Malatya'da sağlık çalışanları Gazze'deki soykırıma yönelik protestolarını sürdürüyor
Malatya'da sağlık çalışanları, düzenledikleri eylemde boykota devam edilmesi çağrısında bulunarak Gazze'de yapılan zulümlerin her yerde dile getirilmesi gerektiğini kaydetti.
Malatya'da sağlık çalışanları, siyonist işgal rejiminin Gazze'de ve Refah'ta yaptığı soykırımı tel'in ederek, Gazzeli mücahitlerin yanında olduklarını dile getirdi.
Eski İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası önünden başlayan yürüyüş, Kernek Karagözlüler Camii önünde son buldu. Burada grup adına basın açıklamasını Eczacılık Bölümü 5. Sınıf öğrencisi Suzan Uçan okudu.
Türkiye'deki hekimler ve sağlık çalışanları olarak Sessiz Yürüyüşlerinin 31. Haftasını gerçekleştirdiklerini hatırlatan Uçan, "Katil israilin on yıllardır sürdürdüğü sistematik işgal ve zulüm 7 Ekim'den bu yana katlanarak devam ediyor. 9 aydır her gün, her dakika Gazze'ye bombalar yağıyor ve şehit haberleri geliyor. Gazze halkı ölümle, açlıkla, hastalıkla boğuşuyor. Bütün bu olanlara rağmen aylardır bizlere ve bütün dünyaya ders veren Gazze halkının imanını, cesaretini, sabrını hayranlıkla izliyoruz. Ve biliyoruz ki şu an Gazze halkı zor durumda olsa dahi bu mücadeleyi onlar kazandı, kazanmaya devam ediyorlar." dedi.
Boykota dikkat çeken Uçan, "Gazze’deki kardeşlerimiz kendi görevlerini yaptılar, yapmaya devam ediyorlar. Biz ne durumdayız diye bir kendimize bakalım; Büyük küçük demeden boykota devam ediyor muyuz? En güçlü silahımız olan duaya ne kadar önem veriyoruz? Yakınlarımıza zulmü anlatmaya devam ediyor muyuz? Kendi konforumuz için mi yaşıyoruz yoksa insanlığı yaşatmak için mi yaşıyoruz?" diye sordu.
Uçan; vicdanlarıyla, şuurlarıyla, dualarıyla, meslekleriyle, eylemleriyle Gazze’deki kardeşlerinin yanında olmaya devam edeceklerini kaydetti. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Araştırmacı Yazar Altan Tan, "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"nda, "Eski Meclis zabıtlarında Kürtlerin ana dille eğitiminden, siyasal haklarına kadar talepte bulunan ve bunları zapta geçiren bir evrak yok. Siz siyasal taleplerinizi kayda geçirmemişseniz maalesef iş işten geçiyor." dedi.
HÜDA PAR İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"nın sonuç bildirgesinde; Kürt meselesinin salt güvenlikçi yaklaşımlardan çıkarılması gerektiği, meselenin çözümünün sadece iç barışın değil; bölgesel istikrar ve ümmet bilincinin yeniden inşasının da anahtarı olduğu vurgulandı.
HÜDA PAR Milletvekili Serkan Ramanlı, partisinin "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, "İktidara ortak olabilirsek hak ve yetkilerimizi de elde edeceğiz. Yol belli. Yol, siyaset yoludur, meşru yoldur, sivil yoldur." dedi.
Avukat Zehra Talayhan "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı'nda yaptığı konuşmada, "Bir ülkede birden fazla resmi dil konuşuluyorsa ya da bir ülkede birden fazla resmi dilin tanınıyor olması, çocuklara ana dilinde eğitimin veriliyor olması aslında bölgeler arasındaki eşitsizliği en aza indirger." dedi.