamaları ve kültürel yozlaşma konularında sert eleştirilerde bulunarak, Türkiye'nin kendi milli ve manevi değerlerine dönmesi gerektiğini vurguladı.

Armağan açıklamasında, Piyango, Sayısal Loto ve İddaa gibi şans oyunlarını "toplumu, aileyi ve bireyi ciddi şekilde tahrip eden bir bağımlılık" olarak nitelendirerek, bu tür uygulamalarda "Milli" kelimesinin kullanılmasını kabul etmediklerini ifade etti.

"Kumar milli değer olamaz"

Armağan, "Memleketimizde üzülerek söyleyelim, çok önemli bağımlılık yapan bir hastalık olan Milli Piyango, Sayısal Loto ve İddaa gibi uygulamalar gerçekten toplumu, bireyi ve aileyi ciddi manada hakikaten zarar veren, topluma fevkalade külli bir tahribat yapan hastalıklardır. Bunun üstüne de üzülerek söylüyorum ki 'Milli' kelimesini alması bizi ciddi manada hakikaten üzüyor. Bizim binlerce senelik medeniyetlerimiz var, ahlakımız var, kemalatımız var. Binlerce yıldır bütün nevi beşere sunduğumuz yüksek ahlak sahibi bir medeniyetimiz var. Bunlar 'Milli' olmamış da bütün kutsal dinlerce hakikaten reddedilen, kabul edilmeyen, en büyük ahlaksızlık olarak görülen bu kumar mı bizim millimiz oldu? Dolayısıyla bu bizi ciddi manada üzüyor. 'Milli' kelimesini bir defa asla ve asla kabul etmiyoruz. Bizim binlerce güzel ahlakımız bizim millilerimizdir. Bize ve bütün medeniyete huzuru biz oradan almışız." dedi.

"Kendi manevi değerlerimizi, gelenek ve göreneklerimizi yaşatmalıyız"

Yılbaşı kutlamalarının toplumun vicdanını zedelediğini belirten Armağan, "Yılbaşı ve Noel Baba gibi, toplumumuzda giderek yaygınlaşan, marketlere kadar, dükkânlara kadar giren bu süslemeler ciddi manada topluma zarar veriyor. Şunu ifade etmek istiyorum: Ey bu vatanın gençleri! Frenkleri (Batılıları) taklide çalışmayınız. Avrupa'nın size ettikleri hadsiz zulüm ve adaletten sonra hangi akıl ile onlara ittiba ediyorsunuz? Hakikaten 'kalbi külli' ve 'vicdanı umumi' dediğimiz toplumun kalbini ve vicdanını ciddi bir şekilde zedeleyen yılbaşı ve Noel'dir. Biz Müslümanız elhamdülillah. Bizim gelenek ve göreneklerimiz bellidir. Bu, bizim gelenek ve göreneklerimizde asla mevcut değildir." diye belirtti.

Armağan, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

"Şunu aktarmak isterim ki; yılbaşı adı altında milyonlarca hindi kesilirken bakıyorsun hiçbir ses yok. Fakat Müslümanların kurbanında milyonlarca hayvan kesildiği zaman, bütün dünyada, bütün Avrupa'da 'Müslümanlar tekrar katliama başladı' diye hakikaten söz ediliyor. Dolayısıyla bizi var eden, bütün nevi beşere birlik ve beraberliği, en yüksek medeniyeti bize gösteren kendi gelenek ve göreneklerimizi, kendi değerlerimizi, kendi milli olan manevi değerlerimizi yaşatmalıyız. Yoksa hakikaten toplum ve devletimizin bekası ciddi manada zarar görür."

"Gelenek ve göreneklerimizi muhafaza edelim"

Siyasi partilere ve Cumhurbaşkanı'na çağrıda bulunan Armağan, "Bir an önce kendi gelenek ve göreneklerimize dönmemiz gerekir. Toplumumuzda ciddi bir ahlaksızlık maalesef kendisini gösteriyor. Toplumumuzu, aileyi ve bireyi yıkan gerek yılbaşı gibi gerek piyango gibi gerek kumar gibi toplumu zehirleyen durumlardan hem kendimizi hem ailemizi hem de şahsımızı kurtarmamız gerekiyor. Bundan dolayı şunu aktarmak isterim ki; Avrupa'nın 'zekâ tarlaları' dediğimiz fikir adamları, tarih boyunca bunun hep şahitliğini yapmışlardır. İslamiyet'e bakarken, İslamiyet'in en yüksek seviyede bütün milletleri ayrı ayrı idare edecek yüksek bir medeniyete sahip olduğunu ikrar ediyorlar. Bu çok önemlidir." ifadelerini kullandı.

Toplumun kendi değerleriyle yeniden ayağa kalkabileceğini belirten Armağan, "Tarih boyunca bize medeniyeti, maddi ve manevi inkişafı gösteren İslamiyet'imizden, Kur'an'ımızdan alacağımız gelenek ve göreneklerimiz varken; bütün devletlere zulmeden o insanların geleneklerini alıp uygulamak bizim milliyet-i İslamiyemize yakışmıyor. Bizim milliyetimiz İslamiyet'tir; aklımız Kur'an ve imandır. Biz bu nazarla, bu hakikatle devam edersek inşallah geçmişteki ecdadımızın o kahraman maddi ve manevi muvaffakiyetine tekrar kavuşacağız. Toplumumuzdan ricam şudur: Bir an önce bu konulara eğilsinler ve bizim yerli ve milli olan gelenek ve göreneklerimizi muhafaza edelim." dedi.

"Yerli bir anayasaya milletimiz gerçekten ihtiyaç hissetmektedir"

Açıklamasının sonunda yeni anayasa talebine de yer ver Armağan, son olarak şunları kaydetti:

"Buradan tekrar bütün siyasi partilere ve bilhassa Cumhurbaşkanımıza bir ricada bulunmak istiyoruz: Yeni bir anayasa ile; bizim ruhumuza, İslami ahlaklarımıza ve Anadolu ruhuna uygun bir anayasa ile gelenek ve göreneklerimizi inşallah temin edelim.

Yoksa İsviçre'den, Fransa'dan, Almanya'dan, İngiltere'den getirilen kanunların hiçbir zaman bize faydası olmadığını gördük. Kendi kanunlarımızı bir anayasa ile yapmaya bu milletimiz gerçekten ihtiyaç hissetmektedir." (İLKHA)